Seul,Güney Kore~
Hissettiğim rahatlamanın tarifi olamaz gibi geliyordu. Babam ve abime sonunda kaydolabildiğimizi anlattığımda o bulaşıcı tebessüm onlara da bulaşmıştı. Babam biraz daha konuşsak ağlayacak gibiydi. Abim ise ev meselesi yüzünden çok üzgün ve mahçup olduğunu söyleyip özür dilemişti. Lee Taeyong çok nadir özür dilerdi fakat bu sefer dahi suçlu olduğunu düşünmüyordum.
"Donghyuck sen ne yiyeceksin?"
Jaemin'in ismimle hitap etmesinin tek sebebi kazulet tipli, "çabuk olun lanet herifler" der gibi duran garsondu sanıyorum. Yoksa "söylesene gerizekalı seni mi bekleyeceğiz" falan derdi.
"Ben bibimbap istiyorum"
"Pekala bir bibimbap bir teokbokki ve iki jajangmyon. Hepsi bu kadar mı?"
"Hepimize birer kola da dahil edin lütfen."
"Peki efendim"
Adam masadan uzaklaştığında, geldiğimiz restorantın ne kadar sade ve şık olduğunu yeni farkediyordum. İçerideki kahve-beyaz döşenmiş mobilyalar oldukça ferah bir ortam oluşturmuştu. Cam kenarında oturduğumdan rahatça izleyebildiğim yolun karşısı ise oldukça güzel çiçeklerin olduğu bir bahçeydi. Belki orada birkaç fotoğraf çekilmeliydik daha sonra. Bu fotoğraf çekme hastalığımın tek sebebi, beni buna alıştıran Na Jaemin'di.
"Gençler bugün resmen hayallerimiz gerçek oldu. Onca çalışma, emek... Hiçbiri boşa gitmedi. Hala inanamıyorum!"
Renjun birazdan sevinçten ağlayacak gibiydi. Az önce konuştuğu anne ve babasına anlatırken de şaşkın ve ağlamaklıydı şimdiki gibi.
"Doğrusu ben zaten psikoloji kazanacağımdan emindim. Ama sevinmedim de değil yani."
Na Jaemin hakkında bilmeniz gereken bir diğer özellik ise çok nadir stres olup kendinden şüphe etmesiydi.
"Benim korkularım vardı ama oldu işte bir şekilde. Tabi Na Jaemin ile aynı bölümü aynı üniversite ve sınıfta okumak hakkında hala korkularım yok değil..."
Lee Jeno bugün dayak yemezse ne zaman yiyecekti?"Yah Jeju'dayken bana aynı yeri yazmam için yalvaran sen değil miydin!? Şimdi ne bu havalar?!"
"Aman tamam bir şey demedim."
Açıkçası şuan kavga etseler zevkle izleyebilirdim. Nedense kaos modum Renjun'in olayından beri "on" modundaydı.
"Tanrım aklıma geldikçe gülme krizlerine giriyorum! Bugün olanlar da neydi öyle!"
Adeta haykırarak gülmeye başladığımda Renjun dahil herkes buna ortak olmuştu.
"Kadın bir ara beni dövecek sandım ama o kadar iyi bir oyuncuydu ki ortamı daha da germek ve beni millete rezil etmek onun için oldukça kolaydı."
"Yalnız iyi oynadı bak. Resmen kendine oturacak yeri bile buldu! Sen sanat okulunda bile böyle bir performansı zor bulursun söyleyeyim!"
"Sen neden orda bana salak salak sırıtıyordun Jaemin? Resmen film gibi izliyordunuz tebrik ederim!"
"Aşkım ne yapsaydım o kadın beni ham yapardı! Bir kolu benim kadardı zaten."
Jaemin'in sırnaşık cümlesine göz devirirken olaydan zevk aldığımı belirten sesimle konuştum.
"Ama öyle deme Ren sen tek başına harikalar yarattın. Ah keşke o anı çekebilseydim..ilerde oyunculuk dersi almayı düşünür müydün?"
"Ha, ha ve ha... Ne kadar komik(!)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Finally//Beautiful Stranger • markhyuck
Teen Fiction//markhyuck// ... Birkaç kez sertçe yutkunup ilk kez dolan gözlerini gizlemeden gözlerime baktı. Yağan yağmur muydu bütün bedenimi üşüten, yoksa onu bu denli güçsüz görüşüm müydü bilmiyordum. " Değişimden korktuğumu biliyorsun, belki de bu yüzden he...