Bölüm 15: Destansı Bir Yaşam

4.7K 501 396
                                    

Medyadaki şarkıyı dinleyin lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Medyadaki şarkıyı dinleyin lütfen. Hatta söylediğim yerde açarsanız cuk oturacak. Salvatore 'kahraman' demek. Bölümün temasına uyuyor ve bende gerçekten özel bir yeri var.

                                                                  _____________________

Voldemort kara bir dumana dönüşüp şömineden çıkmıştı üzerinden neredeyse bir dakika geçmesine rağmen Black ailesinden hala bir hareket yoktu ve kuzenim kollarımın arasında titriyordu. Onu daha önce hiç bu kadar korunmaya muhtaç görmemiştim.

Hayatım boyunca canımın en çok yandığı anı sorsalar sanırım Regulus'u titreyerek ağlarken gördüğüm bu an olurdu. Annem ve babam ortadan kaybolduğunda daha çok küçüktüm. Yas tutma evresini zamana yayarak atlatmıştım. Harap olmamıştım yani. Bunun dışında korktuğum, rencide olduğum, acı çektiğim birçok an vardı ancak şu an fark ediyordum ki hiçbiri hayatınız boyunca sizi koruyup kollamış, her zaman güçlü durmuş birisini korunmaya muhtaç halde görmek kadar kötü değildi.

Ölüm Yiyenlerin arasına dalmış, Voldemort'un gözlerine doğrudan bakıp ona güç gösterisi yapmaya cesaret etmiştim. Fakat o an bunları yapmama olanak sağlayan adrenalin şu anda uçup gitmişti. Regulus'la biraz daha bu pozisyonda kalırsak bağırarak ağlamaya başlayacaktım. Ve kimse de yardım edecek gibi görünmüyordu.

Kızlar ortada yoktu ve Black ailesinin sadakatinin korkuyla sınanışına ilk kez şahit oluşumdu. "Demek bu kadarmış" dedim kendi kendime ve Regulus'a gerçekten değer verdiğine inandığım tek kişiye seslendim. 

"Kreacher!"

Evcininin normalde anında yanımızda bitmesi gerekiyordu ama saniyeler geçmesine rağmen ne ses ne soluk vardı. Kollarımdaki Regulus kıpırdandı ve kendini zorlayarak konuştu. 

"V-Voldemort onu götürdü."

Hemen ardından sol gözünden bir damla yaş düştü. Kreacher ve onun birbirlerine gerçekten değer verdiklerini biliyordum.

Kimsenin bana yardım etmeyeceğini anladığımda kuzenimin kolunu omzuma attım ve titreyen bacaklarımı zorlayarak ayağa kalktım. Birkaç adım atmıştık ki biri Regulus'a diğer kolundan destek olmaya başladı. Bellatrix annesinin uyaran bakışlarını umursamadan bizi Regulus'un odssına kadar götürdü. Onu yatağa yatırmama yardım ettikten sonra odadan çıkarak bizi yalnız bıraktı.

"Hiç gitmemeliydim, üzgünüm. Yanında olmalıydım!"

"Sana gitmeni söyleyen bendim. Hatta... Daha geç gelmeliydin."

"Bunu nasıl söylersin? Seni o halde gördüğümde ne kadar pişman oldum biliyor musun? Sen acı çekerken ben aptal arkadaşlarımla ahududu çayı içiyordum. Aramızdaki bağ beni uyardı ama o zaman bile her şey için çok geçti!"

Gözlerimden yaşlar firar etmeye başlayınca elini yumuşakça elimin üstüne koydu.

"Morgana orada yaptığın şey... Zaten ortada seninle ilgili bir şeyler dönüyor. Bu yaptığın ormanın içerisinde yangın çıkarmaktı. Lord'un gözüne iyice battın. Kendini kurtarmalısın."

Pendragon Kehaneti [A Tom Riddle Story]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin