Evet, kibirliyim ve bu sebepten ötürü kimse beni yargılayamaz. Ama aslında kibirli değilim. Sadece kendi standartlarım ve kurallarım doğrultusunda normal bir hayat yaşıyorum. Yaptığım şeyler bana normal geliyor, ahlaksız hiçbir şey yapmıyorum. Fakat benim yaşadıklarımı yaşayamayan insanlar bana saldıracaklardır. Bencil, kendini beğenmiş, ahlaksız diyeceklerdir. Gurur duyarım.
Şunu unutmayın dostlarım; ya kendi standartlarınıza göre yaşarsınız ya da başkalarının standartlarına göre. Başkasının standartlarını aştığınızda size tepki gösterecektir o kişi. Ama umurumda değil. Beni yargılayacak tek kişi yine benim. Benim zaten kurallarım var, ahlakım var. Nerede duracağımı, nerede ne yapacağımı zaten ayırt edebiliyorum ben. Başkasının da bana ne yapacağımı söylemesine müsaade etmem!
İnsanlar bana ne yapacağımı söyleyemez, ben insanlara ne yapabileceklerini söylerim. Eğer benim hayatımda yaşamak istiyorlarsa insanlar, kurallarıma riayet etmek zorundadırlar. Kurallarıma uymazlarsa; cezalandırılırlar. En ağır ceza ise, hayatımdan kovulmalarıdır. Verip verebileceğim tüm değerlerden yoksun kalmalarıdır. Arkadaş çevrem tarafından dışlanmaktır en büyük ceza.
Ben kimsenin hayatında yaşamam. Kimsenin misafiri olmam. Kimsenin beni korumasına ihtiyacım yok. İnsanlar benim hayatımda yaşarlar, benim misafirim olurlar, ben onları korurum.
Emrederim, dilenmem. Yalvarmam, yalvartırım. Kararları ben veririm. Nereye gidilecek ben karar veririm. Eğer ben karar veremiyorsam oraya gitmem. İşim çıkar, birileri hastalanır, birileri ölür gitmem.
Bir kızla tartışmam, susarım. Eğer kız bana "bugün beni sinir ediyorsun." Diye bir mesaj attıysa, o mesaja cevap atmam. Mesajı silerim telefonu bırakırım. Eğer bir kişi bilinçli olarak, nefret ettiğim bir şey yaptıysa, mesela bir kız, eski sevgilisiyle ilk kez öpüştüğü zamanı anlatıyorsa o kızın numarasını silerim. İsterse 10 yıldır tanıyayım o kızı. Silerim...
Çünkü biliyorum ki dışarıda bir yığın kız var. Birisini kaybetsem geriye yine bir yığın kız kalır. Çok fazla seçme hakkım var. Evet, ben seçiyorum. Çünkü ben erkeğim. Ben bir kızı seçerim, onu seçtiğimi belirtirim. Eğer kız onay verirse onunla beraber olurum. Onaylamazsa yine onu seçerim. Ama kız sınırlarımı aşmaya başladı mı orada bırakırım kızı. Başkasını seçerim. Birilerini seçmek zorundayım. Eğer kimseyi seçmezsem kimse de beni onaylayamaz. Erkek olarak görevim: SEÇMEK. Böyle yaratılmışım benim suçum yok. Yanlış bir şey yapmıyorum. Sadece işimi yapıyorum.
Ne zaman ne yapacağımı bilemezsem, kararsız kalırsam, yoldan çıkarsam; iki bacak arama bakarım. Elimi oraya koyarım ve "ben bir erkeğim benim görevim seçmek, emir vermek, tutkuyla harekete geçmek, kendi hikayemi yazmak" derim.
Eğer siz de çaresiz kalırsanız elinizi iki bacak aranıza koyun. Eğer orada bir şey hissediyorsanız; siz bir erkeksinizdir. Erkeklik görevini yapmak zorundasınız. Erkek çaresiz değildir. Erkek çarenin kendisidir.
Ya Her Şey Farklı Olsaydı?
Yorumlarınız yeni bölüm için teşvik olacaktır millet bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy Okulu
Non-FictionAmacım başlıktan da anlayabileceğiniz üzere; playboy stili hayat tarzını yaşayabilmektir.. Peki bu nasıl olacak derseniz: Öncelikle söylemek isterim ki playboy gibi yaşamak için çok zengin olmanıza gerek yok. Marka giyinmenize, pahalı arabalara, yak...