37.Bölüm-Terk ediş

1K 68 15
                                    

Çünkü bir kadın gitmeyi kafasına koymuşsa, ışık olsan yetişemezsin artık. - Emre Karataş
------------------
Azradan;

Ortak masada ki seslere uyanmıştım. Sabaha kadar uyumamış,sabah 6 da yapılan sayımdan sonra kapanmıştı gözlerim. Dün gece boyu Boncukla koğuş meselesi yüzünden kavga etmiştik.
Kararımdan vazgeçmeyeceğimi biliyordu ama yine de çabalıyordu. Kızları da zor ikna etmiştim. Bu başımızda ki belayı çözecektim;hem de kökünden.
Üzerime bir şeyler geçirdikten sonra çıkmıştım odamdan. Kızların yanına geçmiştim.

Hasret"Günaydın kanka"
Heves"Günaydın gudubet"
"Günaydın kızlar günaydın" dedikten sonra Heves'e gözdevirip kahve almaya geçmiştim.
Kahvemi alıp baş tarafa oturmuştum.
"Diğerleri nerede?"
Heves"Bahçeye çıktılar"
Üzerimde geç kalkmaktan dolayı halsizlik ve yorgunluk vardı. Kahvemden bir yudum alıp kafamı masaya koymuştum.
Heves"Azra hasta filan mısın? Solgun gözüküyorsun"
"Yok,sadece uyuyamadım sabaha kadar. Sayımdan sonra gozlerim dayanamadı ve  gitmişim" kafamı kaldırmadan cevap vermiştim.
Hasret" Kanka beni de hatta bizi de uyku tutmuyor. Içim hiç rahat değil. Ben de geleyim senle"
Kafamı zoraki kaldırmıştım.
"Olmaz Hasret. Yanımda ki kimseyi riske atamam. Onun derdi benimle. Ona yakın olduktan sonra sizi de rahat bırakır. Lütfen bu işi bana bırakın"
İkiside istemsizce 'peki' dedikten sonra blok'a
Dudu,Öykü,Derya ve Deniz girmişti.
Hepsi bizim yanımıza gelip oturmuştu.
Deniz asla bana bakmıyordu. Bu hareketlerine ufak ufak sinirlenmeye başlıyordum.
Kızlar muhabbet etmeye başlamıştı. Arada ben de söze katılıyordum ama Deniz hiç konuşmuyor sadece masanın ustünde birleştirdiği ellerine bakıyordu.

Heves"Evet evet hatta bu gudubetciğim uykulu hâli ile beni Nihal müdür sanmıştı. Hemen ayağa kalkıp 'valla ben bir şey yapmadım mudürüm' laflarını sıralamıştı. Artık o sıra uykusunda hangi usülsuzlukleri yapiyorsa.." lafını bitirdikten sonra ağzına fermuar çekme hareketinden yapıp gülmüştü.
Hasret"Aynen aynen hatırladım bak şimdi. Ya kanka bu yarım akıllıyı da nasıl gespot Nihal'e benzettin anlamadım" herkes gülüyordu.
Derya"Ama Heves de az değildi. Azra'nın kendisini Nihal müdür sandiğıni anlayınca onun hareketlerine bürünmüştü hemen."
Dudu"Sormaa. Kadıncağzın gözlüğünü bile takıvermiş 'Akıllı ol Azra' deyip duruveriyoruu"
"Ay tamam susun hatırlatmayın. İlk ve son kez Heves'in eline düşmüşüm o zamanlar " derken bende gülüyordum.
Çaktırmadan göz ucu ile Deniz'e bakmıştım. Gülmemek için zor tutuyordu kendini. Ah be boncuk.

Heves"Sen söylesene Deniz,uykusunda hâla konuşuyor mu bu gudubet?"
Heves'in sorduğu soruyla hemen boncuk'a doğru dönmüştüm. Herkes bir cevap bekliyordu.
Önce bana bakmıştı. Kısa süren bakışmadan sonra Heves'e dönmüştü. Bir şey demeden oturduğu yerden kalkıp kendi odasına doğru gidecekken,
"Aa yeter ama,bu ne ?" diyerek ayaklanmış, kolundan tutup kendi odama doğru yönelmiştim.

 Bir şey demeden oturduğu yerden kalkıp kendi odasına doğru gidecekken,"Aa yeter ama,bu ne ?" diyerek ayaklanmış, kolundan tutup kendi odama doğru yönelmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Deniz"Azra napıyorsun bırak" derken kolunu kurtarmaya çalışıyordu.  Kızlar da o sıra  meraklı gözlerle bize bakıyorlardı.
Odamın kapısını açıp içeriye doğru iteklemiştim onu.
"Ne yaptığını sanıyorsun Azra?"
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun Deniz?" Bağırmıştım.
"Ne yapmışım acaba ben?" Derken iki kolunu birbirine geçirip cevap bekliyordu benden.
"Sabahtan beri suratımıza bakılmıyor. Kızlarla olan muhabetlere bile girişmiyorsun,hadi onu geçtim benimle ilgili soru soruluyor. Kalkıp gidiyorsun Deniz. Gerçekten ne yaptığını bilmiyor musun yani?"
Derin derin nefes alıp vermişti. Sakin olmaya çalısıyor gibiydi.
"Bak Azra. Bizi bu kadar güçlü yapan ne biliyor musun? Senin cesaretin benim de mantıkcı tarafım "
"Sen bana mantıksız beyin filan mı demeye çalışıyorsun?" Sinirlenmiştim.
"Azra çocuk gibi davranma karşımda. Evet,sen mantıksız olduğun kadar bende cesaretsizim diyorum.  Biz birlikte olunca,birbirimizi tamamlıyoruz farkında değil misin? Simdi sana göremedigin bir şey söylüyorum. Gitme diyorum. Eğer gidersen bir şeyler kopacak bizden de.  Sana bir şey olacak diye ödum kopuyor Azra. Yapma. Benim yapmaya çalıştığım şey bu;bizi fark etmen."
"Senin yapmaya çalıştığın şey bambaşka bir şey Deniz. O kadın manyak. O yaşadığı müddetçe sen,ben ve kızlar hep tehlike altındayız. Gitmemden başka bir çare yok"

"Öyle mi? Peki.. Kusura bakma ama Azra,ben kendini ölüme götüren kişileri pek dikkate alamıyorum."
Kaşlarımı çatmıştım.
"Bu ne demek oluyor Deniz?"
Yanıma yaklaşıp bir adımlık mesafede durmuştu.
"Lara'yı bitirmenin ya da ondan kurtulmanın daha başka yolları varken sen gidip en tehlikelisene bulaşıyorsun. Hadi başardın diyelim. Yakalanmamayı nasıl başaracaksın? Ya cezana ceza eklenirse,o zaman ne olacak hiç düşündün mü Azra?"
"Kaç yıl yiyeceksem yerim. Korkum yok benim. Hem sen dışarı çıkınca beni beklersin. Öyle değil mi?"
Gözlerini kısıp derince nefes alıp vermişti.
"Senin bedelini,dışarda seni yıllarca bekleyerek ödeyemem Azra,kusura bakma" dedikten sonra omzuma omzu ile çarpıp odamdan çıkmıştı kapıyı sert örterek.

Bu da neydi şimdi? Deniz'in sevgisi bu kadar mıydı yani? Ben onu bırak 5 yıl 100 yıl bile olsa bekleyebilirken o bunu yapamıyor muydu?
Yanımdan geçip gitmesine bile engel olamamıştım.
Madem o beni bir çırpıda silebiliyor,peki o hâlde.
Artık sonunu düşünmeden yaşayacaktım.
Beni bekleyen biri yok nasıl olsa.   Bir amacım da yok.
O zaman kendimi de duşünmeme gerek yoktu..

-------------------------
Denizden;

Belki bir nebze ortaya kendimi koyarsam vazgeçer sanmıştım. Ama asla vazgecmiyordu.
Kendini duşünmediği gibi bizi de düşünmuyordu. Odam da deli gibi dönuyordum. Masada bulunan birkaç eşyayı bağırarak yerlere fırlatmıştım.
Geleceğimiz filan önemli değildi onun için.
Dudu'nun anlattığı eski Azra olmasından korkuyordum.

Akşama doğru geliyordu saat. Birazdan onu almaya gelirler diye duşünürken Oktay'ın sesi gelmişti.
"Azra Kaya?"
Hemen odamdan çıkmıştım. Kızlar masaların oradaydı, ben de yanlarına giderek masanın baş tarafina geçmiştim.
Hâlen bir umut belki vazgeçer diye bekliyordum.
Derya"Kızlar sizce de gerçekten gidecek mi?"
Hasret"Azo'yu tanıyorsam kafasına koyduğunu yapar."
Heves" Ya eskisi gibi olursa orada."
Dudu"Olmeycek gardeşim." Derken sırtını sıvazlamıştı Heves'in.
O sıra odasından çıkmıştı Azra. Daha önce görmediğim bir hâlde idi yüzü. Hangi duyguyu barındırdığını anlamak zordu.
Bizim olduğumuz tarafa bakmamıştı. Elindeki eşyaları ile Oktay'ın yanına doğru giderken kızlar seslenmişti.
Hasret"Azoo"
Heves" Hey Azra" kızların seslenişleri üzerine de dönüp bakmamıştı,kaçıyor gibiydi.
Derya"Alın işte,bakmadı bile bize. Ne oluyor?"
Heves"Tanıştarayım canım,
eski Azra-Derya, Derya-eski Azra " diye söylenmişti. Hepsi geri yerlerine oturmuşlardı.

Bense blok kapısından suratımıza bile bakmadan ayrılan Azra'ya bakıyordum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dönence:Azden (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin