Merhaba sevgili okurlarım. Nasılsınız?
Yeni bir bölüm ile geldik, umarım begenirsiniz.
İyi okumalar dilerim...
💦💦
Bölüm : İlk Öpücük ...
“Bir fotoğraf çok şeyi özetleyebilir.”
Giden yılların arkasından bakarız çoğu zaman... Ne yaşadık, ne kadar yaşadık...? Bir soru peydahlanır zihninde. Yaşadığın bu ömürde ne kadar mutlu oldun? Ne kadarında acı çektin?
Ya da şöyle bir soru düşer zihnine... Bu ömürde nasıl bir yaşam arzuladığın? Bir insan ne zaman öleceğini, nasıl öleceğini ve ne şekilde öleceğini bilemediği gibi, bir hayatın nasıl sonuçlanıp nasıl yaşanacağını da bilemez.
Hâni gidenler var ya, avucumuzdan kayıp gidenler... Onları durduramazsın, demek ki gitmek var sizin yolunuzdan. Siz gitme deseniz de o gidecek. Belki de hayırlısı bu diyeceksiniz. Belki de o gittiğinde önünüze bir ışık çıkacak ve sizi doğru yola itecek. O yüzden bazı şeyleri yaşamadan bilemeyeceğiz.
Yaşamak için de bazen acı çekmek gerekecek.
Tıpkı Çağrı'nın gidişi, Tutku'nun acısı olduğu gibi...
Her yüreğin yangını farklıdır. Bir yürek şehri terk etmek için gözünü açar güne, bir yürek vedayı hazmedemediği için uyanmak istemez, bir yürek mutlu uyanırken, bir yürek kafasında soru işaretleri ile yeni güne merhaba der...
Sara gözlerini güne açtığında yüreğinin bir köşesi dün de kalmış mutsuzken, diğer köşesi kelebek misaliydi. Yusuf onun kalbine kelebekler salmış, çiçekler ekmişti. Yüreğindeki aşk ile ayağa kalkıp kendisini bir anda aynanın önünde buldu. Bir süre gülen yüzünü izledi. Saniye zarfında ayna ile bakıştığı o esnada komodinin üzerindeki telefonu titredi. O telefon titrerken kalbinide bir titreme aldı. Bakışlarını aynadan çekip arkasını döndü ve komodinin oraya doğru yürüdü. Telefonun ışığı mesaj geldiğini belirtir şekilde yanıp sönerken içini de bir merak sarmıştı. Yıllar geçmişti, ona sabahın bu saatinde telefon şirketleri veya bankalar dışında mesaj geldiğini hatırlamazdı. Bir umutla telefonu eline aldığında ekranda gördüğü isimle yüzünde bir gülümseme peydah oldu.
Yusuf mesaj atmıştı.
"Günaydın. Bir saate oradayım, birlikte kahvaltı yaparız diye düşündüm."
Dakikalarca gelen mesaja bakan genç kız, daha sonra farkettiği gerçekle bir saate birde kendisine baktı. Hemen hızlı bir şekilde sevdiği adama cevap yazıp hazırlanmak için kendini ilk banyoya attı.
"Günaydın. Neden olmasın..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eksik Kalan / Tamamlandı
Novela JuvenilBir Aralık sabahı, Güneş doğmayı unuttu İstanbul'a. Gökyüzü siyah çarşafına büründü. Beyaz olan düşler, boyandı kan kırmızısına. Bir çocuğun acı haykırışları yankılandı isli bir Aralık zamanında. Ölüm emrini verdi, yaşam son buldu. Ölümün soğuk nef...