"Fakat Black kardeşler sözlerini tutamadılar."
Öne eğilen Lysandre'nin birden arkasına yaslanışını ve William'ın parmaklarını sertçe koyu kumral saçlarının arasından geçirişini tepkisizce izledim. Elimi duvardan çekip kucağıma bıraktım. Diğer elim birbirimize bağlılığımızı temsil eden üç gümüş rengi damarı bulduğunda. Yaşadığımız sayısız an bir bir zihnimde canlandı ve ben özlemle gözlerimi yumdum.
"Kimsin sen Morgana Cassiopia Pendragon?"
Gecenin en karanlık olduğu an üzerimizde yükseliyordu. Daha benim de sonunu bilmediğim hikayemi anlatmaya bir kere başlamıştım. Yani devamı gelecekti ve şimdiye kadar anlattıklarım hikayemin sedece giriş kısmıydı.
_________________________Kafalarının karıştığını ortama bomba gibi düşen sessizlikten anlamak zor değildi. Gözlerimi tekrar açtığımda bileğimde yeminimizi temsil eden gümüş rengi şeridin solmaya başladığını gördüm. William dudaklarını kemirip Ortak Salondaki dev kütüphaneye bakarak bir şeyler düşünürken Lysandre konuştu.
"Ama... Ama Regulus Walburga'nın büyük dedesi ve ailede bizim tanıyabileceğimiz, Sirius adında kimse yok."
Safkan aileler kendi aile ağaçlarını bildikleri gibi akraba olma potansiyelleri olan diğer ailelerinkini de bilirlerdi. Fakat Lysandre yanılıyordu. En azından şu an için.
"Gelecekten geldin." dedi William.
İkimiz de şaşırarak ona döndük. Onlara her şeyi anlatmayı planlamıştım zaten. Fakat zaman yolculuğu ihtimallerin arasına alınamayacak kadar... Sıradışıydı.
"Doğduğun yıl tahminen bundan 10-15 yıl sonrası. Hadi Lysandre hatırla. Sen de oradaydın."
Lysandre kaşlarını çattı. Belli ki ikisi arasındaki bir şeydi fakat o da anlayamamıştı. Birden iri mavi gözleri biraz daha açıldı.
"Geçen gün Orion ve Walburga bahçede kavga ettiler. Walburga ilk çocuğunun adını Sirius Regulus koyacağını söyledi. Orion ilk çocuğuna kendi ismini vereceğini, ikinci çocuğun ismini istiyorsa Walburga'nın seçebileceğini söyledi!"
Kurduğu ince bağlantıdan etkilenerek William'a döndüm. Kesinlikle bir Rawenclaw olmayı hak ediyordu. Kalktı ve kütüphaneye yöneldi. Diğer kitaplardan hiçbirine bakmadan elini yukarı uzattı ve altın rengi bir kitabı çekip çıkardı. İkimizin bakışları altında hiçbir rafa dokunmadan sol alt köşeden ve sağ üst çaprazından da ikişer kitap alıp hepsini önüme yığdı.
"Zaman yolculuğu en çok ilgimi çeken konulardan biri. Fakat öncelik sende. Kaldığın yerden devam et."
Lysandre başını sallayıp hayretini üzerinden atarak yanıma sokuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pendragon Kehaneti [A Tom Riddle Story]
FanfictionA Tom Marvolo Riddle Story *** Büyücülük Dünyasının en soylu hanesi Pendragonların tek kızı Morgana, ailesinin birden ortadan kaybolmasıyla teyzesi Walburga Black'in yanına taşınır. Karanlık aile sırlarıyla bilinen bu iki ailenin genç cadıdan sakl...