Belirsizlik ve şüphe her şeyin başlangıcıdır, sonu değil.-Halil Cibran -------------------- Denizden;
Her zaman ki gibi boynumdaki yerini almıştı sarılırken. Bu,diğer sarılmalardan farklı;daha uzun daha özlem doluydu. O benim kokumu içine çekerken bende aynı şeyi yapıyordum.. Benim uzattığım elimi tuttuğundan beri sarılı hâlde kalmıştık. Kütüphanedeydik hâla. Geri çekilip ellerimle yüzünu kavramıştım. Çok yakındı dudaklarımiz birbirine. Tebessüm ederek bakarken bana,öpmüştüm dudaklarından. Oda elleri ile yüzümü kavramış,karşılık veriyordu bana. İkimizde,birbirimizden mahrum kaldığımız zamanları telafi edecek şekilde öpüyorduk birbirimizi. Bu hissi,bunu yaşamayı çok özlemiştim. Nefessiz kalınca ayrılmıştık. Çok mutluydum. Eski bize geri dönmüştük bir anda. Gözleri benimle buluşunca afallayarak gerilemişti. Bu hareketine şaşırsam da onu anlayabiliyordum. Beni bir kere daha kaybedeceğini düşünuyor olabilirdi. Kafasıni yere eğmiş,düşünuyor gibiydi. "Şimdi ne olacak?" diye sormuştum kedi gibi bakarken. Kafasıni kaldırıp bana bakmıştı. "Bilmiyorum Deniz. Ama eskisinden iyi olmasını gerçekten tüm kalbimle istiyorum." Gidip elini tutmuş,güven verecek bir ses tonuyla konuşmuştum. "Daha iyi olacak Azra. Sen ve ben. Söz veriyorum" tebessüm etmişti. Elini elimden çekerek arka tarafımızda kalan sıraya oturmuştu. "Buraya nasıl geldin?" Sorduğu soruyla bende arkamı dönüp,ayakta kalarak ona bakıyordum. Zerrin ile yaptığım iş birliğini ona anlatamazdım. Ya da anlatamıydım ki? Gerçi buna şu an gerek yoktu. Önce bizim kızlarla konuşmaliydım. Onlardan yardım almadan,tek başıma Zerrin'in benden istediğini yapmak tehlikeli olabilirdi. Azra,bilmiş olsa çıldırırdı. "Zerrin'in yanına gittim. Söyledim ve kabul etti" "Kabul etti?" Şaşırarak,tek kaşını kaldırıp sorduğu soruyu kafamla onaylamıştım. "Bir şey istemedi senden yani?" Yine kafamı olumlu anlamda sallamıştım. "Tehdit filan da olmadı aranızda" "Evet" dedim. Kafasını hayır anlamında sağ sola sallayıp durmuştu. "Ne oldu?" dedim. "Buraya gelmemeliydin Deniz. Zerrin senden bir şey istemediyse bunların başka bir planı var demektir. O,böyle fırsatları kaçırmazdı. " "Bunların?" sorduğum soruyla bana bakıp 'cahil misin?' gibi bir bakış atmıştı "Zerrin ve Lara" demişti. O an aklima Yonca'nin bize anlattıklari gelmişti. Azra,bunu bilmiyordu. "Yonca ile konuştun mu?" diye sormuştum. "Kudret yapmış,onun elinden de Yonca'yı kurtaran-" sözümu kesmişti. "Lara olmuş." Ayağa kalkarak yanıma gelmişti. "Yonca ile konuştum. Ama o anlatmadan önce de biliyordum zaten" iki kaşım istemsiz havaya kalkmıştı. "Lara bana anlattı. Tabi,ben inanmak istemedim. Doğrulamak icin de Yonca'yı bekledim. " "Lara mı anlattı? " iki elimide saçlarıma götürmüştüm "Azra hiç bir şey anlamıyorum baştan anlatır mısın şunları. "
-------------------------- Azradan;
Olup biteni,burada yaşadıklarımı Deniz'e anlatamadan sayım anonsu ile koğuşa geri dönmüştük. Koridorda giderken güvenliği için Lara'nın gözü önünde kedi-köpek gibi olmamızın gerektiğini söylemiştim. Buraya gelme sebebinin ben olduğunu,benimle arayi düzeltmek istediğini ama benim yanaşmadığımı anlatmasını söyledim herkese. Buraya neden geldigini sorarlasa,en azından bu sebep inandırıcı olurdu. Ayrıca Zerrin meselesinde yalan söylediğinden de emindim. Bir sey istemişti ondan. Bana anlatamadığı her ne ise ögrenecektim onu.
Sayım sırasını almıştı herkes. Murat,Oktay ve Berna gelmişti sayıma. Kaçamak kaçamak Deniz'e bakıyordum. Arada bakışlarını yakalıyordum onunda. Sayim bittikten sonra o odasına girmişti. Ben,olduğum yerde biraz beklemistim. Herkes odasına girdikten sonra Lara'nın yanına gitmiştim. Beni görunce gülerek,uzandığı yerden oturma pozisyonu almıştı. "Beni mi özledin bücür?" Öfkelenmemeliydim. "Bana bücür demeyi kesmelisin." Derin nefes alıp verdikten sonra ayağa kalkıp yanıma gelmişti. "Çok korktum ama. Eğer kesmezsem naparsın?" Sesini alçaltarak söylemişti. Gözlerimi devirmiştim. "Ne istiyorsun,Niye geldin?" "Hesaplaşmaya. Ama şimdi değil. Şimdi ki sadece bir uyarı" gözlerimi kısarak söylemiştim,onun ses tonu ile.. Elini saçlarıma götürüp bir tutamını kendine yaklaştırarak koklamıştı. "Bu kokuyu sadece Deniz'in koklayabilmesi gerçekten haksızlık." Dindon!!! Bizi nerden ögrenmişti? Bu demek oluyor ki tehlikedeydi Deniz. Benim üzerimden acı çektirebilirlerdi. Söylediği söze şaşırmaktan daha çok korkmuştum. Boncuk'a bir şey olursa diye korkmuştum. Saçımı ondan kurtarıp ,kafa atmıştım ona. "Sakın!! Sakın Deniz'in adını ağzına alma. Bana bak,Lara" vurmamdan dolayı kafası sola doğru yattıgından,elimle çenesi tutup bana doğru çevirmiştim. Iliklerime kadar öfke doluydum. "Bana bak!! Eğer olurda Deniz'in ya da başka birinin benden dolayı canıni yakmaya kalkışırsan.. Bil ki,gebertirim seni. Anladın mı?" Sarsmıştım onu. Gülüyordu karşımda ve bu beni daha da öfkelendiriyordu. Biliyordum,benden asla korkmazdı. Kimseden korkmazdı ve dediklerini yapmazdı. "Bu kadar korumacı tavrın olması,doğrusu hoşuma gitti bücür" Ben ne olduğunu anlamadan,eli ile elimi sıkıca tutarak, sırtımı duvarla buluşturmuştu. Gözlerinde barınan duyguyu anlamaya calışıyordum. Duvarla arasında kalan ben,debeleşmiyordum kurtulmak için. Nefesini dudaklarıma üflediğinde yüzümu ekşitmiştim. "Bana bir daha posta koymaya kalkarsan bücür.. işin sonu çok ama çok kötü biter. Eğer buraya geldiğinden beri hâla hayattaysan,şanslısın demektir. Ve bence bu şansı kaybetme" "Bana bir daha bücür deme demedim mi ulan?" ayağımla kadınlığına vurmuştum. Beni bırakıp iki elinide oraya götürüp bağırmıştı. Seslere kimse gelmesin diye ağzıni elimle kapatmıştım. Son sözümu de söyledikten sonra odadan çıkacaktım. Ağzı kapalı,gözleri ile bana bakarken gülmuştüm bu haline. "Yakında.. Çok yakında bitecek her şey. Hazır ol Lara kişisi."
------------------- Denizden;
Sabah uyandığımda üzerime bir şeyler alıp ortak alandaki masalara geçip oturmuştum. Azra'nın odasından çıkmasıni bekliyordum. Dün gece,aramizın düzeldiğini buradaki kimseye belli etmememizin gerektiğini söylemişti. Dediğini yapıyordum bende. Yan taraftaki odadan Pelin çıkmıştı. Yanımdan geçerken suratıma dâhi bakmamıştı. Gıcık oluyordum bu kıza. Arka tarafımda bulunan kahve makinasında kahve yapmıştı. Ve şu an da Azra'nın odasına doğru ilerliyordu. Umarim o odaya girmez diye icimden geçirirken kapıyı çalmadan içeriye girmişti. Bu kız çok oluyordu ama. Ayağa kalkmıştım. Tam gidecekken,Azra'nın dün söyledikleri gelmişti aklıma. Bi sinirle yerime geri oturmuştum. Odadan çıkmalarını bekliyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaklaşık 15 dakika sonra çıkmışlardı. Azra,Pelin'in sırtından hafif vurarak yollamıştı yanından. Sonra ben tarafa dönmüştü. Öldürücü bakışlarımla bakıyordum ona. Etrafı kolaçan ettikten sonra,yanıma gelmişti.. "Neden öyle bakıyorsun?" "O kız senin odanda ne yapıyordu Azra?" Bu sorumla kahkaha atmıştı. "S-sen beni mi kıskandın boncuk?" "Cevap ver Azra!! O kız kim? Hem neden bu kadar yakınsın onunla?" Elini ensesine götürmüştü. Kafasıni yere eğmişti. Sonra bana bakmış ve görüşürüz dedikten sonra çıkmıştı bloktan. Ben burada katil olacaktım. Bunlar kesin bir şey planlıyorlardı. Öğrenmeliydim yakında..