/o n i k i/

11.1K 448 233
                                    

Bu bölüme 100 yorum gelmedikçe yeni bölüm gelmeyecektir :)

Bölüm Şarkısı;
Yüzyüzeyken Konuşuruz- Dinle beni bi

"Dudakların diyorum adam, uyuşturucu gibi, tribe sokuyor ikide bir beni."

YAZGI.

Kalbim, yıllarca kapalı bir kutuya sıkışıp kalmış bugün ilk defa gökyüzü ile tanışmış gibi mutlulukla atarken kendimi ödüllendirmek istemiştim.
Feyyaz'ı öpmek benim ödülümdü. Pişman olmadığım tek şey buydu belki de. Beklentim yoktu, aa biz öpüştük kesin evlenmeliyiz demeyecektim.
O kafada değildim, anın tadını çıkarmak diyelim buna.

Geri çekildiğimde derin bir nefes alıp verdim ve alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. Bu tat, bu his.
Fazlasıyla muazzam bir etkiydi dudaklarımda kalan haz.
Kalbim, benliğim, içim sızlıyordu. Tekrar tekrar öpmek istiyordum belki de daha fazlasını.
Yıllardır bastırılmış duygularım gün yüzüne çıkıyor, yabancısı olduğum hislerle boğuşuyordum.
Bana da hak verilsin lütfen, hisleri olan bir kadınım. Dokunulmamış, sevilmemiş duygusal yönden her şeye aç bir kadınım.
Utanmıyorum, tekniğim yanlış olabilir ama ne yapayım bekleyemiyorum. Feyyaz'ın harekete geçmesini beklemek pembe kar yağması kadar imkansız gibi görünüyordu.

"Bu neydi şimdi?"

Omuz silkerek gülümsedim.
"Teşekkür öpücüğü."

"Sikerim lan seni!"

Yüzümdeki gülümseme silinirken başımı usulca ona çevirdim.
"Hah?"

"İki de bir yapışma dudaklarıma! Azgın mısın nesin amına koyim!"

Dudaklarımı sarkıttım.
Onunda hoşuna gidiyor sanmıştım.
"İnsan yanaktan falan öper, dudak ne? Ne dudak! Ya sabır ya!"

Elini vitese atıp değiştirirken başını önüne çevirip gaza abanarak ilerlemeye devam etti.
Hayvan!
Yine öpeceğim ki.
Bana ne.

Elimi radyoya atarken sinirle sigara yaktı kendine. Camı yarıya kadar indirip kolunu dışarı çıkardığında kıkırdayıp "Arabada sigara içmek yasak!"dedim.

"Sikerim şimdi yasağını!"

"Yine başladın her şeyi sikmeye!"

Sinirle dudakları iki yana kıvrıldı, başını yan çevirip gülüşünü saklamaya çalıştı.

Radyoyu açıp geri çekildim.
Başımı sağa çevirip camdan dışarıya kenetledim gözlerimi.
Mutluluk hâlâ nefes alabildiğine şükretmekmiş bunu öğrendim.
Gökyüzünde umarsızca süzülen kuşlar gibi hissediyordum kendimi. Ama içim, içim de bir yerler de derin bir sızı vardı. Yıllarca mutlu olmanın, özgür olmanın hayalini kurdum durdum.
Herşeyim var mutluluğum yok derdim oysa hiç bir şeyim yokmuş. Kocaman bir yalanla büyümüşüm. Ne annem nede babam yokmuş. Evim, odam bana dair hiç bir şey yokmuş bu hayatta. Ben kendimi babama sevdirmeye çalışırken o beni öldürme planları yapıyormuş. Ne için doğmuştum? Beni dünyaya getiren kadın kimdi? Dünyaya getirip istemeyen kadın! Daha doğduğum an yazılmış kaderim, bahtsız biri olacağım o zamandan belliymiş. Ama bulacağım onu ve haykıracağım yüzüne! Madem terk edecektin niye dünyaya getirdin diyeceğim! Neden beni sevmedin, bak senin yüzünden gülmedi yüzüm, sevmedi kimse beni diyeceğim. Annesinin bile sevmediği birini başkası nasıl sevsinki diyeceğim, ağlayacağım. Ama göz yaşlarımı silmesine izin vereceğim, sarılacağım ona. Kim bilir ne zorluklar yaşadı da bıraktı beni, kim keyfinden çocuğundan vazgeçerdi ki zaten?

Yıllarda içimde kocaman gülümsemeler büyüttüm herkese dair. Her zaman iyi düşündüm. Herkese, herşeye değer verdim fazlasıyla, herkesi kendimden çok sevdim. Ve birer birer çıkıp gittiler hayatımdan bana kalan kalp kırıkları oldu. Kalbim kırıldı diye kaçmam ben insanlardan, daha sıkı sarılırım ki kırıklarım onlara batsın, acımı anlasınlar diye.

Dudağında Ölüm VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin