Sonunda Hogwarts'a vardık ancak yağmur yağıyordu. Tuhaf yaratıkların çektiği faytonlara binmek için sıramızı beklemeye başladık. Siyah derileri kemiklerini sımsıkı sarıyordu ve kemikleri çok net bir şekilde belliydi. İnce bir zara benzeyen geniş siyah kanatları vardı. Sanki Pegasus'un ölüsü deriyle kaplanıp canlandırılmıştı. Buna rağmen tuhaf bir şekilde hüzünlü ve zarif görünüyorlardı.
"Morgana birden daldın. Aramıza dön." Sirius'un sesinden de dikkat dağınıklığı akıyordu halbuki.
"Dalmadım, şu yaratıkların ne olduklarını anlamaya çalışıyordum."
Sirius parmağımla işaret ettiğim yere baktı. Ardından parmağıma ve sonra yine işaret ettiğim yere baktı. Tereddütle tamamen bana dönüp konuşmaya başladığında beni incitmekten korkar gibi bir hali vardı.
"Morgana, ben yaratık falan görmüyorum. Regulus! Faytonları ne çekiyor?"
Az ilerimizde Xenophilius Lovegood ile konuşan Regulus faytonlara baktı.
"Bu şaşırtmacalı bir soru mu?" diye sordu kafasının karıştığını belli eden bir suratla.
Neredeyse sinirden ve şaşkınlıktan yerimde tepinmeye başlayacaktım. Hayvana dokunursam elimin aldığı şekilden dokunuşumun altında bir şey olduğunu anlayabilirlerdi. Ürkütmemeye çalışarak faytonun önüne doğru ilerlemeye başladığımda Xenophilius hepimizi şaşırtacak bir şey söyledi.
"Testraller Morgana. Yanlış görmüyorsun."
Regulus'un şaşkınlığı hafiflemiş görünüyordu ancak Sirius'un gözleri hala sonuna kadar açıktı.
"Bunu 'Hogwarts Bir Tarih' te okumuştum." dedi Regulus. Ardından ekledi. "Peki ya biz neden göremiyoruz?"
Xenophilius iksir dersinde bu sene işleyeceğimiz konulardan bahsediyormuşçasına normal bir ses tonuyla,
"Çünkü onları sadece gerçek ölümü görenler görebilir." diye cevap verdi.
"Ölümle aralarında çok sıkı bir bağ vardır. Karanlık yaratıklar olarak bilinirler ama aslında çok yanlış anlaşılmış naif canlılar."
"Ama ben hiç gerçek bir ölüm görmedim ki! En azından hatırladığım kadarıyla."
Sona doğru sesim alçalmıştı. Black ailesinden olmak daha önce önünde bir cinayet işlenmiş ve sonrasında hafızanın silinmiş olma olasılığını göz önünde bulundurmayı gerektiriyordu.
"Gözler sadece zihnin algılamaya hazır olduklarını görür Morgana. İnsanların gözünün önünde kaldıramayacakları şeyleri görmelerini engelleyen bir perde vardır. Babam derdi ki büyük büyük büyük büyük babam bu perdeyi annesinin karnında bırakmış. Testralleri, hımhımları, görünmezlik pelerininin arkasını ve daha bir çok şeyi bu şekilde görüyorum. Belki senin ataların da benimkiler gibi yaramazlık yapmıştır. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pendragon Kehaneti [A Tom Riddle Story]
FanfictionA Tom Marvolo Riddle Story *** Büyücülük Dünyasının en soylu hanesi Pendragonların tek kızı Morgana, ailesinin birden ortadan kaybolmasıyla teyzesi Walburga Black'in yanına taşınır. Karanlık aile sırlarıyla bilinen bu iki ailenin genç cadıdan sakl...