» Kızlarla Buluşma Korkusu

2.2K 25 5
                                    

Kadınları etkileme ve kadınları tavlama işinde yeni olan insanların sık sık takıldığı noktalar vardır...

Geçmişte yaşanılan sıkıntılar ve gelecekte başlarına gelebilecek olan kötü durumların korkusu onları sürekli engellemektedir. Kızla tanışma, ilişkiyi duygusal ve hatta cinsel bir yola sokma, kızla buluşma korkusu gibi. Bu korkuların hepsi haklı korkulardır gerçi. Çünkü risk vardır. Kızla buluşmayıp sadece evden telefon ve facebook yoluyla konuşursan kızı kaybetmezsin. Çünkü gerçek seni bilmiyordur ve düşünerek hareket edip heyecan yapmadığın için uzaktan daha çekici geleceksindir kıza belki. Merak faktörü de çabası tabii ki. Kız sizi merak edecektir. Hatta sizi hissetmek isteyecektir.

Evde oturmak rahattır, sokağa çıkmak zordur. Evde tehlike yoktur, sokak tehlike doludur. Evde rahatça yayılabilirsin, sokakta tetikle olmalısın. Rahatlık alanının dışına çıkan her bir adım potansiyel risk de doğurmaktadır. Nereye adım atacağınızı asla bilemezsiniz. Altın dolu bir bahçeye de adım atabilirsin, bataklık dolu bir çukura da. Risk alıp o adımı atmadan asla bilemezsin. Bilmediğin için de korkarsın. Gerginleşirsin...

Kızlarla buluşurken korkuyorsunuz. Ben de korkuyordum. Bu işe ilk başladığım zamanlar, bir kızla buluşma ayarladığım zaman geriliyordum. Hele ki internet üzerinden ayarladıysam ve kızı daha önce hiç görmediysem... Bu da gerici bir durum çünkü kızın sizi canlı görmediğinin farkındasınızdır ve bu korku vericidir. "Ya beğenmezse?" sorusu kafanızda dönüp dolaşır sinir bozucu bir sivrisinek gibi...

Bir gün bir kızla buluşacaktım. İnternetten tanışmıştım ve kızı etkilemiştim. Sinemaya gidecektik. Rahat olmaya çalışıyordum ancak içten içe geriliyordum... Kızla buluştuk. Biraz konuştuk ve yürümeye başladık. Bu arada kız bana yargısız infaz yapmasın diye heyecanlandığımı belirttim. 5-10 dakika sonra kız bana "şu anda heyecan yapıp gergin olduğun için mi böylesin?" dedi. Nasılım ki dedim. "Sertsin" dedi. "Böyle beklemiyordum seni, internette çok daha romantik ve kibardın" dedi. O an fark ettim ki kızın saçma sapan etkisi altına girmiştim. O an fark ettim ki ben çok değersiz bir insandım ya da kendimi öyle görüyordum. Hemen düşüncelerimi, tavırlarımı değiştirdim ve randevuyu kurtarıp hedeflerime ulaştım.

Peki, neydi bu fark ettiğim ve kız sayesinde öğrendiğim şey? Gergindim, gerilmiştim çünkü korkuyordum. Kızın beni beğenmemesinden, hayallerimin suya düşmesinden, reddedilmekten ve eve eli boş dönmekten korkuyordum. Bu yüzden içten içe düşmanlık besliyordum aslında kıza karşı içgüdüsel olarak. Neden? Çünkü o düşmandı! Benim kötü hissetmeme neden oluyordu. Fiziksel olmasa da psikolojik olarak zarar verecekti bana. Bu yüzden onu düşman olarak görüyordum ve bilinçli olmasa da tavırlarımla ters davranıyordum ona. Bir kızın hak etmediği şekilde... Kız beni uyardı çünkü şanslıydım. Uyarmasaydı belki de bu hatamı yıllarca sürdürecektim.

Ayaküstü düşündüm orada kıza çaktırmadan. Ben ne yapıyordum? Ben kendimi beğendirmek zorunda mıydım? Bilmiyorum, bunu bir düşünelim...

Ben erkeğim ve hem duygusal hem psikolojik hem de duygusal olarak bir kızdan daha güçlüyüm. Bir kaza sonucu gözümün önünde 3 kişi öldüğünde benim tepkimle kızın tepkisi bir olmayacaktır. Ben daha dayanıklıyım. Toplum karşısında daha rahat bir pozisyondayım. Ailem hiç hamile kalmamdan korkmadı. Bekâretimi kaybetmemden korkmadılar. Sürekli güzel gözükmek zorunda değilim. Bacaklarıma ağda yapmak zorunda değilim. Vücudumdaki kıllardan utanmıyorum. Eğer sutyen takmazsan göğüslerim ölü denizanası gibi sarkmayacak. Gece sokakta yalnız gezersem de tecavüze uğramayacağım. Patronum benimle sevişmek istemeyecek, toplu taşıma araçlarında fordçuların arasında tost olmayacağım. Ama o olacak...

Kadınlar daha güçsüz ve zayıftır dostlarım. Bakmayın size ters davranıp kendilerini üstün gördüklerine. İki gün önce bana "ayy kıskançlık krizlerine girme, başka erkeklerle de muhatap olacağım tabii ki" diyen ve kendine bu kadar güvenen bir kız iki gün sonra "ne olur beni terk etme, ne olur gitme" diye bana ağlayacaktır. Hatta her gün düzenli olarak ağlatacağım o kızı. Çünkü o bunu istiyor. Kontrol etmek değil, kontrol edilmek istiyor.

Sen kafanda "beni beğenecek mi?" diye 10 kere sorarken o kendine 100 kere soruyor. Kendine inanılmaz bakıyor. En güzel makyajları yapıp en güzel kokuları sürüyor. Dekolte gösteriyor, eteğinin boyunu kısaltıyor. Tuvalete işemeye girip rujunu daha da koyulaştırıyor. Çünkü korkuyor. "Beni beğenecek mi" diye gerginleşiyor. Ve dostlar, sizi görünce ne oluyor biliyor musunuz? Rahatlıyor... "Bu benden daha gergin, sorun yok ipler benim elimde" diyor ve rahatlıyor. Bunu deneyin istersiniz. Bir kızla buluşmadan yarım saat önce telefonda "heyecanlı mısın?" diye sorun. "Çok heyecanlıyım" diyecektir. Bir de buluştuktan 3 dakika sonra sorun. "Yok, heyecanım geçti" diyecektir. Çünkü artık siz heyecanlısınız. İpler sahip değiştirdi. Artık siz kuklasınız!

Şu anda ne yapıyorum biliyor musunuz? "Acaba kızı beğenecek miyim?" diye düşünüyorum. Evet, sadece bunu düşünüyorum. Kız beni beğenecek mi? Bana ne? Kendimi çok severim doğru ancak başkasının beni beğenip beğenmemesi beni ilgilendirmiyor. Beğenmese de olur. Çünkü ben o kadar da büyütülecek birisi değilim. Ben bir kadının oyuncağı bile olurum gerekirse eğer ucunda zevk varsa. Seks kölesi olabilirim. Amacım zevk almak. Kadından zevk almak, hayattan zevk almak... İsterse beğenmesin beni. Gidip sormam "beni beğendin mi?" diye. Onun yerine kızı yargılarım kafamda. Acaba bana uygun mu diye. Kendini yeterince beğendiriyor mu bana...

Bazen sıkılmış numarası yaparım kızla otururken. Etrafıma bakarım, elimdeki bir şeyle oynarım, başkasıyla sohbete dalarım, telefonla konuşurum veya derin nefes alıp gözümü kaçırırım. Kız daha da gerginleşsin diye. O gerilmezse ben gerilirim. Bir süre bu devam etmeli; kız benden hoşlanasıya ve beni kendinden üstün göresiye kadar. Beni kendinden üstün gördü mü, onu yanıma yükseltirim. Tıpkı babanın küçük kızını kucağına alması gibi yükseltirim onu. Çünkü bunu hak etmiştir artık...

Playboy OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin