Sеvgi еmеkmiş. Emеk isе vazgеçmеyеcеk kadar, ama özgür bırakacak kadar sеvmеkmiş.- Can Yücel
-----------------
Azradan;Blok'tan gelen ses ile Pelin'i kendimden uzaklaştırmıştım. O an ne yaptığımı anlayarak hemen oturduğum yataktan da kalkmıştım.
"B-ben şey." sonunu getirmeden çıkmıştım odadan.Blok'ta kimse yoktu. Lara nerdeydi acaba?
Yemekhaneye doğru gidiyordum. Kaldığım blok değismişti ama ben hâla B1 ile birlikte yemek yiyordum. Yani yemeliyim,adım orada yazıliydı. Ama buraya geldiğimden beri,bir kere bile gidip yememiştim kizlarla beraber.
Ondan zaten hasta olmuştum,zayıf düşmüştüm. İsmimi oradan silmeliydim,bunu bir ara duzelttirmem lazımdi. Ya da belki bizimkileri görürüm diye bu işi bahane olarak kullansamıydım ki?
'Bizimkiler mi yoksa sadece Deniz mi? Azra hanım.' İç sesime sanane dedikten sonra devam ediyordum yürümeye.Yemekhaneden içeriye girdiğimde,Öyku koşarak bana gelmişti.
"Azraa.. Azra" iki kolumu açarak kucağıma almıştım.
"Naber prenses?"
"İyiyiim Azra. Hem de çok iyiyim. Bak.." bizim kızların oturduğu masayı parmağı ile gösteriyordu. Ben de oraya doğru bakmıştım.
"Annem geldi. Bir daha hiç gitmeyecekmiş. Söz verdi bize" hepsi bize bakıyordu o sıra.
Yonca'yı görmemle Öyku'yü yere bırakmıştım.
Gözlerim kocaman açılmış,gülüyordum mutluluktan.
Oturduğu sandalyeden ayağa kalkıp bana doğru gelecekken,elindeki bastonu görunce kaşlarım istemsiz çatmıştı. Kafamı iki yana sallayarak Yonca'nin gozlerinin içine bakıyordum. Gülumsemesi ile ben de gülümsemiştim. Koşarak yanına gittiğimde,sarılmıştım sımsıkı ona.
"Ohh!! Allah'ım sana şükürler olsun. Çok korkuttun beni" geri çekilip iki elimle yüzünu kavramıştım,
"Ah iyisin gerçekten. Canım benim" dedikten sonra tekrar sarılmıştım. O da bir eli ile karşılık veriyordu bana. Geri çekilip kolundan tutup oturtmustum onu yerine,
Yonca"Kendim oturabiliyorum Azra,sağol gerek yoktu gerçekten" tebessüm ediyordu.
"Olmaz öyle. Hem anlat bakalım bu baston nedir ve başına ne geldi senin?"
Yonca,gozlerini benden kaçırıp önce Deniz'e sonra tüm kizlara bakmıştı. Bu hareketi ile bende hepsine teker teker bakmıştım. Susuyordular.
Yonca"Bunu seninle baş başa iken konuşalım olur mu?"
Anlam veremesemde bu soylediğine tamam demiştim.Yemek sırasına girip,corba hariç hepsinden koymuştum tepsime. Kızların yan tarafta kalan masaya oturmuştum. Bu hareketime şaşırmışlardı eminim. Tek başıma yiyordum yemeğimi
Yan yan Deniz'e bakıyordum. Beni o hâlde gördükten sonra gelipte nasılım diye bakmamıştı. Az once sanki hic yaşanmamış gibi kızlarla masada güluyordu. Hızlıca yedikten sonra burada 1 dakika bile kalmak istemediğimden,çıkmıştım oradan.Yemekhanenin hemen iki sol tarafında bulunan malzeme odasına girip tüm öfkemi kusmak için hazırdım. Hayatımda bana acı çektiren,yerle bir eden insanlara bir şey yapamıyordum.
O kadının lafları geliyordu aklıma,'Sen hiçbir şeyi hak etmiyorsun. Ne sevilmeyi ne sevmeyi.'
'Hayatında bulunankari hep kendinden uzaklaştıracaksın'
'Ezik bir hayat süreceksin.Ezik'
yanımda bulunan bir kutuyu bağırarak yere atmıştım.