41.Bölüm - Ağır Yaralı

2.4K 304 142
                                    



Elissa, bedenine sımsıkı dolanan kolların arasında şaşkınlıkla donup kaldı, Kerem, dudaklarına aniden kısacık ama tutkulu bir öpücük konduruvermişti. Kahverengi gözlerinde hiç eksilmemiş büyük bir aşkla gözünün içine bakarak kızın yüzünü ellerinin arasına aldı. Bir soluk mesafesinde durup telaşla baktı, bir şeyler söylemek istediği belliydi ama Elissa, az önce çıkardığı kavgadan dolayı Ona çok öfkeliydi.

Panikleyerek nefes nefese Kerem'in ellerinden geriye attı kendini. Elini kaldırıp dişlerini sıkarak yüzüne çok sert bir tokat attı. Hıçkırdı, birkaç adım daha geriye savrulur gibi sarsak adımlarla geri çekildi, bağırdı,
"Ne yaptın?! Dokunma bana!"

"Dinle Elissa?"

"Sen ne yapıyorsun?! Delirdin mi?! Adamı niye dövdün?! Beni niye öptün?! Sersem çekil karşımdan! "

"Elissa dur nolur her şeyi anlatıcam sana? Beni dinle?"

Elissa kavga, itiş kakış, tartışma, son olarak da hiç beklemediği o arsız öpücükle fena halde sarsılmıştı. Yanakları kızarmış hızlı hızlı solurken göğsü heyecanla inip kalkıyor, nereye bakacağını, ne söyleyeceğini bilemiyordu. Kerem üstüne geldikçe geri geri yürüdü.

"Dur orda dur! Az önce beni öldüreceğini söylüyorsun?! Şimdi öpüyorsun, dinle diyorsun?! Serseri olmuşsun sen, beni rahat bırak Kerem!"

Kerem yanağında Elissa'nın vurduğu yere elini kapatıp acı içinde yüzünü eğdi. Gözyaşlarını bıraktı. Dudaklarını dişledi, göğüs kafesine sığmayan telaşından mantıklı davranmayı beceremedi. Elissa'dan tokat yemeyi kırık kalbin yediremedi, yaşadığı onca acının üzerine bir de bu tokadı olduramadı. Hele serseri kelimesiyle kahroldu.

Elissa söylene söylene kendisinden uzaklaşırken Kerem yere çöktü. Uzun siyah saçlarının arasında parmaklarını gezdirip başını ovuştururak konuşmaya, kendini anlatmaya çalıştı,

"Gitme... Ben sen bana iftira attın, korktun, vazgeçtin sandım... Elissa ben boşanma davası açtım bu sabah? Bu evlilik sandığın gibi değil."

Elissa son duyduğu cümle üzerine elleriyle ağzını kapattı, gözleri dehşetle açıldı. Başını hızla sağa sola salladı. Bir elini kaldırdı.

"Sus! Söyleme sakın söyleme! Ne yaptın, sen ne yaptın?!! Ahh?!! Beni kahrettin şimdi o kadını kahredeceksin he?! Söyleme?! Çocuğun var?! Yapma... Kimseyi yarı yolda bırakma? Seni dinlemek istemiyorum! Ne ahmaklık ettin bilmek istemiyorum! Gücüm yok anladın mı?! Sus! Dur orda! Gelme! Arkamdan gelme sakın!"

Elissa ağlayarak arabasına koştu. Elleri kolları zangır zangır titriyor, dizlerinin bağı çözülmüştü adeta. Arabayı çalıştırıp dikiz aynasından baktı, arkasından gelen yoktu. Biraz su içip sakinleşmeye çalıştı ve yola çıktı. Çok zor bir gün geçirmişti ve beyni yanmıştı adeta. Bodrum'a geldiği ilk günlerde yaptığı trafik kazasını hatırlayıp yavaş yavaş sürdü arabasını. Camlarını açıp derin derin nefesler aldı.

Kerem'i arkasında tamamen yıkık bir halde söyleyeceklerini dinlemeden bıraktığına inanamıyordu. Karşısındayken bu denli darmadağın olup yüzleşmeye cesareti olmayışı kaçmasına sebep olmuştu. Madamın evine gelince koşarak içeri girdi. Kadının kollarına atıldı, hem güldü hem ağladı.

Madam artık şaşırmıyordu, Bodrum epi topu bir ilçeydi, koca Ege denizinin, yetmedi daha da kocaman 10 yılın araya girdiği halde birbirinden vazgeçiremediği aşıklar... Aynı ilçede?! İlla ki dirilecekti o aşk destanı...

KARŞI KIYI - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin