/o t u z b i r/

4.7K 271 224
                                    

Bolca yorum yapıp beğenmeyi unutmayın ❤

Bölüm şarkısı;

Kahraman Deniz- Uzak Gelecek

Kahraman Deniz- Tuzaklara Düştüm

Ahmet Kaya- Hep Sonradan

"Yapacak hiç bir şey yok, bir çay daha içmekten başka."

"Senin ışığına herkes koşar ama karanlığından bir ben kaçmam."

YAZGI.

Nereye gidersem gideyim, bir yanım hep onda kalacaktı.
Bunu hak etmemiştim, böyle olmasını istememiştim. Fotoğrafları kim çekti bilmiyorum ama hep nokta atışı yapmış! Öncesi veya sonrasını kim olsa umursamazdı!
Bir yanım deli gibi hak verirken bir yanım onu suçluyordu.
Sorun her neyse çözüm ayrılık olmuştu, bitmiştik işte.

Ağlamaktan gözlerimin şiştiğine emindim. Yine göz yaşlarımı kendim silerek ne yapabileceğimi düşünmeye başlamıştım. Feyyaz olmadan bir hayat sürdürebilir miydim?
Ne kadar da acı bir soru bu benim için.

Sokaklarda amaçsızca sarhoş gibi dolaşırken eğdiğim başımı gökyüzüne kaldırdım. İnceden bir yaz yağmuru yağmaya başlamıştı, bir kaç köpek havlaması dışında herşey normal görünüyordu. Bir iş bulurum, ilk önce bir ev bulsam daha iyi gibi.
Norveç'e neden gitmiyordum? Ne engelliyordu beni sahiden?

Feyyaz.

Beni her seferinde alaşağı etmeyi başarıyordu. Sırt çantamın kollarını sıkıca tutarak yürüyordum, çaresiz hissetmekten nefret ediyordum.

Hayallerim darma duman çay koyda içelim anam.
Feyyaz olsa gülerdi bu dediğime, kursağımda bir düğüm oluşunca olduğum yerde durdum.

"Neden gidiyorum ki? Beni dinlemek zorunda! Beni bu şekilde kovamaz, kendime olan saygımı yitirdim!"

Yönümü değiştirip Feyyaz'ın evinin önüne kadar koştum. Kapıyı çalsam açmayacaklardı, biliyordum.
Karşı kaldırıma geçip oturdum, saat ilerledi, yağmur şiddetini arttırdı.
Oturduğum yerden bir an olsun kalkmadım, her zerrem yanıyordu. Üşümüyordum da artık, canımın acısını beynimin içindeki sancıyı susturmak zorundaydım!
Benden kurtulmak mı istiyor? Kurtulacak!
Ama beni dinledikten sonra!

Son derece kararlı bir şekilde beklerken uzaktan gelen arabanın farları gözümü aldı, yanıma yaklaşırken farlarını kapattı.
Tam önümde durup camını indirdiğinde sert bakışlı Yılmaz Çayeli karşımdaydı.

"Bir sen eksiktin."

"Hadi gel."

Omuz silktim.
"Defol Yılmaz!"

"Yazgı inat etme, gel gidelim şuradan!"

"Sen benim burada durduğumu nereden biliyordun, elinle koymuş gibi buldun?"

"Yazgı!"

Omuz silktim.
Arabadan aşağıya inip kapısını kapattı.
Yanıma gelip önümde eğildi, ellerini dizlerime koyarak yüzüme baktığında dudaklarım titredi.
O kadar çok istedim ki ona sarılıp ağlamayı, bu kez Feyyaz görüp her önüne gelene sarılıyor der diye engelledim kendimi.

"Bacım, babam seni bekliyor hadi."

Kaşlarım havaya kalktı.
"Babam..."
Gülmeye başladım sinirle.

"...ne babası lan? Yirmi küsur sene sonra ne babası Yılmaz?"

"Babamla tanışmak istemiyor musun?"

Dudağında Ölüm VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin