Bölüm 2

1.1K 85 0
                                    

MÜZİK SESİ KESİLİNCE TEKRAR KİTAPLARIMIN YANINA GİTTİM. 'O kadarda sessiz bir yer değilmiş' diye içimden geçirdim.Sonunda kalan kitaplarımı da raflarına yerleştirdikten sonra dönüp bir kez daha odaya baktım. Yatağım pencerenin yanındaydı.Pencerenin hemen altına da komodinimi koymuştum. Diğer duvarda ise kitaplığım ve ufak dolabım vardı.Yatağımın dibinde ise masam duruyordu. Her şey dip dibeydi ama yinede hoşuma gitmişti.

Odanın ortasında dururken karnımın guruldadığını hissettim. Ne kadar yorgun da olsam açtım. Aşağı indiğimde annem hamburger paketlerini açıyordu.

"Buraya yakın bir hamburgercinin numarasını buldum.Umarım tadı güzeldir."

"Hiç umurumda değil çok açım."Deyip yemeğe başladım. Annem gülümseyip kafasını salladı.

Ağzım doluyken konuşmaya başladım."Babamla ne kadar bir süre burada kaldınız anne?" O cevap vermeden ekledim."Ve neden benim bu evden haberim yok?"

Hamburgerini ağzına götürecekken duraksadı."Burası dedenin evi Feza.Babanın babasının." Şaşırmıştım.Dedem ben daha doğmadan ölmüştü.Onu tanıma fırsatım olmamıştı.Devam etmesini bekledim.

"Babanla evlendiğimiz zaman bir kaç ay burada yaşadık.Daha sonra babanın işleri düzelince taşındık." Babam inşaat işiyle uğraşıyordu.Ölmeden önce büyük sayılabilecek bir firması vardır.Bunu uzun yılların çalışması sonucunda elde etmişti ama işler hiçbirimizin planladığı gibi gitmedi.

"Burada tanıdıklarınız var mı peki?" Diye sordum.Kolasını içen annem birden öksürmeye başladı.

"Çok fazla yok."dedi öksürüklerinin arasında. "Muhtemelen hepsi taşınmıştır 20 yıldan fazla oldu."

Fazla uzatmadan başımı sallayıp konuyu kapattım. Sessizce yemeklerimizi yedikten sonra ayaklandım."Duş alıp yatmak istiyorum anne.Sanki günlerdir uyumamış gibiyim."

"Tamam kızım.İyi uykular." Yanıma gelip yanağımı öptü ve elindeki çöplerle mutfağa gitti. Kendimi banyoya doğru sürükledim. Ufak bir banyoydu. Evin salon hariç her yeri ufaktı gerçi. Ellerimi saçlarımdan geçirip aynaya yaklaştım.Bitik durumdaydım.

Soyunup duşa kabinin içine girdim. Daracık alanda banyo yapmaya alışmak zorundaydım.Soğuk suyu açıp gözlerimi kapattım.Sıcaktan bunalan tenime çok iyi geliyordu.Soğuk su başımdan aşağı süzüldükçe kendimi daha iyi hissetmiştim.Ne kadar kafamı boşaltmak istesem de bundan sonra olacakları düşünmeden duramıyordum.

Üniversiteye başlayacaktım.Annem harçlarımı ödemenin yollarını arayacaktı.Muhtemelen çalışmak istesem de annem buna izin vermeyecekti. Bana babamın yokluğunu hissettirmemeye çalışıyordu ama bu mümkün değildi. Onun yokluğu hep içimde bir yerlerde bana sürekli kendini gösterecekti.

Suyu kapatıp duştan çıktım.Etrafıma bakındım ve havlumun odamda olduğunu hatırladım. Öylece çıplak banyonun ortasında dikilirken aynadaki buğuyu elimle silip kendime baktım.Kumral saçlarım ıslak olduğu için daha koyu bir tonda omuzlarımdan aşağı dökülüyordu. Ama belimin yan tarafındaki doğum lekemi kapatmıyordu. O lekeden nefret ediyordum. Bir şişe kapağı büyüklüğündeydi ve göze çarpıyordu. Kalçalarım bacaklarıma oranla genişti.Göğüslerim görüntümü kurtarıyordu en azından.

Hiçbir zaman kendimi çok beğenen biri olmamıştım. Etrafımdakiler genelde beni hoş bulurlardı.Erkekler çoğu zaman yakın ilgi gösterirdi. Ben genelde bendeki kötü yönleri kendi yüzüme vururdum.

Öylece dikilmeyi bırakıp yerdeki kirli giysilerimi toplayıp sepete attım. Hemen yan taraftaki kapıda olsa odama çıplak girmek tuhaf gelmişti. Bir şort ve askılı giyip saçlarımı havluyla sardım.Yatağıma uzanıp telefonumu elime aldım.

Geçmiş Zaman Hakkında #Wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin