Site içerisinde sorulan sorularda ve bana gönderilen maillerde bu soruyu sıkça görüyorum. Sosyal ortam içerisinde tanımadığımız bir kıza nasıl yaklaşmalıyız? Bu soru bu kadar popüler olduğuna göre, demek ki takipçilerimin çoğunluğu üniversite öğrencisi. Güzel bir şey bu.
Şimdi, sosyal ortamınızda (üniversite, lise, iş yeri) çevreniz olduğunu varsayıyorum. Çünkü eğer yalnızsanız, hiç arkadaşınız yoksa direk kızlarla tanışmanızı önermiyorum. Çünkü bu dünyanın en ezik hareketlerinden birisidir. Sosyal ortam, sosyal kanıtın en fazla rol oynadığı yerdir. Sosyal kanıtınız olmak zorunda. Eğer kimse sizi tanımıyorsa insanlar size nasıl güvenebilirler ki? Gömleğinizin altında bomba taşımadığınız ne malum? Seri katil de olabilirsiniz. Seri katiller normal değillerdir. Bu yüzden siz normal olmak zorundasınız ve normal insanların arkadaşları olur.
Şimdi arkadaş kısmını hallettiğinizi düşünüyorum. Eğer halledemediyseniz, o zaman kızlarla tanışmayı ertelemeli ve arkadaşlık konusunda kafa yormalıyız.
Sosyal ortam içerisinde kız arkadaşlarınız olmak zorunda. Sık sık konuştuğunuz, takıldığınız en az üç kız arkadaşınız olmalı o sosyal ortam içerisinde (selam verip geçtiğimiz kızlar sayılmıyor). Kızlardan birisi güzel olmalı, diğer ikisi fark etmez. Bu konuyu da aştık diyelim.
Yeterince arkadaşımız var, tanınıyoruz, kızlarla aramız iyi ama ileride tanımadığımız bir kız var ve bu kız çok güzel! Önce kızın yanındaki kişilere bakıyoruz, ortak arkadaş var mı diye. Eğer ortak arkadaş varsa, gidip arkadaşla konuşmaya başlıyoruz. "Nasılsın dostum" deyip tokalaşıyoruz veya sarılıyoruz. Sonra yanındaki kıza da merhaba diyoruz, kız da merhaba deyince yine arkadaşımıza dönüp onunla konuşmaya devam ediyoruz. Kızla konuşmaya çalışmak yok! Başta merhaba deyip açtınız zaten kızı. Şimdi bırakın o sizinle konuşmaya çalışsın. Eğer kızla konuşmaya çalışırsanız, arkadaşınız "hayvan yanımızdaki kıza sarkıyor hemen" diye düşünecektir. Bunun yerine, arkadaşınızla konuşun, espriler yapın ve kızı kontrol edin. Eğer kız esprilerinize gülüyorsa sorun yoktur kızla da konuşabilirsiniz. Gülmüyorsa kızla ilgilenmeyin. Başka zaman tekrar açarsınız kızı, o gün bırakın kendi haline.
Peki ya hiç ortak arkadaşımız yoksa? İşte o zaman eğlence başlıyor demektir. Şimdi size üç çeşit sosyal ortam açılışı vereceğim. Bunlardan ikisi sosyal ortam içerisinde her durumda kullanılabilir, birisi ise sadece kızla ortak bir durumunuz varsa kullanılabilir; bir dersiniz ortaksa mesela...
1.Durumsal Açılış:
Sadece gözlem gücü ve anı yaşamak gereklidir bu açılışı yapmak için. Etrafa göz atın ve yorum yapabileceğiniz ya da soru sorabileceğiniz bir şeyler bulun. Misal kızın elinde enteresan bir telefon vardır. Şunu diyebilirsiniz:
-Bir şey soracağım, çok enteresan bir telefon o, modeli ne?
Görüyor musunuz çok normal ve sosyal bir soru. Kafanıza bir şey takıldı ve kıza soruyorsunuz bunu, bundan daha doğal bir şey yok.
Şimdi kantinde bir yığın insanın bir noktada toplandığını varsayalım. O bir yığın insanın dışında kalan bir kıza meraklı bir şekilde yaklaşarak:
-Ne oluyor burada, ne bu kalabalık. (kız cevap verir)... Peki, sen neden kalabalığın dışındasın?
Örnekler çoğaltılabilir. Formül basit: kız ve senin, içinde bulunduğunuz bir bağlam hakkında; pozitif ve hafif komik bir yorum yapacaksın. Bu açılışı sık sık tekrarladığınızda artık size çok doğal gelecektir ve her zaman her yerde istediğiniz kişiyle muhabbete başlayacak yeteneğe sahip olacaksınızdır.
2.Duyurma Açılış:
Bu açılış türünde kızla direk konuşmak yok. Bu açılışın amacı kızın sizi açmasına sebep olmaktır. Bu nasıl olacak peki? Basit, bir arkadaşınıza bulunduğunuz bağlamla ilgili yorum yapacaksın ve bu yorumu ilginç bulan hedefiniz bir şekilde muhabbete dahil olacaktır. Bu genelde kızın gülmesiyle gerçekleşir.
Misal, arkadaşınız bir sokak köpeğini seviyor ve onları seyreden bir kız var. Şimdi siz arkadaşınıza bir şey söylediğinizde kız muhakkak bunu duyacak, o yüzden kızın gülümsemesini sağlamak zorundasınız. Arkadaşınıza şunu söyleyebilirsiniz:
-Dostum aşıların tam mı? Hayvana hastalık bulaştırma.
Bunu doğru bir şekilde söylediğinizde çoğu kız güler. Arkadaşınızın kuyusunu kazmış oluyorsunuz gerçi ama olsun, sonradan onun gönlünü de alırsınız.
Bir diğer örnek, arkadaşlarınızla yemek yerken bir arkadaşınıza (kız olursa daha iyi olur) yüksek sesle "yemek yerken gülünmez", "yemek yerken konuşulmaz" gibi şakadan uyarmak da etkileyici olabilir. Eğer hedefiniz olan karşı masadaki kız da o anda gülüyorsa ya da konuşuyorsa yaptığınız uyarı onlara da gidecektir ve önce şaşırıp sonra kahkahayı basacaklardır.
Bir de sadece sizin sesinizin duyulduğu anlar vardır. En etkileyicisi budur. Misal, canlı müzik dinlerken bağırarak konuşuruz ama yine de birbirimizin sesini duymayız. Bazı zamanlar olur ki tam şarkı biterken yüksek sesle bir şey söyleriz ve herkes bunu duyar, gülmeye başlarlar. Bu tuhaf yöntemi iyi değerlendirin. Şarkı sonlarında ya da ders ortalarında kazayla sesinizi yüksek çıkarın. İnsanların sizi açmasını sağlar bu.
Peki, muhabbeti nasıl devam ettireceğiz derseniz, bu başka bir dersin konusu.
3.Ortak İlgi Açılışı:
Bu açılış kızla ortak bir yönünüz olduğunda işe yarar. Mesela bir dersi kızla aynı sınıfta alıyorsunuzdur ve bu kız kantinde yalnız başına oturuyordur. Bu durumda kızın yanına gidip:
-Selam, xxx dersini ZZZZ hocadan alıyorsun sen de değil mi? Peki not tutuyor musun? Deyip kızın yanındaki sandalyeye oturmak yeterli olacaktır.
Veya kızla ortak bir arkadaşınız olduğunu biliyorsundur, bu durumda kızın yanına gidip "sen XXX'in arkadaşısın değil mi?" diyebilirsin.
Bir de direk açılış var. Sosyal ortamda kullanılabilecek en uygun direk açılış "tanışabilir miyiz?"'dir. Her ne kadar ezikçe görünse de en uygunu budur. Ama bu açılışı beden dili, ses tonu gibi temellerinize güveniyorsanız yapın.
Sosyal ortamda kızlara yaklaşma yöntemleri bunlar. Muhabbete nasıl devam ettirilir, bunu da ileride yazabilirim.
Saygılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy Okulu
Non-FictionAmacım başlıktan da anlayabileceğiniz üzere; playboy stili hayat tarzını yaşayabilmektir.. Peki bu nasıl olacak derseniz: Öncelikle söylemek isterim ki playboy gibi yaşamak için çok zengin olmanıza gerek yok. Marka giyinmenize, pahalı arabalara, yak...