Bölüm 6 : Girdap 🌠

11.5K 1.2K 4.7K
                                    


Merhaba sevgili okurlarım, yeni bir bölüm ve yeni bir macera ile geldim. Umarım çok uzun olan bu bölümü beğenirsiniz.

Bu bölümü ithafım, beni asla yorumları ile yalnız bırakmayan Gamzee6Fizik ve mnurkaya ya çok teşekkür ederim. ❤

Bölüm şarkımız : Ezginin Günlüğü- Siyah Gözler

Keyifli okumalar ❤

🌊🌞

Nerede şimdi kim bilir...
Âh o siyah gözler...

İçimin sessiz odalarına çekilesim var ancak hayat bırakmıyor..

İçimin sessiz odalarına çekilesim var ancak hayat bırakmıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öyle bir ses duyarsın ki, bütün seslere sağır olursun. Bütün anılarının, geçmişinin anahtarıdır duyduğun ses. Korkarsın rüya olmasından. Çünkü bilirsin uyandığında her şey bir toz bulutu gibi dağılacağını. Gerçek dünyaya merhaba diyeceğini. Olur ya o yüzden yummazsın gözlerini. Göz kapaklarını açtığında hâyâli bile korkutur seni.

İçindeki çıkmaz sokakların adresidir, aslında duyduğun tek bir cümle.

O cümlede huzur vardır...

Bir çocuğun annesine sarıldığında duyduğu, bazen babasına sarıldığında ciğerlerine çektiği kokusu. Bazen baharın gelirken getirdiği çicek kokusu, bazen denizin eşsiz yosun kokusu. Bazen yeni bir kitabın kokusu, bazen içtiğin buram buram kahvenin kokusu... Huzurdu bunlar. Ama öyle bir huzur vardı ki yıllarca aradığın, ismini kalbine işlediğin, belleğinde yer edinen...

Yusuf'tu...

Şimdi ise arkasını döndüğünde hâyâl olmasından korkacak, dönmese gerçeği bilemeyecekti. Ne olursa olsun onun bir yerlerde nefes aldığını bilmek bile ona huzur veriyordu.

Sara derin bir nefes alarak arkasını döndü. Gözleri bulmasını arzu ettiği yere baktı, fakat onu bomboş bir alan karşıladı. Sokak ve hızla geçen arabalar. Neydi bu içini yakan? Daha öncede duymuştu sesler, bilinci hâyâl olduğunu bilirdi. Ama bugün duyduğu o kadın sesi ve dudaklarından çıkan isim o kadar gerçekçiydiki.

"Kafayı yiyorum heralde," dedi ve arkasını dönüp cafeden içeri girdi.

Ortamın kalabalıklığı onu mutlu ederken o içeride bulunan odasına doğru ilerledi. Garsonlarından Yılmaz hemen koşarak yanına geldi. On yedi yaşında lise öğrencisi olan bu çocuk hem okuyor hem de ailesine destek oluyordu. Çok aklı başında ve efendi biriydi. Sara olmayan kardeşi gibi görürdü genç çocuğu. Zaten cafesinde çalışanları hiçbir zaman bir çalışan olarak değil, aile ferdi olarak sayardı. O yüzden ki Sara çok sevilir ve sayılırdı.

Eksik Kalan / TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin