Bölüm 36: Alexander Pendragon

3.6K 385 198
                                    

Tom Riddle bir süre daha şokla salonun kapısına baktı. Dün yaptıklarından sonra kafası karışıktı. Morgana Pendragon'a nasıl davranacağını bilemiyordu. Hoş, Morgana yakınlarda olduğunda hep Tom'un eli ayağına karışıyordu. Kendini farklı biriymiş gibi hissediyordu. Sanki daha iyi biri...O anda bu sorun olmuyordu. Fakat Tom kendisiyle yalnız kalıp kim olduğunu ve kim olmak istediğini aklından geçirip birbirinden tamamen farklı bu iki kişiyi karşılaştırdığında Morgana'nın üzerindeki etkisinden nefret ediyordu.

İçinde farklı karakterker barındırıyormuş gibi hissediyordu. Ve on yedi yaşındaki bir oğlanın görmemesi gereken şeyler görmüş bu genç adam için bile Morgana'ya karşı hissettikleri oldukça tuhaftı. Sık sık kıza zarar vermek istiyordu. Morgana Pendragon güçlüydü, zekiydi, karizmatikti. Bir odaya girdiğinde bakışlar ona dönüyordu. İnsanlar ona kimi zaman korkuyu da içinde barındırsa da asla değişmeyen bir hayranlıkla bakıyordu.

Morgana bir koyun değildi. O bir ejderhaydı.

Ve Tom bunu gayet iyi biliyordu. Hayatı boyunca rekabet ettiği tek kişi kendi benliği olmuştu. Ne iksir yapımında ne de düello etmede onunla rakip olabilecek birini bulmak mümkündü. Tom'un tek rakibi saniyeler önceki Tom'du.

Taki o gelene kadar... Kızın baygın bedeni bile tüm Hogwarts'ı sallamaya yetmişti. Ayağa dikilip kuzgun karası saçları ve keskin, gri bakışlarıyla koridorları 'şereflendirme' zahmetinde bulunduğunda bundan daha azı beklenebilir miydi? Haftalar içinde not sıralamasında ve öğrencilerin gündeminde zirveye oturmuştu. Morgana neredeyse mükemmeldi. Elbette birden okul sınırları içinde belirip geçmişi hakkında tuhaf yalanlar söylemesiyle Tom'un sık sık şahit olduğu tuhaf duygu geçişli anları sayılmazsa.

Tom elbette onda tuhaf bir şeyler olduğunu biliyordu. Morgana çok iyi bir yalancıydı. Yalanların bazı kısımlarını yakalamakla birlikte, hatrı sayılır bir bölümünü de zevkle yuttuğunun farkındaydı. Artık neyin gerçek neyin yalan olduğunu bilmiyordu. Morgana dibi görünmeyen bir göl gibiydi.

Tehlikeli ve esrarengiz.

Buna rağmen Tom'un ondan uzak duramamasının sebebi ise tehlikeli olan her şey gibi karşı konulamaz olmasıydı. Zaman zaman içinden bir ses genç kızı hırpalamasını, ona zarar vermesini istiyordu.

Dizginlemesi en zevkli olan atlar, bir zamanlar en özgür olanlarıdır. Yap şunu, işine yarayacağını biliyorsun. Çok fazla sırrı var! İçlerinden biri mutlaka seni yükseltecektir. Güç, nereden gelmiş olursa olsun güçtür.

Ancak Tom Morgana'nın kilitli bir sandık olduğunu varsayıp kapağını paramparça ederek içindeki gizeme ulaştığında bunun var olan gerçeklerin çok kısıtlı bir kısmı olacağını da biliyordu. Daha da kötüsü bir daha hiçbir şey aynı olmayabilirdi. Yine de bu, kıza zarar vermenin nasıl hissettireceğini merak etmesini engellemiyordu.

***

Daha yüzlerce müridin ekleneceği Safkanlık yanlısı grubun karşısına onu çıkardığı günü hatırladı. Kapıdan girdiği ilk anda takipçileri karşısında başlarını eğmeye başlamışlardı. Toplantı boyunca kimse korkusundan ne sesini çıkartabilmiş ne de kılını oynatabilmişti. Ve toplantı bittiğinde en soylu safkan ailelerin varislerini önünde tir tir titreten Tom Riddle kendisinden neredeyse iki baş daha kısa bir kızın önünde dizlerinin üzerine çökmüşti. Hem de her zaman övündüğü iradesinden zerre eser olmadan. Sırf aptal cadının aptal etki alanı yüzünden. Gösterdiği zayıflıktan sonra genç adamın kendisini nasıl cezalandırdığını sadece yerin metrelerce altındaki bir başka yaratık biliyordu.

Tom yavaş yavaş yenilmeye başladığının farkındaydı. Morgana'nın güçlerinin sınırını bilmiyordu. Bu yüzden kızı canını acıtmakla tehdit etmesinin hiçbir yararı yoktu. Akıntıya karşı yüzemediğini fark ettiğinde Morgana'yı yanına çekmeye karar vermişti fakat Sırlar Odası'nda olanlardan sonra bu pek de mümkün değildi. Söylenenlerin geri alınamayacağını fark ettiğinde çok geçti. Ve Tom sonunda uzun zamandır yapmak istediği ancak hem rakibinin gücü hem de kendi belirsiz hisleri yüzünden yapamadığını yapmıştı.

Pendragon Kehaneti [A Tom Riddle Story]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin