Kimse göründüğü kadar iyi, anlatıldığı kadar kötü değildir. -İbrahim Tenekeci
--------------------
Denizden;
"Ya azo hadi kahvaltı saati geldi,bak ben çok açım gidelim"
"Ya Hasret bi dur ya. Boncuk uyanmadı daha"
"Dur, ben hemen uyandırırım Azo"
"Hasret!!! Uyandırma sakın,dün olanlardan sonra rahatça uyusuun,buraya gel."
"Ya Azo, midem benimle küstü resmen ona iyi bakmıyorum diye. Bak hasta olurum görürsün"
Sabah sabah duyduğum tatlı atışmalarla gözümü açmıştım. Azra ve Hasretin atışmaları ve Azra'nın beni düşünmesi gülümsetiyordu. Ama yanağımdaki o acı gülmeme bile izin vermiyordu.
Yatağımdan kalkıp aynadan yarama baktım.
Çok güzel,izi kalacaktı o yaranın.
Tekrar krem sürüp odamdan dışarıya çıktım.
Dün yeni tanıştığım kızların yanına gittim.
Derya "Günaydın Deniz"
Yonca "Günaydın Deniz iyi misin?"
Dudu "Geeh deniz gunaydin nassin ey misin?"
Heves"Günaydın Denizcim "
Hasret "Ahaa vallaha uyandı haydii yemeğe millet" diye bağırdığında herkes gülmüştü.
Heves "İnsan günaydın der be Hasret,iyi misin der. Aa pardon insan dedim ya ben. Pardon pardon" deyip sırıttı.
Hasret de napayım der gibi göbeğini işaret etti.
"Günaydın kızlar,sağolun daha iyiyim. Beklettim sanırım kahvaltı için ama beklemenize gerek yoktu yeseydiniz siz"
Hasret "Hah ağzını öpem Deniz apla ,ben de dedim ama Azo seni bekleyecez diye tutturdu"
Heves" Ah bu kaç etti valla. Hepsini biriktirdim. Endişelenmeler,kekelemeler,beklemeler.. Bunlar artık shipp gözümdee,ben de buradan yürürüm. " deyip güldü
O an Azra'ya baktığımda göz göze gelmiştik. Gözlerinin içi parlıyor gibiydi. Başka bir bakış yakalamıştım gözlerinde o an.
Azra"Haydi hanımlar bittiyse konuşmanız gidelim artık kahvaltıya" dediğinde herkes ayaklanıp yemekhaneye doğru yürümeye koyuldu. Hasret ise en önden koşuyordu
Dudu" Heves, 'şip' ne gıız?"
Heves,Dudu'nun sorusunu duymamazlıktan geldi. Açıkcası ben de ne anlama geldiğini merak ediyordum
Dudu" Gıız yarın akıllı sana diyom hele."
Heves cevap vermeyince Dudu iyice sinirlendi
" Bak bi de bana bakmıyoruu.. Şaptanak,guyruklu"
Dediğinde gülmeden edememiştim.
--------------------
Azradan;
Heves yine her zamanki boş boğazlığına devam ediyordu, geldi bir de ortalıkta bizi Boncukla 'ship' etti. Dudu sorduğunda da kesin benden korkusuna anlamını söylememişti.
Yemekhaneye giderken Boncuk arkada kalmıştı.
Bende adımları iyice yavaşlatıp yürümeye devam ediyordum. Saniyeler sonra yanımda belirdiğinde en arkada biz kalmış,yürüyorduk.
konuşmaya başladım
"Nasılsın boncuk? Olanları duydum neden gelip bana anlatmadın?"
"İyiyim Azra. Olanları sana anlatmadın çünkü gerek duymadım"
Bu korkusuzluk nereden geliyor be boncuk?
"Bak boncuk ,sen Kudret'i tanımazsın seni zorlamaya devam edecektir taraf seçene kadar. O yaradan sonra onu seçeceğini düşünmüyorum, eee geriye bir tek ben kalıyorum.
Benim tarafımdasın ve bana her olayı anlatmak zorundasın"
Bir anda adımlarını durdurdu.Bana dönüp gözlerimin içine bakarak,
"Kudret'i seçmemem için bir sebep var haklısın." Deyip kafasını iyice yaklaştırmaya başladı,o yaklaştıkça kalbimde bir şey kıpırdıyordu.
Ah ne kadar da güzel gözlerin var be boncuk.
