Bölüm 24: Yeşil ve Kırmızı

3.9K 438 187
                                    

Bölümü bu şarkıyla okursanız çok hoş olacak gibi. Önemli bir bölüm. Dediğim yerde açabilirsinz veya açıp bittikçe tekrar başlatabilirsiniz. Çünkü çok güzel xjsjjsjdndkd Şu da bölüm temamız olsun.»

Rüyalarımda Morgana Pendragon ile buluştuğum o yeşillik yerdeyim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Rüyalarımda Morgana Pendragon ile buluştuğum o yeşillik yerdeyim. Hava her zaman olduğu gibi temiz ve rüzgar her zamanki kadar tatlı esiyor. Büyük büyük büyükannemin nasıl uyanmamı sağladığını hatırlayınca sinirlenmem gerekiyormuş gibi hissediyorum. Fakat aklıma bana geri dönmeye ikna olmam için gösterdiği anı geliyor ve içime tekrar tanımadığım o güzel his doluyor.

İçtenlikle gülümsediğimde daha hafızamda yer bile etmemiş, zamanın içinden benim için çekip çıkarılmış anının nasıl bu kadar güzel hissettirebildiğine şaşıp kalıyorum.

Çünkü kimin dizlerinde yattığımın veya kimin sesini dinlediğimin bile net olmadığı o anı bana o kadar güzel şeyler vaad ediyor ki onları hissetmek için yaşamaya devam edebilirim. Aksini yapmak yaşamın kendisine ihanet olurmuş gibi...

Saçlarım ani esen sert bir rüzgarla savruluyor. Ancak bu seferki sıradan bir rüzgar değil. Yakınlarda uçan Aragorn'un çırptığı kanatlarından kaynaklanan güçlü bir hava akımı. Hayvan, gökyüzü annesiymiş gibi çok önemli bir şey olmadıkça ondan asla ayrılmıyor. Ne zaman görsem havada.

Ejderhayı hissetmemin hemen ardından da yoldaş edindiği kadın ortaya çıkıyor.

Morgana Pendragon beni hep şefkatli bir ifadeyle karşıladı zaten. Fakat yüzünde gördüğüm gülümseme o güne kadar gördüklerimin en güzeli. Dudakları öyle tasasız bir şekilde kıvrılmış ki bu kadar huzurlu olabilmesinin tek yolunun dünyada kötü giden her şeyin yoluna gireceğinden emin olması olabileceğini düşünüyorum.

"Hoşgeldin Morgana, seni gördüğüme çok sevindim." diyor göğsüme düşmüş siyah buklelerimden birini benimkilerin aynısı ince parmaklarıyla omzumun arkasına iterken.

"Açıkçası ben seni gördüğüme pek sevinemedim. Buraya her gelişimden sonra başıma büyük bir iş geliyor."

Neşeli bir kahkaha attığında uzaklardan ejderhasının sesi duyuluyor ve kadın duyduğu sesle yüzünde sevgi dolu bir ifadeyle başını kaldırıp bulutlarla çevrelenmiş dağın zirvesine doğru bakıyor. Ardından gülümsemesini bozmadan yüzünü tekrar bana çeviriyor.

"Buraya gelmeden önce bir büyü tasarlıyordun hatırlıyor musun? Öldüren laneti ve daha birçok şeyi durdurabilecek kadar güçlü bir büyü."

Başımı salladığımda devam ediyor.

"Geldiğin zamanda biraz daha kalmaya fırsatın olsaydı onu bulmayı başaracaktın. Farklı bir şekilde. Ama yine de aynı büyü. Zamanı büküp elinden bu fırsatı alan benim bu yüzden sana en azından bu küçük iyiliği yapabileceğimi düşündüm."

Pendragon Kehaneti [A Tom Riddle Story]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin