18. Bölüm - Yaz Akşamları

1.8K 290 143
                                    




Elissa odasındaki tuvalet masasının karşısında akşam Keremle buluşmak için süslenirken Madam Natali kapısını çaldı.
"Buyrun?" diye seslendi kirpiklerini tek tek ayırarak rimel sürmekte olan genç kız yerinden kalkmadan.
Madam odaya girip kapıyı kapattı.

"Ne yapıyorsun pedimu? Ah! Yine hazırlık!"
"Keremle buluşacayim."
"Başka kim olacaktı?... Elis'im, birazcık konuşalim istedim?"
"Söyle Madam?"
"Buluşmalarınız nasıl geçiyor?"
"İyi. Eğlenceli. Neden sordu?"
"Yani Kerem ile geziyorsunuz?"
"Evet bana her yeri gezdiriyor. Bodrum'u çok iyi biliyor, çünkü buralı. Ah o kadar güzel yerler gördüm ki! Dün gece Kale'ye çıktık Madam. Pazar günü de Kerem izinliyken Harabelere gideceyiz."

"Kalâ. Gezmek güzeldir. E başka neler yapıyorsunuz?"
"Geziyoruz işte!"
"Hep gezmek? Sohbetinizi anlat, iyi anlaşıyorsunuz Kerem ile?"
"Çoook! Çok seviyorum Onu! O da bana çok aşık. Kerem dünyanın en iyi kalpli adamı Madam. Ben çok şanslı bir kızım. Hem ne kadar yakışıklı değil mi? Mmm deli oluyorum Ona! Kolumda gezerken bile kızlar bakiyor Ona! Kızlar yiyecek sanki bakışlarıyla sevgilimi!"

"Yakışıklı oğlandır evet. Büyüdü serpildi senin gibi. Yan yana gelince bir rönesans tablosu gibisiniz! Belki de ateşle barut he? Fazla yakınlaşmak yoktur öyle değil mi?"
"Madam beni utandırmana gerek yok. Sevgilimle ister yakınlaşirim ister uzak olurum kime ne?"
"Elis'im abla sözü dinle. Sakin bir hata etme."
"Ne hatasi olacakmiş?"
"Birlikte olmak? Küçüksün daha, cahilsin. Yapma."
"Özel bir mesele sadece iki kişiyi ilgilendirir Madam, çok rica ederim benimle bir daha böyle konuşma."
"Tamam özür dilerim. Sadece seninle dertleşmek istedim. Kerem'i çocuğum gibi severim ama ikiniz de çok genç ve tecrübesizsiniz. Sonunda üzülmeyesiniz."

"Sağol Madam biz birbirimizi üzmeyiz yeterki başkaları bizim aramıza girmesin!" deyip hışımla yerinden kalktı Elissa. Aynada saçlarını düzeltip omzuna minik çantasını taktı ve Madam Natali'ye
"Bye bye!" deyip çıktı.

Her zamanki gibi şarkı mırıldanıp hızlı adımlarla seke seke kendisini arka sokağın köşesinde bekleyen Kerem'e gitti.

Daha yanına varmasına metreler kala koşmaya başladı boynuna atılmak için. Kerem gülerek kollarını açtı ve yere sağlam bastı. Elissa'yı kucaklarken kulağına,
"Bir gün vallahi yere yıkacaksın bizi, gızım bir coşuverme şöyle ya!"

Elissa kıkır kıkır gülerek Kerem'in boynunun arkasında parmaklarını birbirine kenetledi ve kolları asılı halde yüzünü geri çekip sevdiğinin gözlerine iç geçirerek baktı,
"Bu şişkin pazular beni taşimayacaksa ne ise yarar?!"
"He tabi bütün sene Hangarda teknelerin depesinde çalış, balık kasaları çek, sonra ne işe yarar dimi? Ah sevdiğim!"
"Ben seni fazla şımarttım yoksa he? Öyleyse sarılmam!"

"Şaka diyom sevdiğim. Ama bir gün sokak ortasında iki seksen yere serilivercez haberin olsun!"
"Seksen iki? Ne?"

Kerem bir kahkaha atıp elini tuttu kızın. Sahile doğru yürürken,
"Gel bak bu akşam seni eski kilisenin yerindeki resim sergisine götürcem, sen seversin. Hem sokak çalgıcıları da gelmiş?"

Gülüşüp konuşarak bir akşamı daha aşka adamak için yola koyuldular. Çarşıdaki resim sergisini gezip tablolar hakkında yorum yaparken Elissa gelecekte birlikte yaşayacakları evin dekorasyonundan ve duvarlara asacağı tablolardan söz etmeye başladı. Kerem'in hiç kendine ait bir ev hayali olmamıştı ki dekorasyon düşünsün? Genç kızı can kulağıyla ve yürek yangınlarıyla dinleyip hayallerine ortak oldu.

"Aşkım sen bildiğin gibi yapıver her bi şeyi, ben anlamam. Ama söylediklerin gözümde hoş canlanıverdi." dedi.

Elissa işi abartıp hayallerindeki iki katlı, geniş bahçeli, bembeyaz boyalı, ahşap kapı ve pencereleri Bodrum mavisine ve begonvillere bezenmiş evi tarif etmeye başladı. Kerem efkarla içini çekerek,
"İnşallah güzelim. Dediğin şeylerin hepsini almak için çok çalışmam lazım çok!"
"Sevdiğim ben almak demedim ki? Hayaller kuruyoruz hemen asma yüzünü? Senin kalbin bana cennetin en güzel köşesidir Keremu! Hem resimlerle düşünürsen hayaller gerçek olurmuş! Ben bu resimleri durmadan düşüneceyim!"
"İyi öleyse ben de düşünüverem gari!"
"Düşünüver gari! Hahaaa. Gel, şurda beni fotoğraf çek? Elbisemi beğendin?"

KARŞI KIYI - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin