Bölüm şarkısı;
Soner Arıca- Yeniden Tanışalım
İndirip okurken dinleyin, hoşunuza gidecek :)Bu bölüme 200 yorum gelmeden yeni bölüm gelmeyecektir.
Yorumları paragrafa yapmak şartıyla, saçmalamak serbest :)"Kendini bile sevmeyen bir adamdan sevgi dilenen bir kadın tanıdım."
Feyyaz.
İstanbulun kalabalık caddelerinde dolaşıp güvende olmak varken tenha sokaklarında gezinip yanmak kadının tercihiydi...
Güven insanın şah damarıdır. Güvendiklerimiz de birer vampir.
Güveniniz sarsıldığında tam da şah damarınızda ki kanın emildiğini ve yavaş yavaş öldüğünüzü hissedersiniz. Ve ne yazık ki bir daha kimseye şah damarınızı sunacak kadar yaklaşamazsınız.Kendimi gizlemedim, tüm benliğimi önüne serdim, kendi lavlarında yanan bir volkan olduğumu gösterdim. Canımı sıkarsa canını alacağımı tüm detayları ile anlattım.
Ben kimseyi yakmadım, o bile isteye atladı lavlarıma...Araç seyir halindeyken telefonum çalmaya başlamıştı, sinirden her zerrem titriyordu. Ceketimin cebinden telefonumu çıkarıp ekrana baktım.
Aracın kapısının açılması üzerine telefonu bırakıp hareket halindeki araçtan kendini atacak kadar hayattan bıkmış Yazgı'nın kolunu tutup engel olmuştum.
Sonuçta bazıları için ölüm hediye iken yaşam cezaydı.Geri çekip içeriye savurduğumda bayıldığını fark ettim, bu üçüncü kez oluyordu, bayılıp duruyordu, bir rahatsızlığı vardı kesinlikle ama bu gram sikimde değildi.
Bana ihanet eden insanlara acıma gibi bir duygum yok.
Bir dakika benim hiç acıma duygum yok ki. Ama ona vuramadım bile!İhanetin küçüğü büyüğü olmaz, bugün ufak olur yarın sizi ipe götürecek bir şey. Polisi karıştırmaması gerektiğini söylemiştim! Bu salaklığı yaparken, elinde bir kanıt bir görüntü olmadan sadece anlatarak beni içeri tıktırmayı falan düşünmüyordu inşallah, çünkü düşmanımın bile zekisini tercih ederim!
Farklı bir amacı olduğunu da sanmıyorum, o yüzden kendi düşen ağlamaz! Ne yapacağım hakkında bir fikrim de yok gerçi, döver miyim? Bilmiyorum, vurur muyum sanmıyorum.
Sakin bir adam değilim, benim ayarlarım bozuk kabul ediyorum, her şeyin uç noktasını yaşıyorum, inkar etmiyorum.
Bunu bile bile ağzımın içine giren o ama! Bunu isteyen o!
Buyum ben, insan neden yapma denileni yapmaktan zevk alır anlamıyorum! Tabela koymuşlar, o yolun sonu çıkmaz sokak diye açık açık söylemişler niye ısrarla giriyorsun, girme! Sakin bir adam değilim lan evet değilim, ayarımla oynayanın fabrika ayarına geri alırım, kim olduğunu unutur, nokta.
Ateşle oynayan evi yakar misali.Bakışlarımı yüzünün her zerresinde gezdirip yüzüne düşen saç tellerine uzanıp kulağının arkasına sıkıştırdım.
Çok güzel kız amına koyim!
Başı omuzuma düştüğünde kanımın çekildiğini hissettim.
Bu kadar yakın olmamalıydık, yutkunup yanağını avuçladım, baş parmağım gözünden süzülen yaş yüzünden akan göz kaleminin bıraktığı siyah izlerin üzerinde gezinirken kırmızı dudakları aralandı.Salaktı.
Çok salaktı.
Güzeldi de.
Çok güzeldi.
Ne yapacağımı bilmiyordum işte! Aklımın durduğu yerdi!
Düşüncelerimde bozuldu, kafam gibi, hayallerim, geçmişim gibi!Onu kendimden uzaklaştırıp başını cama yaslamasını sağladım.
Telefonumun ısrarla çalışı üzerine dişlerimi sıkarak sakin olmayı dileyerek açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dudağında Ölüm Var
Teen FictionBir Mafya Hikayesidir. +18, küfür, şiddet fazlasıyla vardır. ~•Yetişkin içerik•~ Genç, yetenekli, gözü kara bir mafya varisi olan R. Feyyaz Karaca sıradan bir çatışmanın içinde kapana kısıldığı sırada yolunu kaybetmiş Yazgı Yılmazer yürek yemişcesin...