Bölüm 51

662 73 3
                                    


Lanet olsun.

Bakışlarımı ayaklarıma diktim ve o içeri girdi. Kapı tekrar kapandığında kendime nefes almam gerektiğini hatırlattım. Ondan olabildiğince uzak duruyordum ama neredeyse tam yanımdaymış gibi tüylerim diken diken olmuştu. Aramızdaki elektrik boşlukta vızıldarken parmaklarımı birbirine geçirdim. Beni izlediğini biliyordum.

"O İlker piçinden uzak durman gerektiğini söylemiştim."

Ne?

Öfkemin beni ele geçirdiğini hissediyordum. Başımı kaldırdım ve kendime onunla göz göze gelme izni vermeyerek bakışlarımı kapıya diktim.

Sıkılı dişlerimin arasından "Sen bana karışamazsın." diye tısladım.

Kapılar açıldı ve hızlıca dışarı çıktım.

Arkamdan geldiğini biliyordum. Neden beni rahat bırakmıyordu ki? Otomatik kapıdan kendimi kalabalık caddeye attım ve dizlerimin titrediğini fark ettim.

"Feza!"

Ah..Hayır. Gözlerime yaşlar dolmuştu bile.

Onu duymamış gibi davrandım ve titrek adımlarla durağa doğru yürümeye başladım. Arkamdan gelip kolumu tuttuğunda onu geri itecek gücü kendimde bulamadım.

Ruhsuz bakışlarımı yüzüne diktim."Benden ne istiyorsun?" diye fısıldadım.

Birden irkildi ve kolumu bıraktı. Gözlerinde gördüğüm şey neydi? Korku ya da endişe olabilir miydi?

"Benden ne istiyorsun Taşkın!" Yeşil gözlerine bakarak sesimi yükselttim. Göğsümdeki boşluk kendini hatırlatırcasına sızladı.

Kuruyan dudaklarını ıslattı ve konuşmaya çalıştı. "Ben sadece.." Keskin bir nefes aldı. "Sadece dikkatli ol."

Ona cılız,cansız bir gülümseme gönderdim "Bunu söylemek için geç kaldın." dedim.

Kaşlarını çattı ve bir adım daha yaklaştı.Tanıdık kokusu burnuma değdiğinde gözlerimi sersemlemiş bir şekilde kapatmamak için kendimi zor tuttum.

"O piç.." diye başladığında onu elimi kaldırarak susturdum. Şaka yapıyor olmalıydı. Bunun başka bir açıklaması olamazdı.

"Sen..Sen.." Dudaklarımı sinirle birbirine bastırdım.Ona diyecek bir kelime bile bulamıyordum.

Taşkın uzanıp tekrar kollarımdan tutmaya çalıştı ama ani bir hareketle geri çekildim. Kaşlarını şaşkınlıkla hava kaldırdı ve öfkeyle sesli bir şekilde soluk alıp vermeye başladı.

Gözlerimi yüzüne diktim. "Benden uzak dur." dedim kalan gücümle.

Konuşmasına fırsat vermedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Peşimden gelmedi ama ettiği küfürü ve ardından gürültüyle devrilen bir şeyin sesini duydum.

"Hey! Ne yaptığını sanıyorsun?" Yaşlı bir adam kızgınlıkla bağırınca o her ne ise Taşkın'ın yaptığını biliyordum.

Kendime ne olduğuna bakma izni vermedim ve yürümeye devam ettim.

Geçmiş Zaman Hakkında #Wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin