Bu bölüme 100 yorum gelmedikçe yeni bölüm gelmeyecektir.
Bölüm şarkısı;
Sura İskenderli- Korkularım"Güzel günler görmekten vazgeçtim, son kez gözlerini göreyim yeter."
YAZGI;
Kalbimde ince bir sızı, başımda şiddetli bir ağrı ile araladım gözlerimi.
Zihnim seri bir şekilde belleğimi tazelerken babama bağırdığım anlar canlandıkça gözlerim büyüdü.
Şaşkınlıktan açılan dudaklarımı ellerimle kapattım, yattığım yerden hızla kalkıp tuttuğum nefesimi serbest bıraktım. Ellerimi saçlarımın arasına atıp karıştırdım, ben ne yapmıştım.
Neler dedim öyle, aynanın karşısına geçip yansımama baktım, hiç bir yerimde morluk kızarma yoktu, vurmamış bana. Bu demek oluyor ki kesin olarak dayak yiyecektim.Temkinli adımlar eşliğinde odamdan çıkıp koridorda ilerleyip aşağıya baktım. Gördüğüm manzara ile soğuk bir esinti ruhumu yalayıp geçti.
Rüyamda gördüğüm sahne şuan tam olarak karşımda duruyordu.Babam tanımadığım bir kaç adamla oturmuş hararetli bir şekilde konuşma yapıyordu. Kalbimde ki sızı yerini sancıya bırakırken nefes alamadığımı hissettim, onlara görünmeden arka taraftan bahçeye çıktım. Elim kalbimin üzerinde, nefes alışverişimi dizginlemeye çalışarak çardağa geçip oturdum. İçimdeki boğucu yoğun his bir şeylerin olacağının habercisi gibiydi.
"Yazgı?"
Sesin geldiği yöne doğru başımı çevirdim, ellerini pantolonunun ceplerine sokuşturmuştu, çökmüş omuzları eşliğinde Çetin yanıma gelmişti.
"Çetin."
Karşıma otururken buruk bir tebessüm sundu dudakları.
"Nasılsın, kendini nasıl hissediyorsun?"
İçimdeki hissi biraz olsun bastırması adına konuşmaya karar verdim.
"Kötü desem ne fark edecek ki Çetin? Yine hapsoldum buraya görüyorsun."
"Üzgünüm, keşke elimden bir şey gelseydi senin için."
"Boşver ya emir kulusun sende, başta kızdım ama şimdi geçti. Ben sana ne diyeceğim, babamın konuştuğu adamlar neyin nesi?"
"İş arkadaşları."
"Babam ne zamandan beri iş arkadaşlarıyla beni konuşuyor?"
"Onları mı dinledin?"
"Ne fark eder ki?"
"Ben bir şey bilmiyorum Yazgı, bana sorma."
"Benim için bir şeyler yapmak istediğini söylüyorsun ama babamın arkamdan çevirdiği oyunları anlatmıyorsun. Ne planlıyor beni evlendirmeyi falan mı?"
"Vallaha bilmiyorum Yazgı!"
"Yapma Çetin, sen babamın en sağlam adamlarından birisin. Bak bir şey var da söylemiyorsan hakkımı helal etmem lan sana."
"Yazgı, konuşma böyle valla bilmiyorum, sadece emir geldi babandan İstanbul'a gideceğiz."
Gözlerim büyürken ona biraz daha yaklaşıp "Neden?"diyerek fısıldadım.
"Sözde nişanlını öldürmeye gideceğiz."
Geriye doğru çektim kendimi hızla, ellerim dudaklarımı kapatırken hıçkırıklarımı içime hapsettim.
Üzerimdeki korkunç etkiyi savurup "Böyle bir şeye izin vermeyeceksin! Ona zarar veremezsiniz.""Emir böyle Yazgı, benim yapabileceğim bir şey yok."
"Saçmalama Çetin, illa vardır! Biz gerçekten nişanlı falan değildik onunla, bir plandı sadece."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dudağında Ölüm Var
Teen FictionBir Mafya Hikayesidir. +18, küfür, şiddet fazlasıyla vardır. ~•Yetişkin içerik•~ Genç, yetenekli, gözü kara bir mafya varisi olan R. Feyyaz Karaca sıradan bir çatışmanın içinde kapana kısıldığı sırada yolunu kaybetmiş Yazgı Yılmazer yürek yemişcesin...