/ o n b i r /

11.4K 467 194
                                    

Bu bölüme 100 yorum gelmedikçe yeni bölüm gelmeyecektir :)

Bölüm şarkısı;
Veysel Mutlu- Kaldı Yarına

"Hatasın biliyorum, yine de nefesime karışsın nefesin istiyorum."

FEYYAZ.

Kalp tanır sahibini, onu gördüğünde titrer yaprak gibi.

Ali'yi evine bırakıp kendi evime geçtim, yorgun ve tedirgin adımlarla ilerleyip kapıyı açtığımda Gülden teyzem hazırlanmış çıkıyordu.
Selam verip içeriye girdim, ceketimi çıkarırken "Feyyaz bey oğlum, bu telefon sana ait sanırım."dediğinde ona doğru dönüp elindeki telefona baktım.
Benim değildi ama kimin olduğunu biliyordum, uzanıp elindeki telefonu aldım.

"Tamam teyzem, çık sen Ahmet bıraksın seni."

"Hayırlı akşamlar Feyyaz bey oğlum."

Gülden teyze evden çıkarken kapıyı da çekti, telefonun ekranına bakıp tuş kilidini açtım. Yeni bir mesaj yazıyordu ekranda.

Gönderen;
Annneeemmm

"Feyyaz bunu okuyorsan eğer bana yardım et. Beni öldürecekler, ne olur gel kurtar beni. Senden başka yardım isteyeceğim kimsem yok, çok çaresizim ve korkuyorum. Geri dönüş yapma annemin telefonu. Haberleri yok, gözlerimi hayata kapatana kadar gelmeni bekleyeceğim. Adresi veriyorum Ankara Kızılay cad. Hürriyet Sok. No.17."

Okuduğum satırlar yutkunmamı engellerken, elimi saçlarımın arasına atıp sinirle karıştırdım.
Sabahı beklemek aptallık olacaktı, içime düşen ateşle telefonu cebime atıp kendi telefonumu çıkardım. Bizimkilere teker teker "Ankara'ya gidiyoruz, şimdi hazırlanın."mesajı yazıp yolladım.

Hızlı bir şekilde yukarıya çıkarken aklıma dün sabah buradan nasıl çıktığı geldi. Kalbimin üstüne çöken karabasan nefes alışverişimi zorlaştırırken yüzümü pişmanlıkla buruşturdum.
Onu neden dinlememiştim sanki, gitmesine izin vermeseydim şimdi burada olacaktı, kimsenin de gücü yetmezdi onu elimden almaya..

Hazırlanıp evden çıktım, başımı gökyüzüne çevirip karanlığın kokusunu içime çektim. Hakkımızda hayırlı olan neyse onu dileyerek arabaya binip çalıştırdım, geri geri giderek ana yola çıkıp gazı kökledim.
Ali'yi almaya giderken aklımda tek soru vardı; bu kızdan ne istiyorlardı?

Zihnimi tarumar ediyordu Yazgı ile geçirdiğim bir kaç gün. Ya yetişemezsem korkusu yaşıyordum, uzun zaman sonra birini kaybetmenin korkusu iliklerime kadar işliyordu.
Ali benimle, Oğuz Emir ile birlikte, Ilgaz tek başına olmak üzere beş kişi Ankara yolundaydık.

İbreyi sonuna kadar köklemiştim, yolun boş olması da işimi kolaylaştırmıştı.

"Direk eve mi dalacağız?"

"Yok Ali, önce bir izin isteyelim, belki müsait değillerdir."

"Abi yapma! İçeride kim var kaç kişi var bilmediğimiz için soruyorum."

"Fark eder mi?"

"İki günlük kız için hayatımızı tehlikeye atıyoruz tabiiki eder."

"Sonunu düşünen kahraman olamaz Ali boş boş konuşma!"

"Kahramanlık mı bu yani?"

"Uzatma Ali, o kız önemli benim için."

"Hani değildi, sana bırakma derken Allah korusun diyordun!"

El frenini çekip direksiyonu tam tur çevirerek otobanın ortasında arabayı durdurdum.
"Sesini kesecek misin sen?"

Korkudan büyümüş gözleri eşliğinde ellerini havaya kaldırıp "Tamam, sen nasıl istersen öyle olsun, bir şey demiyorum abi."dediğinde diğerleri de arkamda durup kornaya bastı. Camdan elimi çıkarıp "Sorun yok, devam!"diyerek bağırdım.

Dudağında Ölüm VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin