Bölüm 39 : İz...

2.6K 255 1K
                                    

Merhaba sevgili okurlarım...

Medya :Utku YAMAN..

🎶 Zeynep Bakşi Karatağ - Umutsuz
(Sona doğru açıp, dinleyin.)

Keyifli Okumalar...

🔥

Bölüm 39 : İz...


"Mutlaka giden bir iz bırakacak, gelen o yaraları saracak. Ama asla iz bırakanlar unutulmayacak!"


🔥

Bazı insanlar sevmeyi çok iyi bilirdi. Bazı insanlar ise sevilmeyi...

Bazı sevmeler, sevgilide derince izler bırakırdı. Öyle ki o izler yıllar geçse de unutulmazdı. Sevmeyi bilmeyen ve kör olan kişi ise izi bıraktığını bilmeden devam ederdi yoluna. Biz bu insanlara sevilmeyi bilen ama sevmeyi öğrenemeyen insanlar kategorisine almıştık.

Ama gün geldi sevilmeyi bilen kişi sevmeyide öğrendi. Kalbine giren güneşin farkına vardı. İşte o zaman nefes aldığını hissetti.

Unuttuğu bir şey vardı; Sevmeyi bilen kişinin yüreğine bıraktığı acı izleri...

Bir izi silmek o kadar kolay değildi. Mesela bir dövmeyi sildirmek gibi, canın acırdı silinir giderdi ama bir zamanlar orada bir dövme olduğunu bilirdin. Ya da beyaz sayfaya tükenmez kalem ile yazı yazmak gibi. Yazdığın yazı da hata olurdu ve silmek isterdin kullandığın tipp-ex üstünü kapatırdı ama yine de orada bir iz bırakırdı. Yani silindiği belli olurdu.

Yüreğe atılan iz de silinirdi elbet ama geçtiği yol da şeritler bırakırdı. Tıpkı bir arabanın hızla gidip yolda bıraktığı İz gibi...

Ve sevilmeyi bilen adam sevmeyi öğreten genç kızın izlerini silecekti. Zor da olsa imkansız değildi.

Her bir yarasına merhem olacak, o yaranın bir daha açılmaması için elinden geleni yapacaktı.

O yüzdendir ki günün ilk ışıkları ile uyanmış, kıyafetini giymiş parfümünü de sıkarak gün için ilk adımları atmıştı. Oysa sabahın erken saatlerinde Utku'yu hiçbir kuvvet uyandıramazdı.

Her şeyin bir ilki vardır...

Islık çalarak odadan çıktı ve merdivenleri koşarak indi. Neşesi yerli yerindeyken salona girdi. Salonun bahçeye açılan kapısından süzüldü. Masanın başında elindeki gazeteyi okuyan Metin Bey, yanında dikkatle kahvaltısını yapan Leyla Hanım ve telefonun da maillerini kontrol eden Tutku... Herkesin başı sesin geldiği yöne döndü. Şaşkınlık herkesin suratına yayılırken Utku hiçbirine aldırmadan yerine kuruldu ve tabağına çesitli kahvaltılıklardan koymaya başladı.

Karı koca birbirine anlamazca bakarken, oğullarının bu saatte kalkmış olması onları derinden etkilemişti. Çünkü Utku gece geç gelir, sabah kalkmak bilmezdi. Çalışma denen azim onda yoktu. Zamanında dediğim gibi baba parası yer türlü haylazlıklar yapardı. Tutku ise tamamen telefonunu bırakmış gülümseyen yüzü ile abisini izliyordu. Anne babası farketmesede Utku da uzun süredir bir değişiklik vardı. Bunu farketmişti ama çok üzerinde durmamıştı. Taa ki dün farkettiği ayrıntıya kadar.

Utku'da ki değişim Ceylin sayesindeydi.

Abisi gönlünü kaptırmıştı, kara kutusuna...

"Hayırdır ağabey?" diye sordu keyifle. Sandalyesinde geriye doğru yaslandı ve kollarını göğsünde birleştirdi. Anne ve babasının gözleri de oğlunu buldu. Utku çayından yudumunu alıp ağzındaki lokmayı yuttu ve ona bakan aile bireylerini buldu gözleri.

Eksik Kalan / TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin