1 Sene Sonra, Yaz Tatili/ Morgana 3. Sınıfa Geçmeden Önce
Rosier ailesinin gidişiyle evdeki karmaşa azda olsa dinmişti.
Andromeda bu sene Hogwarts'ı bitirmişti ve sürtük Druella evlenmesi gerektiğine karar vermişti.
Andromeda'ya daha doğrusu Black ailesinin asaletine uygun olduğuna karar verilen damat adayı ise Albert Rosier'di. Bu sebeple Druella iki ailenin arasındaki samimiyeti geliştirme çabalarına başlamıştı. Zavallı Andromeda'nın peşinden ayrılmayan sülük Albert yetmezmiş gibi aynı dönemde olduğum Evan da benim peşime takılmıştı. Aptal kaltak sayesinde Evan ile neredeyse Sirius ve Regulus kadar çok görüşüyorduk. Çünkü iki günde bir aile ziyareti adı altında yapılan çöpçatanlık girişimlerinin yan kurbanıydım.Sirius ve Regulus sinirden kuduruyordu. Kaç kere Sirius'un çeşitli bahanelerle kavga çıkarttığını veya Regulus'un saklambaş oynamayı teklif edip Evan saklanmışken oyunun bittiğini haber vermeyi "unuttuğunu" saymayı bırakmıştım. Benden daha acınası durumda olan biri varsa o da kesinlikle Andromeda'ydı. Neredeyse bir senedir yürüyen cenaze gibi dolaşıyordu. Annesinin yaptığı baskının hassas bünyesine fazla geldiğini anlamak zor değildi.
Bir gece uyuyamamış ve bahçeye çıkmaya karar vermişken yıllar önce olduğu gibi yine Druella ile karşılaştım o beni görmemişti ve elinde yine bir mektup vardı. Bu sefer bu işi ertelemeyecektim. Çünkü bunu en son dört sene önce yapmıştım ve sonucu zavallı Andromeda'nın yürüyen bir cesede dönüşmesi olmuştu. Ona değer veriyordum. Ailenin Karanlık Lord'a verdiği destek giderek artarken karanlık günler de aynı hızla yaklaşıyordu. Andromeda'nın bütün bunlardan uzak durup Muggleları korumaya çalıştığını da biliyor ve buna saygı duyuyordum.
Druella mektubu elinde buruşturup salonda volta atmaya başladığında karanlıkta kalan tekli koltukta büzülmüş, titreyerek ağlayan Andromeda'yı gördüm. Tam da düşündüğüm gibiydi. Bütün dikkatimi vererek yastığımın altında bıraktığım asama odaklandım. Aramızda gerçekten sıkı bir bağ oluşmuştu. Süzülerek avucumdaki yerini alan asaya bakıp gururla gülümsedim. Ankanın sadakatini kazanmayı başarmıştım.
"Bunu nasıl yaparsın ailemize nasıl ihanet edersin seni adi kanıbozuk!"
Druella asasını Andromeda'ya doğrultmuş tıslıyordu. Rezil olmayacağını düşünse eminim avazı çıktığı kadar bağırırdı.
"Ben aileme ihanet etmedim. Ted kötü biri değ-"
"Kes sesini seni aptal! Söyle bana Sirius gibi mi olmak istiyorsun? Tanrı aşkına bu ondan bile kötü!"
Yumruklarımı sıkıp beklemeye devam ettim.
Sirius'a kanıbozuk diyen son kişi 3. sınıf bir Ravenclaw'du. Yaptığı iksir patlayınca rezil olmuş ve üyesi olmaktan gurur duyduğu Slug Klubü'nden atılmıştı. Kesinlikle benim payım yoktu.Yine de olayın aslını öğrenmeden harekete geçmeyecektim.
"Anne sana söyledim. Ted'i seviyorum. Muggle doğumlu olması bir şeyi değiştirmez! Onu severken Albert ile evlenemem!"
Druella'nın tokadı Andromeda'nın yanağında patladığında yerimden çıkmam gerektiğini anladım. Arkadan saldırmak doğru olmayabilirdi fakat sonsuza kadar mağlup olmak yerine bir anlık sinsilik yapmayı kesinlikle tercih ederdim.
"Petrificus Totalus!"Druella donduğunda Andromeda'nın yanına gittim. Güzel yüzü gözyaşlarıyla ıslanmıştı.
"Teşekkür ederim!" Boynuma atıldığında sümüklerinin geceliğime bulaşacağını düşünmeden edemedim. Yine de sarılmasına karşılık verdim.
"Be-ben ne yapacağımı bilmiyorum. Annem Ted'i öldürebilir ve ben-"
Elimi kaldırarak onu susturdum.
"Git ve eşyalarını topla. Bella ve Cissy için en azından bir veda mektubu yazabileceğini düşünüyorum. Sabah olduğunda annen hiçbir şey hatırlamayacak. "
Tekrar bana sarılacakken onu durdurdum ve kaşlarımla üst katı işaret ettim. Gülümseyip geceliğinin eteklerini topladı ve sekerek merdivenleri çıkmaya başladı. Bella ve Cissy'i bırakması mükemmel bir fikir değildi. Ama en azından sevmediği bir hödükle evlenmek zorunda kalmayacaktı. Sonunda işime hemen başlamam gerektiğine karar vererek Druella'ya döndüm. Üst sınıfların bile yeni öğrendikleri bazı büyülere çalışmıştım ama bu büyüye pratik yapmaya pek vaktim olmamıştı. Druella bu gece deneme tahtam olacaktı. Açıkçası büyüyü hatalı yaparsam önemli bir anısını kaybetme riski umurumda bile değildi.
"Obliviate!"
Biliyorum. Bölüm kısa ama sonraki bölüm hemen arkasından gelecek. :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pendragon Kehaneti [A Tom Riddle Story]
FanfictionA Tom Marvolo Riddle Story *** Büyücülük Dünyasının en soylu hanesi Pendragonların tek kızı Morgana, ailesinin birden ortadan kaybolmasıyla teyzesi Walburga Black'in yanına taşınır. Karanlık aile sırlarıyla bilinen bu iki ailenin genç cadıdan sakl...