Bölüm 99

622 65 3
                                    


Kahvaltımızı ettikten sonra, Taşkın için uygun bir takım elbise bulma amacıyla alışveriş merkezinde dolanıp durduk. Bu kadar sade ve özensiz giyinen birinin bu denli seçici olması inanılır şey değildi. Tüm mağazalarda ceketlere bakarken sızlanıp durdu ve beni kravat giymesine gerek olmadığı konusunda ikna etmeye çalıştı. Ama başarısız oldu.

En sonunda siyah bir takım ve beyaz bir gömlek almayı başarabilmiştik. Fazla gösterişli değildi ama yine de ona çok yakışacağına adım gibi emindim. Takımı tüm bu insanların önünde giymeyi reddettiği için akşama kadar beklemek zorundaydım.

"Bir elbise istemediğine emin misin? Kızlar yeni bir kıyafet almaya bayılmazlar mı?" Elinde poşetler ile bana döndüğünde omuz silktim.

"Akşam için giyecek güzel bir elbisem var." diye karşılık verdim. Ayrıca mağaza mağaza gezmekten çok yoruldum.

"Sanırım çuval bile giysen oradaki en güzel kız olacaksın." dedi önüne bakarak.

İltifatı karşısında içim içime sığmadı. "Aslında kusurlu giyinip, kusursuz görünmeyi senden öğrenmem gerekebilir."

Kibirli bir tavırla vücudunu dikleştirdi. "Bu bir yetenek." Ona gözlerimi devirdim.

"Eve dönmeden önce kahve içmeye ne dersin?" Dolu eli ile bir kafeyi gösterdiğinde minnetle gülümsedim.

"Harika olur."

Taşkın elindekileri masaya bıraktı ve ikimize birer kahve alabilmek için sıraya girdi. Onu beklerken telefonum ile oyalandım. Bakışlarım tekrar Taşkın'ı bulduğunda kasiyer kızın ona bıkkınlıkla baktığını gördüm. Muhtemelen Taşkın şu an onu delirtmekle meşguldü. Yüzümde bir sırıtışla gözlerimi onlardan ayırdım.

Kafenin girişinde iki tanıdık simayı görmemle bir an duraksadım.Bahadır ve Melis etrafa bakınırlarken beni fark etmediler. Ama Taşkın'ı görmüşlerdi. Bahadır Melis'in kulağına bir şey fısıldayıp onu kolundan tuttu ve çıkışa yönlendirmeye çalıştı. Melis ise omuzlarını silkti ve Taşkın'a doğru bir adım attı.

Taşkın elinde tepsi ile arkasını döndüğünde onları gördü ve direkt gözleri bana odaklandı.Gözle görülür bir şekilde gerildiğini fark ettim. Daha sonra bakışlarını kaçırıp onların yanına ilerledi. Kaşlarımı çatarak onları izlemeye başladım. Neden gelip burada oturmuyorlar? Taşkın, ikisinin önüne dikildiğinde Bahadır hala Melis'i çekiştirmekle meşguldü.

Melis bana doğru el salladığında yüzünde sahte bir gülümseme vardı. Masadan kalktım ve onlara doğru ilerlemeye başladım. Taşkın'ın yanında durduğumda onun sıkıca elindeki tepsiyi tuttuğunu fark ettim.

"Merhaba." dedim Bahadır ve Melis'e bakarken.

"Selam Feza. Bizde gidiyorduk." Dedi Bahadır hızlıca. "Hadi Melis." Melis'in bana olan bakışlarından hiç hoşlanmamıştım. Kızıl saçlarını geriye attı ve Bahadır'a aldırmadı. "Sakin ol biraz Bahadır." diye karşılık verdi ima ile.

"Her neyse. Bizim işimiz var. Sonra görüşürüz." dedi Taşkın ve tepsiyi bir eline alıp beni kolumdan tuttu.

"Ne oluyor?" Kaşlarımı çatıp üçüne birden aynı soruyu sordum.

Melis başını iki yana salladı ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Cenk'te burada olmalıydı." dedi Taşkın'a bakarken.

Taşkın dişlerini sıktı ve Bahadır'a uyarıcı bakışlar atmaya başladı.

"Kes sesini Melis. Size iyi eğlenceler. Sonra görüşürüz Feza." Bahadır bana zoraki bir şekilde gülümsediğinde ona bir karşılık veremedim.

Melis en sonunda Bahadır'a uydu ve Taşkın ve bana attığı bakış tüylerimi ürpertti. Taşkın beni masamıza yönlendirdiğinde kolumu elinden kurtardım. "Orada ne oldu?" diye sordum yeniden.

"Melis saçmalıyordu. Cenk'i patakladığım için bana kızgın." Sesi duygusuzdu.

Alnım endişe ile kırıştı. "Aranızın düzeldiğini söylemiştin."

Masaya oturduk ve karşıma geçtiğinde bir nefes verdi. "Çünkü düzeldi."

Bardağımı önüme çektim ve konuşmadan önce dudaklarımı ıslattım. "Taşkın bilmem gereken bir şey mi var?"

Bakışlarını önünde duran tepsiye çevirdiğinde omuzları gerildi. "Hayır Feza. Ne olabilir ki?" sesini sabit tutmaya çalışıyordu.

Ne olabilir ki? Bir bar kavgası ve birbirini yumruklayan iki arkadaş. Gerçekten ortada bundan başka bir şey yoktu. Melis beni en baştan beri sevmiyordu ve muhtemelen beni Taşkın'ın yanında görmekten rahatsızlık duyuyordu. Bunlar olabilecek en mantıklı açıklamalardı. Ama neden beynimin bir tarafı bunu reddediyordu?

Geçmiş Zaman Hakkında #Wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin