"Bir insanın onsuz yapabileceği ne kadar çok şey vardır."-Sokrates ------------------- Azradan;
Hüseyin'i Lara'nın yanına gidebilmek için ayarlamıştım. Öğlen yemeğinden sonra avlu'ya çıkış saatinde götürecekti beni. 3 gündür hücredeydi. Kızlarla aram düzelmişti ama kalp kırıkları da hâla varlığını gösteriyordu. Aslında nerden bakarsak bakalım,kimsenin yaşadıkları kolay değildi. Onlara da hak veriyordum yeri geldiği zaman. Öğlen yemeği bitmiş,herkes avlu'ya çıkmıştı. Bense Hüseyin'i bekliyordum blok'un önünde. Çok geçmeden köşeden belirince hemen yanına gitmiştim. "Nerde kaldın be Hüso?" "Kolay mı sanıyorsu-" lafını kesmiştim. Zaman kaybetmek istemiyordum. "Tamam tamam sormadım farz et. Hadi gidelim" koluna girip,hücrenin yolunu tutmuştuk
"Ben köşede duracağım,fazla vaktin yok. Biliyorsun" Kafami tamam anlamında salladıktan sonra kapıyı açmış ve köşeye geçmişti. İçeriye girdiğimde Lara'nın duvara doğru dönük olduğunu fark ettim. Kapi sesine dönmediğinden uyuyor olabileceğini düşünerek yavaş yavaş yanına doğru ilerlemiştim. Baş ucuna gelince eğilerek omzundan tutup bana doğru çevirmiştim. "Şşş Lara?" Hafif sesimi alçaltarak sesleniyordum ona. "Lara.. ben geldim. Uyan hadi" Omzundan dürtmuştüm onu. Yine cevap vermeyince eğilerek yanağından öpmüştüm. Geri çekildiğimde,gözleri kırpıştırarak açılmış ve benim gözlerimle buluşmuştu. "B-bücür?" Uykulu ses tonuyla başka bi tatlıydı sanki . Bu haline gülümsemiştim. Yataktan doğrulmuş ve yana kaymıştı. Bende yatakta açtiğı boş yere oturmuştum. "Nasıl geldin buraya?" "Hüsocan sağolsun" Kafasını anlarmış gibi sallamıştı. "Niye geldin? Kötu bir şey olmadı değil mi? " "Yanına gelmem için illa kötu bir şey mi olması lazım Lara?" Bu sefer o gülümsemişti. "Beni mi özledin yoksa bücür?" "Hııım...." bir elimi saçlarına götürerek, saç uçlarını kıvırmiştım. "Özlemiş olabilirim belki de" Bir anda kafasını geriye doğru çekip elimi boşluğa düşürmuştü. Bu haline şaşırmiştım. Hiçbir şey demeden önüne bakıyordu. "Huhuuu. Özledim sizi diyorum. Duyuyor musunuz acaba?" Yüzünün önünde ellerimi sallıyordum bana bakması için. Kafasını başka bir tarafa çevirmisti. Bir şeylerin ters gittiği belliydi yoksa Lara'ya özledim diyeceğim ve bana bakmayacaktı.. Olacak iş değildi bence. Derince nefes alıp vermiştim. Acaba dışari çıkacak olmam mı geriyordu onu? "Lara.. bi sorun mu var?" "Heh?" bir anda bana bakmıştı. "Yok bi sorun filan bücür" gözlerini kaçırıyordu şimdi de. Of'layıp ayağa kalkmıştım. Kime gitsem bi trip yiyordum. "Anasını satayım bi tarafı düzeltirken diğer taraf dağılıyor. Sıçayım böyle hayata. " sesimi hafif yükseltmiştim. Bana doğru bakmiştı. Düzelttiğim taraf derken ne demek istediğimi anlamıştı. Zeki kadındı. "Kızlarla aranı düzeltmene sevindim bücür. Onlar senin kardeşindi. Kardeşler kavga edince kazanani olmaz. " "Prof. Dr. Psiko Lara Parlak konuştu" derken dalga geçip bir de alkişlamıştım. "Dalgaya vurmasan mı acaba bücür? " Önünde diz çöküp ellerinden tutmuştum. Şaşırmıştı. "Sana ne oluyor? Anlatacak mısın?" Tuttuğum elleri çekmiş ve yana kayarak ayağa kalkmiştı. Bense o hâlde 2 saniye durduktan sonra ayağa kalkarak karşısına geçmiştim. Sinirlenmeye başlamiştım. Kollarımi birbirine bağlamış,sağ ayağımı da hafif tempoda sinirlendiğimi belli edecek şekilde sallıyordum. Bir açıklama bekliyordum ondan. "Sana bi soru soracağım. " "Sor" demiştim. Biraz bekledikten sonra konuşmuştu. "Kalbinde hâla Deniz var değil mi?" Tabii ya!! Şimdi anlamıştım bu hallerini. Ah be Azra!! Kız seni seviyor ve sen ona sevgilinin yanına gitmek için ondan yardım istiyorsun. Bir de özledim ayaklari ile umut oluyorsun. Gerçi ne istediğimi bende bilmiyordum .. Şu an benden bir cevap bekliyordu. Ona yalan konuşamazdım. Hâla Deniz'i seviyordum. Ve ölene kadar da onu sevecektim belki de. Kafamı olumlu anlamda sallarken "Evet,Deniz'i hâla seviyorum" demiştim. O an gözlerini kapatmıştı ve kapattığı gibi sağ gözünden bir yaş damlamıştı. Bu görüntü beni üzmüştü. Kalbini kırmak istemiyordum. Sonuçta kimseyi sevgi yüzünden yargılayamazdım. Yutkunmuştu. Gözleri gözlerimle buluştuğunda bi soru daha sormuştu bana. "Peki. Bizim bir şansımız var mı bücür?" "İsterdim. Seni sevmeyi isterdim. Ama kalbimde başkası var Lara,biliyorsun. Ben seni sadece çok iyi bir dost olarak gör-" Sus işareti yaparak lafımı bölmüştü. Kalbini kırdığım için üzgün olsam da bu konuşmanın er ya da geç yapılacağını biliyordum. Dışarıdan gelen ayak sesleri ile zamanımizın bittiğini anlamıştım. "Seni buradan çıkartmaları için Melis ile konuşacağım. " dedikten sonra dışarıya çıkmış ve kapıyı kapatmıştım.
------------------------ Laradan;
Azra gittikten kısa bir süre sonra Hüseyin gelerek çıkartmıştı beni hücreden. Blok'a dönmeden önce avluya çıkıp biraz hava almak istiyordum. Düşünmem gerekiyordu. Zerrin'in söyledikleri kenara atılacak cümleler değildi. Yalan da söyluyor olabilirdi ancak bundan emin olmam lazımdı. Ve kesin bir şey olmadan da Azra'ya bir şey söylemeyecektim. Onu umutlandırarak tekrar ayni acılari yaşamasına razı olamazdım. Bir plan yapacaktım. Hem içerden hem dişardan yardım edecek kişilere de ihtiyacım olacaktı. Avlu'da banklarda otururken Azra belirmişti görüş açımda. Beni görunce bir an duraksamış sonra hızli adımlarla bana doğru gelmişti. "Rica ederim ya ne demek" demişti burnundan soluyarak. Hucreden çıktiğım gibi yanına gitmediğim için böyle konuşuyordu yüksek ihtimalle. "Bücür.. Hava almak istedim havalandırma saati bitmeden. Hepsi bu!!" Demiştim. "Bende bir şey demedim ki. Neyse. Gece odama gel,bekliyorum. Konuşmamiz lazım" Benden cevap beklemeden gitmişti yanımdan. Gözden kaybolana kadar onu izlemiştim. Eğer Deniz yaşıyorsa Azra boşu boşuna mezarına gitmiş olacaktı. Her seyi oğrenmeden önce Azra'nin dışarıya gitmesine engel olmalıydım. Ve olacaktım da.
------------------------------ Azradan;
Dışarıya çıkmadan önce Zerrin'i geberticektim. Ve buraya bir daha dönmeyecektim. Kizlari kesinlikle çok özleyecektim. Gece sayımi yapıldıktan sonra herkes gibi bende odama geçmiştim. Lara'nın gelmesini bekliyordum. Saate baktığımda 00.30 olduğunu görmustüm. 1 saattir gelmemişti. Tam yanına gitmek için odadan çıkacaktım ki o gelmişti. "Neredesin sen ya?" diyerek iteklemiştim onu. "Sakin ol bücür. İşim vardı. Geldim işte" "Ne işin vardi ki?" Gülümsemişti. "Ne o? Flörtlük sevgililer gibisin son günlerdir. Ne zaman birbirimize açıklama yapar olduk biz ?" Haklıydı. Kendine gel Azra. İşine odaklanmalısın şimdi. Arkami dönerek yatağıma geçmiştim. Oda karşımdaki sandalyeye oturmuştu. "Ne konuşacaksın benimle?" "Kaçış planıni" Arkasına doğru yaslanmıştı. "Aklında ki plan ne?" Derin nefes alıp vererek bende duvara yaslanmiştım. 2 dakika içinde tüm planımi anlatmıştım.
"Olmaz bücür. Hem bi de Zerrin'i öldürmeyi planlıyorsun. Ya yakalanırsan nolur senin haberin var mi? " "Lara. Her şeyi düşündüm ben. Bir şey ol-" "Bu planda sana zerre yardım etmiyorum bücür" Duyduğum cümle ile gözlerim dolmuştu. Eger Lara bana yardım etmezse,bu Deniz'in yanına hiçbir zaman gidememek demekti. "BANA YARDIM ETMEK ZORUNDASIN!!" Hafif sesimi yükseltmiştim. "Kusura bakma ama dışarı çıkınca ne yapacaksın? Dışarıda kim var? Bir adet mezardan başka ne var? Senin ailen burada,senin kardeşlerin burada Azra. Onlari yüz ustu bırakıp gidiyorsun hem de. Dön bi baksana. Hepsi senin için neler yaptı. Ölümden dönduler be ölümden. Vefasızliğın göstergesi bu yaptığın" Gözlerimden yaşlar akiyordu artık. "Ne yapayım Lara? Söylesene,ne yapayım? Baksana hâlime. 2 yıldır ne haldeyim ben. Neden kimse beni anlamıyor ulan?" "İçindeki acından dolayı seni anlamadığımızı düşünüyorsun ama bil,yanılıyorsun bücür. " ayağa kalkmıştı. "Ozür dilerim ama ben bu planda yokum." diyerek çıkmiştı odamdan. Bense olduğum yerde ağliyordum,ne yapacağımi bilmeden.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.