Yaşadığımız dünya; doğumla ölüm arasında gerçekleşen bir serüvendir. Yani hepimiz başrolünde oynadığımız filmlerin ya da romanların karakterleriyiz. Diyebilirsiniz ki; "ben eziğim, benden anca yoldan geçen adam rolü olur." Hayır, yoldan geçen adam rolü diye bir şey yok. O, yoldan geçen ezik bir adamı anlatan dramatik bir filmdir. Öyle ya da böyle, hepimiz gerçekliğimizde başrolü oynarız. Buna inanın veya inanmayın sizin bileceğiniz iş fakat gerçek bu.
Bu siteyi takip ettiğinize göre, siz figüran gibi davranmaktan bıkmış insanlarsınız diye düşünüyorum. Başrol oyuncusu gibi davranmaya can atıyorsunuz. Pekâlâ, yan rolleri eledim; dramatik ve hüzünlü filmleri de bıraktım. Geriye sadece kahraman ya da anti-kahraman olacağınız filmler kalıyor. Şu anda bir filmin içindesiniz ve kahraman ya da anti-kahraman olma seçeneği önünüzde duruyor.
Kahramanların niyetleri iyidir ve iyiliğe ulaşmak için daima iyi davranışlarda bulunurlar. Dünyayı sadece iyilik için kurtarırlar. Kıza aşık olurlar ve eğer kız başka adama giderse; "o kız için en iyisi bu zaten" diye düşünüp kızı uzaktan severler. Değerleri vardır kahramanların ve ne olursa olsun o değerlerden vazgeçmezler. Karşısındaki çıplak kadına; "benim sevgilim var bunu yapamam, kusura bakma" deyip kaçarlar oradan. Ama gün sonunda yine yalnız kalırlar. Fakat değerlerinden vazgeçmemiş olurlar. Hayattaki tek hedefleri vardır o da iyi olmak. Çıkarlarını düşünmezler, sıkıcıdırlar...
Anti-kahramanlar benim favori karakterlerimdir, herkesin olduğu gibi. Bunlar da iyi insanlardır fakat iyiliğe ulaşmak için hangi yoldan gittiklerini pek umursamazlar. Çıkarcılardır, önce kendi çıkarları gelir sonra dünyanın iyiliği. Değerlerinden sık sık bahsederler, prensip sahibi olmakla övünürler ama çıplak bir kadın karşılarındayken 2 saatliğine değerleri unuturlar. Dünyayı, daha fazla kız götürmek için kurtarırlar. Karizmatik ve ukaladırlar.
Artık dünyanızın nasıl bir yer olmasını hayal ediyorsunuz bilemeyeceğim fakat kendinizi kahraman olarak görüyorsanız bundan vazgeçin. Kendinizi düşünmenin, birazcık bencil olmanın hiçbir kötülüğü yoktur. Özünüzde yine iyi insan olun ama iyilik için gittiğiniz yolu umursamayın. Bazen kötü davranarak da iyiliğe ulaşabilirsiniz. Kendi hayatınızın anti-kahramanı olun.
-Herkesle geçinmek zorunda değilsiniz!
-Herkesi memnun etmek zorunda değilsiniz!
-Herkesin pisliğine katlanmak zorunda değilsiniz!
-Sizi üzen insanları dünyanızda barındırmak zorunda değilsiniz!
-Çıkarlar önce gelir; sonra dünya barışı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy Okulu
Non-FictionAmacım başlıktan da anlayabileceğiniz üzere; playboy stili hayat tarzını yaşayabilmektir.. Peki bu nasıl olacak derseniz: Öncelikle söylemek isterim ki playboy gibi yaşamak için çok zengin olmanıza gerek yok. Marka giyinmenize, pahalı arabalara, yak...