/o t u z/

4.9K 252 136
                                    

Bol bol yorum yapıp beğenmeyi unutmayın lütfen :)

Bölüm şarkısı;

Zakkum- Acıta Acıta

Kahraman Deniz- Ben Yola Gelmem

Kahraman Deniz- Beni Durdur

"Ne tam anlayabildin beni, ne de tamamlayabildin!"

"Üstesinden gelemediğimiz her şeyin arkasından çay içtik."

YAZGI.

Bir hafta geçmiş, Feyyaz bir kez olsun beni görmeye gelmemişti. Neden böyle yapıyordu anlamıyordum, kaçalım buralardan dedim diye mi? Onunla başka bir yerde, her şeye yeniden başlamak istemem suç muydu?

Ulus'a arayıp telefonu bana vermesini söyledim, kaç kez aradı. Ulus'a bile cevap vermiyordu, başına bir şey geldiğini düşünmeye başlamış, huzursuzlanmıştım ama Ulus Ilgaz'ı arayıp sorduğunda hiç bir sorun olmadığını, işleri olduğunu söyledi.

İçimde bir yer feci bir halde yanıyordu, bunu hak etmemiştim.
Git dedim diye gitmesi gerekmiyordu!

Feyyaz'ın yanında çalışmayı babamdan kurtulmak için istemiştim. Eğer aşık olmasaydım, şuan Norveç sınırları içerisinde yaşıyor olacaktım.
Yoruldum.
Silahlardan, ölümlerden ve gereksiz kayıplardan.
Beni seviyorsa benimle gelmeliydi, bile bile evine, işine, kalbine girmiş olabilirim ama bu zamana kadar böyleydi diye bu zamandan sonra da böyle olacak diye bir şey yoktu!

"Ne düşünüyorsun?"

Omuz silktim.
"Hiç."

"Feyyaz'ı düşünüyorsun."

Dudağımı büzdüm.
"O gün giderken burada bekleme dedi ama ben yalnız bırakamadım seni. İçim el vermedi."

"Ve bunu bana şimdi mi söylüyorsun?"

Dudaklarını birbirine bastırıp burnundan saldı nefesini.

"Beni böyle mi cezalandırıyor? Bu çok adice!"

Odanın kapısı açılınca heyecanlandım ama hevesim kursağımda düğüm oldu.
Doktor gelmişti, bir şeyler söyleyip son kez işlem yaptı, taburcu olacağımı söylediğinde yanımda Ulus'tan başka kimsemin olmadığını fark ettim.
Bir insanın gelebileceği en acı durum buydu işte.

Bir kaç saat daha bekledim, belki gelir diye.
Gelmedi.
Ama hastane masraflarını ödemiş!
Ulus çıkış işlemlerini halledip yanımdaki yerini aldı, birlikte çıktık hastaneden.
Koluna girmiş destek alıyordum, bir yandan da hıçkırarak ağlamakla meşguldüm.

Kalbimde ki zelzele ayaklarımı titretiyordu. Arabaya bindiğimde ellerimle göz yaşlarımı silip derin bir nefes alıp verdim. Böyle olması gerekmiyordu!
Hava soğuktu ve ben fazlasıyla üşüyordum. Yaz mevsimi olmasına rağmen neden hava bu kadar soğuk. İçimi ısıtacak şeyler olmadığı için bu kadar soğuk. Yalnızlık, kimsesizlik kasığımdaki yaradan daha can yakıcıydı.

İçimde bir yerler alev alev yanıyordu, hani bağrınız yanar hiç birşey yapamazsınız iliklerinize kadar işler mutsuzluk ya bu acı kemiklerinizi bile sızlatır ya işte ben ondan da beter bir haldeydim.

Vardır bunun bir açıklaması değil mi? Piç gibi ortada kalmamın bir sebebi vardır, yoksa niye bıraksın beni bir başıma? Feyyaz kıyamaz ki bana, ne kadar kızgın olursa olsun, almaya gelirdi.
Ağlamaktan başım ağrıyordu artık, nefes alamadığımı hissedince camı açtım. Rüzgar nefes alışımı keserken göz yaşlarım istemsiz akmaya devam ediyordu.

Dudağında Ölüm VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin