Bir Aralık sabahı, Güneş doğmayı unuttu İstanbul'a.
Gökyüzü siyah çarşafına büründü.
Beyaz olan düşler, boyandı kan kırmızısına.
Bir çocuğun acı haykırışları yankılandı isli bir Aralık zamanında.
Ölüm emrini verdi, yaşam son buldu.
Ölümün soğuk nef...
Sara sinirli biraz da bezginlikle Yusuf'a bakarken genç adam onu umursamadan kucağında eve kadar götürüyordu. Bir bebek misali, incinmesinden korkuyor, bir vazo misali kırılmasından endişe ediyordu. O yüzden hastaneden çıktıklarında kucağında arabaya kadar taşımış, arabadan indiklerinde de yine kucağına alıp yürümesine engel olmuştu. Tabii genç kız bu duruma sinir olmuş yol boyu söylense de Yusuf onu duymazdan gelmişti.
"Ben kime diyorum acaba?"
"Neden keyfini çıkarmayı denemiyorsun. Hanımefendiye hizmet ediyoruz yine yaranamıyoruz." Sesine yansıttığı kızgınlığın altında bile hafif alay kokusu vardı. Sara ise pes etmiş ve en sonunda susup başını genç adamın omuzuna dayamıştı.
"Geldiler," diye bağırdı Sude salona doğru. Sabahtan beri gözü camda kuzeninin ve biricik yengesinin gelmesini bekliyordu. Dün gece Leyla Hanım kendisini bırakmamış, evinde ağırlamıştı. Akşam Demir onu almaya geldiğinde biraz da ona olan kızgınlığından Leyla Hanımın teklifini kabul etmiş, Demir ile birlikte gitmemişti.
Leyla Hanım da mutfaktan çıkmış, Sude'nin sesi ile kapıya doğru ilerlemişti. Metin Bey de elindeki gazeteyi katlayıp orta sehpaya bırakırken gözündeki okuma gözlüğünü çıkarıp yakasına taktı. Sude arkasını döndüğünde orta yaşlı adamla göz göze gelmiş ve gülümsemişti.
"Sara biraz sinirlenecek," demişti Metin Bey. Çünkü genç kız emrivakiden nefret ederdi. Sude ise gülümsemiş, "Metin amca o iş ben de sen merak etme," demiş ve kapıya doğru koşmuştu. Metin Bey ise Sude'nin arkasından söylenerek ilerledi.
"Yaşlandım. Vallahi yaşlandım!"
Leyla Hanım kapıyı açar açmaz gördüğü manzara ile gülümsemiş, içinden ise mutlulukları için şimdiden dua etmeye başlamıştı.
"Hoş geldiniz." Sara ise yengesinin sesini duyar duymaz başını Yusuf'un göğsüne daha çok gömdü. Utanmıştı. Şu an bu durumda amcası ve yengesinin karşısına çıkmak istemiyordu. Bu yüzden kısık sesle genç adama seslendi.
