Playboy Okulu

erkekler için uzun süreli ilişki rehberi

Bu yazı uzun süreli ilişki yaşamaya yeminliyim demeyen her erkeğin bir gün başına gelebilecek olan ilişki tipine ilişkin nacizane çeşitli tecrübe aktarımları sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. bu ilişki tipini geçmişte yaşamış olan ve hali hazırda yaşayanlar için iş işten zaten geçmiştir.

uzun süreli ilişki tanımı herkese göre değişmekle birlikte burada baz alınan süre 1 yıla yaklaşan ve bu süreyi aşan ilişkilerdir. unutulmamalıdır ki, uzun süreli ilişkide yeniyseniz, bu süre sizin bir kadını anlamaya çalışmak konulu tez yazmanıza neden olacak hayatla bir imtihanınız olacaktır.

yukarıda ve aşağıda yazılanlar yaşanmış tecrübelerden doğmuş olup, şu da bir gerçektir ki, günün birinde arkadaşlarınız birer birer evlenmesi ile siz de yalnız kalcak ve evleneceksiniz.

1. bugüne kadar hep kısa süreli, belirli bir süreyi aşmayan, aşsa da içi boş olan ilişkiler yaşadınız ve kafanız rahattı. bugünden sonra böyle olmayacak, o günler geride kaldı, öncelikle bunu bilerek bu ilişki içerisinde olun. kaba tabirle hesap vereceğiniz, daha bir ince deyişle sizi merak ettiğinden ötürü bilgi vermekle yükümlü olacağınız bir kadın artık hayatınızda. eskisi gibi çıktım, alkolü fazla kaçırdık necla'da kaldım, 2 gündür seni arayamadım günleri geçti.

2. ilişkinin hazırlık evreleri geçti ve ilişkinin adı kondu. artık bir çiftsiniz. ilk zamanlarda çiftler birbirine ve diğerinin hayatına son derece saygılı ve özgürlükçü bir tavır sergilese de bunların büyük çoğunluğu geçici. zamanla bunu göreceksiniz, hazırlıklı olun. günler geçtikçe kısıtlamaların her iki taraf içinde artması muhtemeldir.

3. ilişkinin ilk zamanları erkekler çok daha istekli, kadınlar nispeten daha bir içe dönük olurlar. zaman geçtikçe bu durum tersine döner, kadın daha çok bağlanır, erkeğin ise, ilk zamanlardaki hevesi azalmaya başlar. bu tabiatın kanunudur, sorgulamayınız. bunu göze alarak, ilk zamanlar temkinli olun. tabii ki karşınızdaki kadınla ilgilenin, ona kadın olduğunu her şekilde hissettirin ama ilk zamanların hevesiyle, sürekli hediye almalar, günde 20 kere aramalar, 35 kere aşkım, seni çok seviyorum demeler, bunlar ileride hevesiniz azaldığında daha az sıklıkla yapacağınız şeyler olacağı için, tam ilişkim oturdu süper ilerliyor demeye başlayacağınız ilerleyen günlerde karşınızdaki kadından,

-ilk zamanlar çok farklıydın,
-elde ettin hevesin geçti artık hiç ilgilenmiyorsun,
-sence de bir şeyler eksilmedi mi?,
-artık beni sevmiyor musun?,

tarzı cümleler duymanıza neden olabilir. unutulmamalıdır ki bu cümlelerin sonu %99,9 kavgadır. kavganın sonu yıpranma, sinir bozukluğu ve bilimum triplerle geçen günlerdir. yazık günah, hayat kısa.

4. sevgililer günü, doğum günü, ay dönümü, evlilik yıl dönümü, ilişkinin başlama yıl dönümü ve karşınızdaki kadının hayal gücüne bağlı olarak sayıları 30'u geçebilen günler şeklinde tanımlayabileceğimiz özel günler kadınlar için çok önemlidir. erkekler içinse ne kadar az gün olursa o kadar iyidir. dolayısıyla bu paradokstan çıkmanız lazım. öküz olmayın, hayvan olmayın, nezaket sahibi bir adam olarak, mutlaka kutlanması ve sizin erkek olarak program yapmanız gereken günleri bir kenara ayırın, o günleri güzel bir biçimde geçirin. geri kalanları bir kez kutlamanız ve program yapmanız, ikincisini tekrarlamamanız durumunda infiale sebep olur. bu günlerin sayısı sizin tercihinize kalmış, bence sevgililer günü, doğum günü, evliyseniz evlilik yıl dönümü, evli değilseniz ilişkinin başlangıç yıl dönümü olarak toplamda 3 gün bence yeterlidir.

5. ilk satırlarda kadınları anlamaya çalışmak konulu bir tezden bahsetmiştik. bunu el mahkum her erkek yaşayacaktır. sizin ilk ciddi tecrübeniz ise siz de. tavsiyem şudur ki bu süreyi kısa tutun. zaman zaman basit empatiler kurabilirsiniz ama unutmayın ki kadınları tam anlamıyla hiç bir zaman anlayamayacaksınız. zorlamayın. zorlamak, size stres, sıkıntı, kavga, dert, keder, tasa olarak geri döner.