Bölüm 45 : Ölüm Kokan Mektup

2K 238 845
                                    

Merhaba sevgili okurlarım.

Bu bölüm biraz geçiktik malum bir takım sağlık sorunları ile uğraşmaktayım. Ama elimden geldiğince hızlı bir şekilde gelmeye çalıştım. Sizi bekletmemek adına hemen bölümü yayınladım. Kusurum var ise affola.

Multi : Koray Avcı - Gittin Gideli...

Keyifli okumalar 💙

🔥

Bölüm 45 : Ölüm Kokan Mektup

"Sevdiğim, senden bana kalan, bir avuç dolusu mektup ve bir yürek yangını

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sevdiğim, senden bana kalan, bir avuç dolusu mektup ve bir yürek yangını..."

🔥

Sen benden gittin gideli...

Nice ayrılıklara ev sahipliği yaptı, nice vedalara kucak açtı şarkılar. Her bir kelime de işlendi yüreğin en sol köşesine. Can yandı, can yaktı. Ama öyle bir ayrılık vardı ki, ne şarkılar merhem oldu, ne de satırlar.

Ölüm...

Kadının gözyaşları sicim oldu vedanın arkasından. O yaralı kadın ruhunu bıraktı o hastane koridorunda. Sevdasını bıraktı. Yıllarını bıraktı. En önemlisi ise kalbini bıraktı.

Oysa ne umutla gelmişti buraya gelirken. Affedecekti onu. Tutacaktı ellerini ve beraber döneceklerdi. Ama neden umudu onu terk etmişti?

Giderken ona mutlu ol derken, mutluluğunu da alıp neden gitmişti sevdiği adam?

Mutluluğu öğreten adam neden mutsuzluğu öğretmemişti? Bilmiyordu ki nasıl mutsuz olunur. Bilmiyordu ki onsuz nasıl nefes alınır.

Elleri boşluğa düştü, tıpkı gözünden akan yaşlar ile birlikte. Kalbi sızlıyordu, canı çok yanıyordu.

Bir vedanın en acı yanı işleniyordu kalbine dövme misali.

Ve gitti sevdiği adam, veda bile etmeden...

"Çağrı," diye fısıldadı. Çenesi titredi. Kendisini o kadar çok sıkıyordu ki... Ama avazı çıkana kadar bağırmak istiyordu. Sesi neden kısıktı? Neden bağıramıyordu?

Omuzuna bir el dokundu ama dönüp bakamadı. Gözleri tek bir noktada asılı kaldı.

Sevdiği adamın, giden cansız bedeninde.

Bana sen gibi kimse sarılmadı...

"Geçecek. Alışacaksın... Ama yine de geçecek." Ne denirdi ki başka? Nasıl bir teselli sunulurdu? Geçiyordu ama işte acısı yine kalıyordu. Sadece zaman üstünü örtüyordu yaraların.

"Geçmeyecek. O benim kalbimin hep ortasında olacak."

Gözlerini kaçırdı Toprak ve usulca çekti elini kızın omzundan. Sara ise Ahu'nun yanına varmış ve yere çöken kızın önüne doğru diz çökmüştü. Elini uzattı. Ahu uzatılan ele baktı daha sonra da kafasını kaldırıp mavi gözlerle göz göze geldi.

Eksik Kalan / TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin