/o t u z s e k i z/

3K 124 37
                                    

Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfenimsi ❤

Bölüm Şarkıları;

Kahraman Deniz- Son Durağın

Buray- Kış Bahçeleri

Kahraman Deniz- Uzak Gelecek

Bahadır Sağlam- Kendini Bırakma

Gece Yolcuları- Ölüm de Var Sonunda

"Bazı insanlar birbirleri için yaratılmış ama evren onları bir araya getirmemek için hep uğraşırmış, affetme beni kadın..."

Mutlu ol, mutluluk en çok sana renk veriyor, siyah beyaz hayatımın gökkuşağı.

FEYYAZ.

Bir parçanızı ardınızda bıraktığınız oldu mu hiç? Ben, beni ben yapan herşeyimi ardımda bıraktım.
Dudaklarımın ucuna yerleşen o mutluluğun tadını ziyan ettim.
Bir insanın geçmişi neyse geleceği de o oluyormuş, bazı şeyleri değiştirmeye sevgi yetmiyormuş. Ben karanlığın kendisiydim, Yazgı'yı yeterince en dibe çekmiştim. Böyle olmasını istemezdim, oldu. Zaten benim istediğim hiç bir şey zamanında olmazdı.

Dizlerim titriyordu, onu o halde görmek kahretti beni. Bunu yapmaya hakkım yoktu ama mecburdum.
Karanlığın içinde verdiğim savaş boşuna değildi, bir amaç uğrunaydı ve yıllar sonra amacıma ulaşmıştım. Bunun karşılığında hayatımı geride bırakmam gerekiyordu, bıraktım.
Yok olmuş ailemin intikamını almadan, yeni bir aile kuramazdım.

Savaştığınız kişi hayatsa, kazanma şansınız yok.

Kalbimin ağrıdığını hissediyordum, telefonuma gelen mesaj bu ağrıyı şiddetlendirirken yutkundum.
Yazgı, Ulus ile birlikte ayrılmış oradan, belki de dedim, doğru bir karardı bu.
Ulus, mutlu ederdi aynı yerden defalarca kırdığım kadınımı...

Bu düşünce, yaktı canımı. Yetersiz bir korkaktan başka bir şey değildim.
Nefes alamıyordum artık, hak etmiyordum nefes almayı bile.
Bu gidişin geri dönüşü olmayacak kadınım, daha fazla tutarsızlıklarımla hayatını mahvetmeyeceğim...

Ayağım gaz pedalına aralıksız basarken önümü göremiyordum.
Ölmek istedim. Gerçekten ölmek.
Bu anlamsız yaşama bir son vermek!
Vücudumda bulunan en gereksiz kıl bile acı çekiyordu, ölüyordum sanki ağır ağır.
Kırmızı ışık yanarken durmadım, taki karşıdan karşıya geçmek üzere olan küçük çocuğu görünceye dek! Ani bir fren yaparak direksiyonu kırdım, araba savrulurken saniyeler sonra patlayarak açılan hava yastığı bir yere çarptığımın resmiyetiydi.
Ama korkmayın, ben ölmem, öldürürüm...

Arabanın kapısını açıp kendimi dışarıya zar zor attım.
Oluşan trafiğe ve duman çıkan arabamı umursamadan yürümeye başladım. Gözlerimden yanağıma doğru yakarak süzülen yaşlara eşlik ettim, küçük bir çocuk gibi bağrımın yangınını haykırırcasına ağlamaya başlamıştım, içmeden sarhoş olmuştum sanki.
Kornaya basan arabaya öfkeyle baktığımda taksi olduğunu gördüm, arka kapısını açıp bindiğim de adam şaşkınlıkla saydırıyordu.
Umursamadım, umursayamıyorum.

Aşk kimdi biz kimdik lan? Alışık olduğumu fark ettim, hayallerimin yıkılıp mutluluklarımın kursağıma dizilmesine. Susturmaya çalıştım içimdeki lanet sesi, susmuyordu.
Bomboş bakıyordum artık hayata, her şey renksiz, her şey cansızdı.
Sol yanımda oluşan kocaman bir delik vardı, biri kalbimi sökmüş yerine kezzap dökmüştü sanki.
Oluk oluk kanıyordum, ölmeden ölüyordum defalarca...

Taksiye evi tarif ettikten sonra başımı cama yasladım, kasisten her geçtiğinde kafamı cama vuruyordum. Radyoyu açtığında gülmeye başladım. Gözlerimden akan yaşların aksine, katıla katıla gülüyordum.

Dudağında Ölüm VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin