Merhaba sevgili okurlar...Multi : Cihan Mürtezaoğlu - Bir Beyaz Orkide 🎶
Keyifli okumalar 💕
🔥
Bölüm 42 : Oyun
🔥Çaresi yok, bu yaranın...
Buram buram acıları vardı, kalbin en ücra kentinde. Kabuk bağladı. Ama aynı yerden her seferinde kanadı. O kanadıkça yeniden yara almaya devam etti. O yaralara ne merhem aradı, ne de şifa...
Öyle ki, her bir yarası da her bir acısı da kaf dağı oldu. Alıştı onlarla yaşamaya. Yaşadı da...
Ama sonradan bir gerçek düştü zihnine. Yara aldığım yerden yaralarsam dedi adam, silinir acının izleri. Ya da en nihayetinde hafifler diye düşündü.
Bilmediği bir şey vardı ki, yaraladıkça daha çok yara alacağı...
Şimdi ise en büyük yarası, karşısında masumca uyuyan sarı saçlı kızdı.
Güldürmeyen Allah, güldürür mü bir gün yüzümü?
Sarı saçları pencereden vuran yeni günün ışığı ile parlarken, gökyüzü misali olan mavi gözleri tek bir noktada sabitti. Geceden beri oturduğu sandalyede kaskatı olsa da o bunu umursamadı, geceden yeni günün saatlerine kadar karşısındaki enfes manzarayı izledi. Dirseklerini dizine dayadı ve ellerini çenesine koydu. Eğilen beli tutuldu, başı ağrıdı ama yine de vazgeçmedi.
Defalarca Ozan geldi, ona seslendi ama o karşısındaki kız uyanmasın diye ses etmedi. Sessiz bir vaziyette onu izledi, odada yankılanan sadece onun nefes alışverişleriydi.
Öyle ki yorgun da olsa uykusuz da olsa kıza baktığı her an çocukluğu yeşerdi zihninde. Acı ve yaralarla dolu olan çocukluğu. Annesiz ve babasız yaşadığı koca bir ev. Ailen vardı ama yok gibiydi. Sarp'ın da yaşadığı buydu. Evet şükredecek bir ailesi vardı ama varlıklarından şüpheliydi.
Oysa karşısındaki kız, o duyguyu da tadamamıştı. Beş yaşında eksik kalmıştı. Bir yanı toprak olmuştu. Acıları ve yaraları kendi bildiğinden çok fazlaydı. Çünkü Sara onlarla birlikte yaşamaya alışmıştı. Belki de onu güçlü kılan buydu.
Ama Sarp bunu anlamak istemiyordu. Masum olduğunu bile bile gözlerini kör, kulaklarını sağır ediyordu. Ondan bağımsız atan kalbini ise es geçiyordu. Çünkü onun bedeni öfkenin hakimiyeti altındaydı. Bir gün farkına vardığında işte o zaman her şey için çok geç kalacaktı.
Daldığı düşünceler arasından sıyrılmasını sağlayan şey, Sara'nın yatakta kıpırdanması oldu.
Genç kız ağrıyan şakakları yüzünden gözlerini zorlukla açmaya çalıştı. Bulunduğu yeri idrak edemese de burnuna gelen tanıdık koku onu huzurun eşiğine çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eksik Kalan / Tamamlandı
Teen FictionBir Aralık sabahı, Güneş doğmayı unuttu İstanbul'a. Gökyüzü siyah çarşafına büründü. Beyaz olan düşler, boyandı kan kırmızısına. Bir çocuğun acı haykırışları yankılandı isli bir Aralık zamanında. Ölüm emrini verdi, yaşam son buldu. Ölümün soğuk nef...