17.Bölüm-Yeni gelecek kişinin arkasından

1.6K 103 5
                                    

Sözleşmeden buluşuverir;kırık kalpler.-Şarkı sözü

------------------
Denizden;

Azra'nın hazırladığı sürprizin üstünden 4 gün geçmişti.
Ve biz,
O oda da olabilecek durum hakkında hiç konuşmamıştık.
Birbirimizi sadece ortak alanlarda görüyor,gördüğümüz zamanda da gözlerimizi kaçırıyorduk.

Bugün koğuşa yeni birisi gelecek,benim tam da sağımda ki odaya yerleşecekmiş.
O gelmeden dedikoduları yayılmaya başladı tabii..
Tehlikeli,güçlü,güzel ve bir o kadar da zeki birisiymiş..
Şimdiden insanlar buraya gelecek kişi için tataf tutmaya başlamıştı.
Bunu gören ve duyan,
Kudret ile Azra saflarını korumak için ellerinden geleni yapıyorlardı günlerdir.

Odamdan çıkıp ortak masanın oraya gidip Heves'in yanına oturmuştum.
Azra yoktu.

Dudu"Gıız gonuşanları duyuyoru mu?"
Heves"Aynen, Deniz duydun mu?"

"Duydum kızlar duydum. Bugün geliyormuş."

Hasret"Gelince unutamayacağı bir ders vereceğiz gacıya"

"Ne dersinden bahsediyorsun Hasret?" Demiştim. Daha ilk gün gelen birisine ne dersi?

"O gacı hakkında konuşanları duymadın mı Deniz apla. Insanlar artık Kutiymiş,
Azra başkanmış bakmıyor bile..."
Hasret'in cümlelerine Derya da eşlik etti,
"Aynen. Kadının yaptıklarını duyan herkes, o daha gelmeden yancıları olmaya başladı.. Yılanın başını erken ezeceksin Deniz."
Sozü Heves devir almıştı,
"Ne yapabilirki bize,Ne olabilir yani.?Yeni gelende mi korkacağız?"
derken saçındaki kuyruk ile oynayıp gülüyordu.

Yonca"Başa bela alabiliriz. Tehlikeli olabilir bu iş"
Dudu"Ben doğru konuşuru,bana da tehlikeli geliyoru bu iş ha"
Ah.. sonunda düzgün,mantıklı konuşan birileri vardı burada da..

"Aynen kızlar. Siz kadın hakkında söylenenlere az kulak misafiri olmuşsunuz sanırım.
Baksanıza. Kadın gelmeden ordu kurmuş burada resmen.Bir de gelince düşünün.
Siz de kalkmış bir orduya karşı ders vermekten bahsediyorsunuz,sizce karşı taraf buna susacak mı?"
Sorduğum soruyu Hasret'e dönük sormuştum.
Tek kaşını kaldırmış,düşünüyor vaziyetteydi.
Bu halini gördünce,

"Bende öyle düşünuyorum işte Hasret.
Herhangi biri olmayıpta psikopat biri de olabilir.
Adım atacaksanız düşünerek atın,çünkü bu olay da hiç düşünülmemiş."

"Nerden biliyorsun düşünülmediğini?"
Duyduğum soruyla arkamı döndüğümde blok kapısının orada duran Azra'yı görmüştüm.
Sinirli bir hali vardı.
Sanırım yeni gelecek olan kişi işleri baya zora sokmuştu şimdiden. Ayağa kalkıp ona doğru yürüdüm.

"Çünkü,akla mantığa yatan bir tarafı yok Azra"

Kafasını yana atıp gülmüştü imalı şekilde.
Gözlerini beni bulduğunda,
"Bu işlere burnunu sokma boncuk."
gözlerini kısarak nefret dolu bakarak söylemişti bunları.
Ya da ben bakışlarını yanlış anlamıştım.

"Azra!!! Ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama yanlış olduğuna eminim.. Şu anda öfkelisin anlıyorum çünku yeni gelen kadın güçlu,tehlike,gü-"

"Ooo nelerde biliyormuş bizim boncuğumuz.
Sanane ki ondan,sanane yani..
Hem sen kimsin ki,bana burada ne yapacağıma karışıyorsun.?"
Ben kim miydim? Söylediği söz kalbimi kırmıştı.
Şu an öfkeliydi bu yüzden onunla ters düsmek istemiyordum ama zorluyordu beni.
Gözlerinin içine bakıyordum.
Bu kadar mi güç hırsına bulanmıştı gözleri,
Bu kadar mı öfkeniliyor ve korkuyordu yerinden olmaktan..

Kızlarda ayağa kalkıp yanımıza gelmişlerdi. Bir daire oluşmuştu etrafımıza ve biz o dairenin içinde yok olmaya hazırdık resmen..

"Doğru Azra! Ben kimse değilim aynı zamanda tarafta değilim.
Ama insanları önemsiyorum. Sen ders vereceksin o da tamam mı diyecek? Nasıl eminsin bu kadar?"

"İnsanları önemsiyorsun,hıımm.."
Buradan sonra sesini yükselterek ve etrafına bakarak konuşmasına devam etti,

"Bakın hanımlar,burada işler böyle yürür.
Biri gelir ağalığını yapar ve olur. Kimse neden diye sormaz. Tepedekini sevmese de onunla olur. Bana kalkıpta işimi öğretmeyin,bana kalkıpta bilmişlik taslamayın.
Burası benim blok'um. Ve o kişi bugün buraya,benim blok'uma geliyor.
O yüzden herkes gecşin odasına kendi işi ile uğraşsın,özellikle insanları önemsiyenler.."
Son sözü söylerken bana bakmıştı.

Bir tek ben mi görüyordum belaya bulaşacağını..
Masa da bu işin tehlikeli olabileceğini söyleyen Yonca ve Dudu şu an susmuş öylece olanları izliyordu.
Ufak ta olsa içinde endişe barındıran Hasret'te susmuş olanları izliyordu.

"Ben odama geçipte olanları seyretmeyeceğim."
"Geçeceksin boncuk"
"Bana emir veremezsin Azra Kaya"
"Sana emir de veririm başka bir şey de veririm boncuk,beni delirtme!!" Bağırmıştı.

"Daha fazla mı kalmak istiyorsun burada Azra?"
"Zaten 5 yıl FAZLADAN buradayım,o bana fazlasıyla yetiyor boncuk?" İma yapmıştı, onu ispiyonladiğımı düşündüğü olaydan aldığı cezayı sanki ben yapmışım gibi bir tavıra bürünmüştü şu an.

"Sen yine ve yine birilerini kaybetmek istiyorsun sanırım.
Öfke ile kalkınca tekrar pişmanlıkla oturmak da istiyorsundur buyuk ihtimalle.. Yap Azra,asla yaşadıklarından,YAŞATTIKLARINDAN ders alma,bravo böyle devam" Bu sefer bende bağırmıştım.

Gözlerimin içinde derin derin bakıyordu. Tam noktasına değinmiştim sanırım..

O odasına hızlı hızlı yönelirken bende aynı şekilde yönelmiştim.
Ve ikimizin de odasından bağırış sesleri yükselmişti bir an.

Ve ikimizin de odasından bağırış sesleri yükselmişti bir an

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dönence:Azden (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin