Merhaba sevgili okurlarım ❤Sonunda geldik finale. Bir sonraki bölüm final. Kendimi çok mutsuz ve hüzünlü hissediyorum. Sanki evladından ayrılan bir annenin acısı var içimde... Karakterlerimden kopmak, ayrılmak çok zor.. Bu bölümü yazmak benim için çok zor oldu...
O yüzden bu bölümü okuyan herkesten yıldızı parlatmasını istiyorum. Final için bana destek olun..
Bölüm parçası : Şebnem Ferah - Hoşçakal
Keyifli okumalar ❤
🔥
Bölüm 59 : Hoşça'kal...
"Ansızın bir hoşçakal kurşununa,
Sarılıp veda ettim bütün sokaklarına."🔥
Kor bir ateş düşmüştü, yüreğin en çıkmaz sokağına...
Bir kadının gözyaşları sevdiği adamın kanına karışmıştı. O gözler bulut olmuş, en acı yanlarını sağanak yağış gibi kentine akıtmıştı. O kenti sel aldı, o kente vaveylalar sirayet etti.
Her bir gözyaşı tomurcuk oldu, yeşermeyi bekleyen bir çiçek misali. Sevdiğinin kanına can olmak, kentine yeniden hayat olmak istedi. Bu bir son olamazdı. Daha erkendi, daha yaşayacak zamanları vardı.
Ama hayat istediğimiz doğrultuda şekillenmiyordu maalesef.
O yüzden kadın içten içe ne kadar umut etse de, o umudu yok eden kanlar, beyaz masum ellerine bulaşmıştı.
"Nerede kaldı bu ambulans!?" diye bağırdı avazı çıktığı kadar. Ahmet hâlâ şoktan çıkamamış, Sarp ise dizleri üzerine çöküp sevdiği adamı kucaklamış, sevdiği kadına baktı.
Ne garipti... Birisi sevdiğini hayata döndürmek için ona dört elle sarılırken, diğeri sevdiğinin acısına merhem olmak istiyordu. Ama olamıyordu. Lanet olsun ki elinden hiçbir şey gelmiyordu.
O kurşundan hızlı olmak istedi ama olamadı.
Sırf sevdiği üzülmesin diye, o mutlu olsun diye yapamayacağı fedakarlık yoktu. Gerekirse o kurşunun kendisine gelmesini dilerdi. Ne zamanı geri alabilirdi, ne de olanları...
"Sara," dedi kadının kırmızıya bulanmış ellerine uzanarak. Ama Sara'nın dolup taşan okyanusları karşısındaki endişeli gözleri bulduğunda, "O ölüyor," diyebildi sesindeki titreme ile. Uzanan eller, ona dokunmasın istedi. "Dokunma seninde ellerin kan olmasın!" dediğinde adamın elleri kasıldı ve olduğu yerde kaldı.
Oysa adamın elleri çoktan kana bulanmıştı.
"Bu eller o kana çoktan bulandı be güzelim," dedi fısıltı ile. Ama bu içli yakarışı duymadı kadın. Çünkü gözleri kana bulanmış ellerinde, zihni tamamen yaşanan karanlıktaydı. Kapatmıştı kendisini. O yüzden çevresinde yaşanan olayları idrak edemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eksik Kalan / Tamamlandı
Novela JuvenilBir Aralık sabahı, Güneş doğmayı unuttu İstanbul'a. Gökyüzü siyah çarşafına büründü. Beyaz olan düşler, boyandı kan kırmızısına. Bir çocuğun acı haykırışları yankılandı isli bir Aralık zamanında. Ölüm emrini verdi, yaşam son buldu. Ölümün soğuk nef...