Bölüm 61

649 72 3
                                    


"Feza! Çabuk onu bırak ve kendine gel! Bu sen değilsin!" Annem sanki bir deliyle konuşuyormuş gibi temkinliydi. Oysa bunu o istemişti. Eğer bu evdeyken Taşkın'la olamayacaksam, gitmekten başka çarem yoktu. En azından beni anlayana kadar bu evden uzak durmalıydım.

Valizimin kulpunu sıkıca tutarken annem kapının girişinde durmuş geçmeme izin vermiyordu. "Anne,çekil." dedim cansız bir sesle.

"Bensiz bir gün bile dayanamazsın Feza." dedi aynı ses tonuyla.

Gözlerimi sıkıca yumdum ve bir kaç damla yaşın daha yanaklarımdan çeneme süzülmesine izin verdim. "Bu evde bir ruh gibi dolaşmamı tercih ediyorsun." dedim onun sözlerini tekrarlayarak.

Annemin yüzü daha karanlık bir hal aldı ve kapının yanından çekildi. "Seni yüz üstü bıraktığı gün ağlayarak yanıma geleceksin." dedi sertçe.

Söyledikleri mideme bir yumruk yemiş gibi hissetmeme neden oldu. Bunu ona belli etmek yerine çenemi havaya kaldırdım ve "Öyle bir şey olmayacak." dedim sadece. Valizimi sürüyerek odadan çıktım. Gürültü ile merdivenlerden indim. Annem peşimden gelmemişti. Bundan daha fazla zorluk çıkaracağını düşünmüştüm ve bu buruk hissetmeme neden oldu.

Evden çıktığımda hızlıca sokağa doğru yürüdüm ve telefonumu cebimden çıkardım. Büyük bir öfke ve kararlılıkla eşyalarımı toplarken bundan sonrasını hiç düşünmemiştim. Şimdi ne yapacaktım?

Taşkın'ın burada, evinde olduğunu biliyordum. Valizimle onun yanına gitsem ne tepki vereceğini kestiremiyordum. Ayrıca onda kalamazdım. Zaten taşınıyordu ve başında bir sürü iş olduğuna emindim. Piyangodan çıkar gibi elinde pembe bir valizle bir adet Feza'yı nasıl karşılayacağını tahmin edemiyordum.

Selen'i arayamazdım çünkü annemin beni orada bulma ihtimali çok yüksekti. Tabi eğer ararsa. Yine de riski göze alamazdım. Geriye arayabileceğim tek bir kişi kalıyordu. Numarasını bulup telefonu kulağıma götürdüğümde durağa doğru yürümeye başlamıştım.

"Alo?"

"Emir,neredesin?" diye sordum çekinerek.

"Evdeyim." Duraksadı. "Bir problem mi var Feza?"

İç geçirdim. "Aslında var."

"Ne oldu?" Çok meraklanmışa benziyordu.

"Annemle çok kötü kavga ettim ve evden ayrıldım." Sesli söylediğim zaman kulağa tuhaf geliyordu. Çünkü ben asla böyle bir şey yapacak bir kız değildim. Yani şimdiye kadar.

"Ne? Neden?"

"Uzun hikaye." dedim kısaca.

"Peki nereye gidiyorsun şimdi? Taşkın'ın yanına mı?"

"Hayır. Bilmiyorum." diye mırıldandım.

"Adresi mesaj atıyorum. Buraya gel Feza."

"Emin misin? Annenler evde ve.." Sözümü kesti.

"Seninle tanıştıkları için memnun olurlar. Bekliyorum." dedi ve ben teşekkür edemeden kapattı. Gerçekten ona sahip olduğum için çok şanslıydım.

Adresi gönderdiğinde otobüse bindim ve valizimi sürükleyerek boş bir koltuk bulmaya çalıştım. Oturduğumda şu an ne yapmakta olduğuma dair düşünceler zihnime dolmaya başlamıştı bile. Hayatım boyunca asla annemden ayrı kalmamıştım. Onsuz bir gün bile dayanamayacağımı söylemesi de bu yüzdendi. Ona bunun tam tersi olduğunu kanıtlayacaktım. Benim artık eve kapatabileceği küçük bir kız olmadığımı anlaması gerekiyordu.

Geçmiş Zaman Hakkında #Wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin