İnsanların başarılı veya başarısız olmasında inançların büyük bir payı olduğunu biliyoruz. Peki inançlarımızın çoğunun varsayım olduklarını biliyor muyuz?
Dünya varsayım üzerine kuruludur. Hiç bir şey için kesin doğru veya yanlış diyemeyiz. En doğru bilimsel kanunlar bile bazen çürütülebiliyor. Bilimsel kanunlar bile yalansa; sizin düşünceleriniz hayli hayli yalandır.
Mesela dünyanın döndüğüne hepimiz inanıyoruz. Peki gerçekten döndüğüne şahit oldunuz mu? Dünya ile beraber dönen kaç kişi var? Bilim adamları bunu böyle kabul etmiş diyebilirsiniz. Ama bir süre önce aya gidilmedi, o görüntüler stüdyo çekimi diye haber çıktı. Kesin emin olabilir misiniz?
Gece gündüz nasıl oluşuyor derseniz ona da cevabım var: Belki dünya sabit, evren dünyanın etrafında dönüyordur. Saçma ama olabilir. Yani anlatmak istediğim bildiğimiz hiç bir şey kesin doğru sayılmaz.
Kendinizi ezik olarak görebiliyor olabilirsiniz. Veya çok çirkin, yaşlı, çok genç görüyor olabilirsiniz. Ama gerçekten bunun böyle olup olmadığı tartışılır.
İşte dünya varsayımlar üzerine kuruludur. Bizim işimiz ise faydalı varsayımlar yapmaktır.
Ben dünyadaki en seksi erkeğim. İtirazı olan?
Tüm kadınlar benimle birlikte olmak istiyorlar. Hadi yalan deyin...
Burada böbürlenmeye çalışmıyorum, sadece kendimi iyi hissedeceğim şeyleri düşündüğümü belirtiyorum. Dünyadaki en seksi erkek ben değilim tabii kide ama buna inanmak hoşuma gidiyor. Davranışlarım da buna göre şekilleniyor. Dünyadaki en seksi erkekmiş gibi davranmak hoşuma gidiyor. Dünyadaki en seksi erkekle vakit geçirmek kızların hoşuna gidiyor.
Kızlarla konuşma korkusu çekenlere küçük bir taktik vereceğim.
Siz yabancı insanlarla konuşmaktan çekiniyorsunuz. Etrafınıza bakın, herkes çok mu sosyal? Herkes çekiniyor. Hatta sizden daha çok korkan insanlar vardır. Sizin göreviniz ise insiyatif alıp, insanlarla konuşup onları rahatlatmak. İnsanlar konuştukça rahatlar unutmayın. Emin olun kızlar da kendilerini rahat hissettikleri kişilerle birlikte olurlar.
Ben dünyadaki en seksi erkeğim bu bir. Bunu defalarca tekrar edin. Heyecan ve aşkla bu cümleyi defalarca kurun. Buna inanın...
İkinici olarak bir kızla konuşmak istediğiniz zaman şunları düşünün:
"Bu kızın benimle tanışmak istediğine eminim ama belliki utanıyor. Kıyamam ona istediğini vereceğim".
Bunu tanışmak istediğiniz birisini gördüğünüzde içinizden geçirin ve gidin o kişiyle konuşun. Dünyadaki en mükemmel açılış cümlesine ihtiyacınız yok. Sadece basit bir "merhaba, nasıl gidiyor" demen bile yeterli olacaktır. Devamını kızın verdiği cevaba göre "güzel güzel, canın bir şeye sıkkınmış gibi gördüm de seni, nolduğunu merak ettim." şeklinde getirebilirsiniz. Size kalmış..
Sizin göreviniz: İnsaların rahat hissetmesini sağlamak ve onları mutlu etmek. Karşılık beklemeden bir şeyler verin insanlara. Ozaman korku gidecektir. Eğer düşünce yapınız: "Kızla konuşmaya başlasam benden hoşlanır mı ki?" şeklinde olursa korku başlar. Çünkü beklenti içine giriyorsunuz. Kızın sizden hoşlanmasını bekliyorsunuz.
Örnek vermek gerekirse dilenmek mi daha kolaydır yoksa dilenen birisine para vermek mi? (cimri değilseniz)... Dilenmek, istemek zordur. Korkutur insanı, isteğin yerine gelmezse gururun kırılabilir. Ama vermek rahattır eğer karşındaki verdiğin şeyi almazsa "aman be sen bilirsin" diye düşünüp yoluna devam edebilirsin. Kimse de kırılmaz.
O yüzden bir şey beklemeden verin. İnsanlarla ilgilenin. Parti hostu gibi olun. Bir partinin hostu etrafı dolaşıp herkesin keyfi yerinde mi diye sorar. İsteği olan birisi var mı diye merak eder. İnsanları rahat hissettirir ve gece sonunda kızları o götürür. Ama bir parti hostu kimseden bir şey istemez. Sadece insanlara mutluluk verir. Sex ise mükafattır. Sex için yapılan bir şey değildir bu. Eğlence ve keyif için yapılır, sex kendiliğinden gelir.
Sonra görüşmek üzere. Yorumlarınızı eksik etmeyin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy Okulu
Non-FictionAmacım başlıktan da anlayabileceğiniz üzere; playboy stili hayat tarzını yaşayabilmektir.. Peki bu nasıl olacak derseniz: Öncelikle söylemek isterim ki playboy gibi yaşamak için çok zengin olmanıza gerek yok. Marka giyinmenize, pahalı arabalara, yak...