İçimde biriken hislerin birdenbire patlayarak beni zerreler halinde dağıtacağından korkuyorum- Sabahattin Ali
---------------
Denizden;
"Boncuk,neden nefes nefesesin. Bir şey mi oldu? Kudret mi bir şey yaptı" derken yanıma gelmiş ,kolumu tutarak vücudumda bir şey var mi diye bakınıyordu. Kolundan tutup yüzüme bakmasını sağlayarak,
"H-Hayır Kudret bir şey yapmadı. Yani şey yapacak. Ama bana değil,Sana.."
Bu sözlerim üzerine gülmüştü. Ne kadar güzel güldüğünü şu an fark ediyordum.
Hasret'te gülmeye başladı.
"Yarın ki duş olayından mı bahsediyorsun Deniz apla?" Hasret'in söylediğinden bir şey anlamamıştım.
Azra bunu fark etmiş olacak ki,
"Boncuk. Gel otur baştan anlatalım sana olayı. "
Beni yatağa oturtmuş kendisi de sandalyeye oturmuştu.
"Her şey bizim planımız için.
Yenilere her şeyi yıkmak daha kolaydır burada.
Kudret de bunu bildiği için, her yeni gelen mahkumu korkutup bana karşı kullanarak beni bitirmeye çalışır. Ama tabi gördüğün gibi turp gibiyim." Nefes alıp devam etti.
"Neneem gazla çalışır. Bunu kullanarak birkac kişiye ortalıkta
'Azra'yı bitirmek için yenilere gerek yok'
'Kudret anne Azra'yı kendisi de bitirebilir' gibi cümlelerle şişirtmeye başlatdık iki gündür.
Işe yaradı tabi. Beni bitirme işini hızlandırmış.
Ama merak etme sana yaptığını da ödeyecek.
Yarın ben değil,nenem kuytuda yok olacak.
Onun yüzünden Rüzgar 3 haftadır Hücre'de kalıyor. İşini bitirmem lazımdı o zamandan beri"
Son söylediklerinde sinirlendiği belliydi. Sanırım Rüzgar önemli birisiydi onun için.
Gözlerindeki sinirden korkmuştum.
Napacaktı acaba Kudret'e?
"N-nasıl yani,işini bitirmek derken?"
"Boşver boncuk ,sen düşünme.Sadece şunu bil.
Kudret diye bir tehdit olmayacak artık."
----------------
Azradan;
Deniz'i odasına yolaldıktan sonra planın üstünden geçiyorduk Hasret ile.
"Azo,biz bu Deniz aplaya neden anlattık ki simdi. Daha bizim kızlar bilmiyor"
"E yüzünden ki dehşeti görmedin mi? Olaya salça olmasından iyidir. Gerçegi bilir rahatca oturur yatağında"
Benim için endişelenmişti boncuk. Bu tavrı hoşuma gitmişti garip bir şekilde.
"İyi de ya rahatça oturmak yerine gidip Gerrin ya da Melis müdüre öterse o endişe ile o zaman olay üstünde biteriz be Azo."
Boncuk'u çok tanımasamda bir şeyden emin olabilirdim. Asla ispiyoncu birisi olamazdı o. Has birisiydi..
"Saçmalama be Haso'm. Öyle birine benzemiyor. Öyle olsa Kudretlerin planını söylemesi lazımdı idareye"
"Sen öyle diyorsan oyle olsun Azom.
Aaa ama biz söylemeyi unuttuk .
Bizim kızlar bilmiyor demedik. Deniz apla onlara derse yine biteriz."
Hasret haklıydı. Nasıl söylemeyi unuturum. Bizimkileri bu işe bulaştıramazdım.
"Bekle hemen Deniz'in yanına gidiyorum"
Dedikten sonra odamdan çıkıp odasına yönelmiştim.
Kapıya iki kere vurmuştum.
Içeriden ses gelmediği için tekrar vurdum ama değişen bir şey olmadi
Bu sefer kapıyi açıp içeriye girdim.
Deniz yoktu yerinde.
-----------------
Denizden;
Bu,bu çok tehlikeliydi.
Oda da dört dönüyordum. Nasıl emindi bu kadar? İşini biitirmek neydi? Cezasına ceza ekleyebilirdi.
Ya da en kötusü işler ters giderse ona ya da arkadaşlarına bir şey olabilirdi.
Allah'ım napacaktım .
Düşünmek istemiyordum.
Odamdan çıkıp duşlara yöneldim.
Sıcak suyu ayarlayıp,suyun altına girmiştim. O sırada Öykü'nün anlattıklarından sadece aklıma takılan yeri düşünmeye başladım.
