25.Bölüm-Oyunlar

1.3K 88 11
                                    

Sana en muhtaç olduğum şu anda gel.
Yaşamak olsan da gel,ölüm olsan da gel.-Ümit Yaşar Oğuzcan

------------------
Azradan;

"Ya Deniz bi dinlesene beni"
Koridorlarda peşinden koşturuyordu adeta,
"Deniz diyorum,dur"
Adımlarımı iyice hızlandırıp kolundan tutuğum gibi kütüphaneye sokmuştum onu.

"Ne bu tavır Deniz? Dinlemeden sayımdan sonra çekip gidiyorsun"
"Özel olan işin bu muydu Azra, Beni onun için mi bıraktın?"
Gözlerindeki öfkeyi görebiliyordum.
Her şeyi yanlış anlamıştı işte. Hiç mi güveni yoktu benim sevgime?

"Deniz saçma sapan konuşuyorsun.
Ağladığı için gittim yanına,kabus görüyordu"
Alaylı bir şekilde gülmüştü.
"Her kabus görenle dudak dudağa yakın mesafede mi olursun?"
Derince bir of çekmiştim sesli sesli.
O,sandalyelerden birine otururken bende yanındaki masanin üzerine oturmuş,konuşmaya başlamıştım,

O,sandalyelerden birine otururken bende yanındaki masanin üzerine oturmuş,konuşmaya başlamıştım,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bak. Biliyorum,yanlış anlaşılmaya açık bir ortamdı,Kabul. Ama düşündüğün gibi bir şey olmadı.
Hasret'in yanına gidip konuştuktan sonra ikimizde masaların oraya gectik ve bir anda hıçkırıklı bir ağlama sesi duyduk. Ben de baktım ki o ses Lara'nın odasından geliyor. Hasret 'git bi bak' dedi. Bana inanmiyorsan ona da sorabilirsin. Gittiğim zaman kabus görüyordu Lara,insanlik yapıp sarılarak ağlamasını hafiflettim. Anons sesi ile uyandı şaşırarak bana bakiyordu ki sen geldin.
Baska da bir şey olmadı Deniz.."

Biraz olsun öfkesi dinmiş gibi hissediyordum.
Ayağa kalkıp sarılmıştı bana. Bende anında karşılık verdim. Boynundan öpüp geri çekilerek,
"Hem sen değil miydin Lara ile iyi anlaşmamı isteyen? Sen her defasında böyle kıskançlik krizine gireceksen olmaz bu iş boncuk" derken kolumda hissettiğim acı ile inlemiştim.

"Noldu Azra hanım,neden bağırdınız?"
Şimdilik öfkesi dindiği için ustüne gitmeyecektim.
Beni kıskandığı da gözümden kaçmamıştı.
Bu hem hoşuma gidiyordu hem de biraz korkutuyordu.

"Seni hemen affettim sanma Azra Kaya. Kendini affettirene kadar yanıma yaklaşmak yok"
Ne demişti o?
"Deniz ne diyorsun sen? Hem az önce sarıldın bana"
"Az önce çok tatlıyd- Öhöho sanane,sarıldım evet. Ama şimdi cezanı çekmen gerektiğine karar veriyorum"
"Deniz farkında mısın bu sana ceza olacak"
Anlamsız suratıma bakıyordu.
"Bakma öyle bana. Senden uzak kalmam demek seninde benden uzak kalman demek. Buna dayanabileceğini sanmıyorum"
Derken piç gulüşümü atıyordum.
"Öyle mi Azra hanım. Kendinizi çok yukarlarda göruyorsunuz. Ben gidiyorum."
El sallayarak gitmisti,beni orada öylece sap gibi bırakarak..

----------------------
Denizden;

Azra'yı kendimden bile kıskanırken Lara ile burun buruna görmek beni çıldırtmıştı.
Benden uzak kaladığı her gün, o görüntünün cezasını ödeyecekti.
Belki bende onunla birlikte ceza çekiyordum ama pes etmeyecektim. Deniz Demir ,pes etmezdi.

Dönence:Azden (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin