Bir saniye kadar sonra kendime geldim ve direk koridora çıktım. Annem dış kapının önünde dikiliyordu ve nefret dolu bakışlarını Taşkın'a dikmişti. Buraya nasıl geldi? Koridorun sonunda beni gördüğünde biraz rahatlamış göründü. Ama ben tam anlamıyla diken üstündeydim. Annemi bu evde görebileceğim aklıma gelmezdi.
"Anne?" dedim sersemlemiş bir şekilde.
"Ben odadayım." Taşkın bana bir bakış attığında yanımdan geçip yatak odasına girdi ve kapıyı kapattı. Bunu yaptığı için memnun oldum çünkü annemin sinir katsayısının daha fazla artmasını istemiyordum.
"Senin burada ne işin var Feza?" diye çıkıştığında oturma odasına yöneldim. Annem arkamdan büyük bir gürültüyle geldi. "Hemde bu adamla!" diye ekledi.
Sakin olmaya çalışıyordum ama bugün her şeyin üst üste gelmesi bana hiç yardımcı olmuyordu. "Anne, burayı nasıl buldun?"
"Okuluna gittim ve bana adres değişikliği yaptığını söylediler." Sanki delirmiş gibi güldü ve saçlarını geriye attı. "Bunları yapan benim kızım!" İşten çıkmış olmalıydı çünkü makyajı ve saçı yapılıydı. Bu hali bana babamla gittikleri akşam yemeklerini hatırlattı.
"Anne bana başka bir yol bırakmadın." dedim sitem ederek. Elimden geldiğince sakin kalmaya çabalıyordum.
Gözlerini öfkeyle kıstı. "Ne? Nasıl bir saçmalık bu Feza?"
"Bana o evde yaşayacaksam Taşkın'dan uzak durmam gerektiğini söyledin." diye hatırlattım.
"Bu çok yanlış bir yol Feza." Her kelimeyi vurgulayarak söylemişti.
"Hayır anne! Sen resmen beni o evde kısıtlamaya ve kural koymaya çalıştın. Asıl yanlış olan şey bu!" Ona çıkıştığımda tek kaşını havaya kaldırdı.
"Sen ne dediğinin farkında değilsin! Feza sen bu değilsin! Benim kızım böyle şeyler yapmaz." Gözleri ile beni baştan aşağı süzdüğünde rahatsızca bakışlarımı kaçırdım. "Ben senin annenim ve sen beni hiçe sayıp elinin tersi ile itiyorsun. Senin için yaptıklarımı nasıl görmezden gelirsin?" Son kozunu oynuyordu.
"Ben hiç bir şeyi görmezden gelmiyorum anne. Lütfen beni anlamaya çalış artık." yine en başa dönüyorduk.
"Benim kızım, kim olduğu belirsiz bir adamın yanında kalıyor ve hayatta elinde bulunan her şeyi riske atıyor. Bunu anlamamı mı bekliyorsun?" diye tısladı.
"Yeter artık anne! Onun bir adı var! Sorun benim ayrı eve çıkmam değil, değil mi? Asıl sorun Taşkın'la aynı evde kalıyor olmam! Artık onunla birlikte yaşayacak olmam! Can'la kalacak olsam asla bu kadar tepki göstermezdin!" kendimi tutamayıp bağırdığımda annemin yüzü taş kesildi. Can bu konuya bile dahil olmayı başardığı için kendimi tokatlamak istedim. Çünkü Taşkın bizi dinliyordu.
Annem kolay kolay yıkılmaz ve kendini kontrol etmeyi çok iyi bilirdi. Ama şimdi karşımda bana şok olmuş bir ifadeyle bakarken kontrolünü kaybettiğini anladım. Bu beni o kadar etkilemezdi. Eğer bende aynı şekilde kontrolümü kaybetmiş olmasaydım.
"Sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Evet.Farkındayım. Biz birlikte yaşayacağız." Biz.
"Bunu yapamazsın Feza. Bunu düşünemezsin bile! O adamın parası ile mi geçineceksin?" diye azarladı.
"Anne ben çalışıyorum!"
Elini başına götürdü ve çaresiz bir şekilde düşünürken iç çekti. "Feza bu kadar iradesiz olabileceğin aklıma gelmezdi." Sonra gözlerini koridora doğru çevirdi. "Onu daha ilk seferinde senden uzak tutmalıydım. İnanamıyorum!" Tekrar bana döndüğünde bakışları keskindi. "Onu tanıdığını mı sanıyorsun? Ailesini, arkadaşlarını ve daha bir çok detayı.. Feza, lütfen biraz aklını kullan ve bu utanç verici duruma bir son ver!"
Kendimi sakin tutmaya çalışarak gözlerimi kapamadım ama işe yaramadı. "Anne onu tanıyorum! Ailesini, arkadaşlarını, işini ve hatta geçmişini bile biliyorum! Babası hasta ve ona bakacak kadar iyi bir çocuk. Ayrıca çok satan bir dergide, yaptığı çizimler her hafta yayımlanıyor. Neden biliyor musun? Çünkü o çok yetenekli!" Bu annemin bakış açısını biraz olsun değiştirmeye yeterdi.
Taşkın temkinli bir surat ifadesiyle annemin arkasında belirince bağırışlarıma daha fazla tepkisiz kalamadığını anladım. Muhtemelen anneme onun hayatını anlatmam canını sıkmıştı.
"Evet! Bir sen eksiktin!" dedi annem alaycı bir ifade ile. "Kızıma uydurduğun başka bir yalan var mı?"
Taşkın annemi duymamış gibi davrandı ve yanıma gelip beni bir adım geri çekti. Sanki beni sakinleştirmek amacı ile bir eli hala kolumda duruyordu. Ama faydasızdı. Bağırmaya başladım. "Bunlar yalan değil anne! Neden inanmıyorsun?" Onu seviyorum! Tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum! Beni ondan uzaklaştırmak için yapabileceğin hiç bir şey yok!"
"Bağırmayı kes Feza!" Annem beni terslerken üzerime gelmeye başladı. "Büyüdüğünü ve kendi hayatını idare edebileceğini mi sanıyorsun? Hayır Feza. Buradan bakınca genç yaşında aptal bir sevgili uğruna evinden kaçan kızlara benziyorsun."
Taşkın'ın beni tutan eli sıkılaşınca onunda gerildiğini anladım. Yüzüne kaçamak bir bakış attım ve anneme bakarken gözlerini kıstığını gördüm.
Annem "Şu halinize bir bakın." deyip sinirle gülmeye başladı. "Ne sanıyorsun? Senin hayatının aşkı olduğunu mu? Bu çocuk senin için iyi bir tercih değil Feza. Dediğim gibi, Can senin için daha iyi biriydi ve sen gidip en kötüsünü seçtin!" Gözleri tiksintiyle Taşkın'a kaymıştı.
"Can asla benim için iyi bir tercih olamaz!"
Taşkın'ın çenesindeki bir kas seğirince kendini tutmakta zorlandığını anladım.
"Bu kadar yeter Feza. Şimdi eve gidiyoruz ve sende bir daha asla bu adamı görmüyorsun. Can'ın dediklerini unuttun mu o bir suçlu! Kim bilir ne işlerin peşinde!" Beklenti ile bana baktığında dişlerimi birbirine geçirdim.
" Can'ın bu konuyla hiç bir ilgisi yok! Onu sevmiyorum anne. Ben Taşkın'ı seviyorum. O da beni seviyor." En azından bu kadarını anlayabilirdi.
"Aptal olma Feza! Seni seviyor falan değil! Taktığın o pembe gözlükleri çıkar artık!" Zeka seviyemle ilgili konuşması sabrımı taşırmıştı.
"Burada onunla aynı evde yaşamaya devam edeceğim anne! Bana engel olamazsın!" Sesim çatladı.
Annemin yüzünden bir şok ifadesi geçti ve bir adım geri çekildi." Sana ağlayarak geri döneceğini söylemiştim Feza. Değiştiriyorum. Bu adamın seninle işi bittiğinde bana geri dönmeye kalkma."
Söyledikleri bende istediği etkiyi yaratmadı. "Geri dönmeyeceğim! Allah kahretsin anne! Babam olsaydı eğer beni bu duruma asla sokmazdı! O senin tam tersindi!" Annem sinirle kolumdan tutup çekmeye çalıştığında Taşkın araya girdi.
"Bu evden gitme vaktin geldi." diye uyardı. Ah..Taşkın ve kırmızı çizgisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş Zaman Hakkında #Wattys2022
Novela JuvenilAşk, imkansız olan birçok şeyi mümkün kılar. Feza'nın tüm hayatı değişti. Evi,arkadaşları,planları... Hepsi babasının beklenmedik ölümünün bir sonucuydu. Şimdi tek yapması gereken yeni başladığı okuluna odaklanmak, daha sadık arkadaşlar edinmek ve...