8. Bölüm- İkinci Yaz

2.4K 331 166
                                    



Elissa'yı uyku tutmamıştı Bodrum'a geldiği ilk gece. Geçirdiği koca bir kıştan daha uzun gelmişti o tek gece, sabah nasıl olmak bilmezdi?!.. Üstelik geride bıraktığı en kolay kışı sayılmazdı. Atina'da okuduğu kolejde zengin çocuklarıyla arasında yine bir sürü tatsız hadise yaşanmıştı. Elissa güzelliğiyle yaşıtlarına göre epey dikkat çekiyordu. Dikkat çekmek bazen 15-16 yaş grubu için çok arzu edilen bir şey olsa da Elissa için bazen kabusa dönüşüyordu. Teklifleri reddedilen oğlanların sataşmaları, kıskanç kızların iftiralarıyla belalı bir dönemi daha tek parça atlattığı için şükrediyordu. Babasının Türkiye göçmeni olması ve Yunan ordusundan ayrılması, Türksever, Türk tohumu sözleri katlanılmaz olmuştu. Resmen akran zorbalığına uğradığı okulundan nefret ediyordu ve babasına o okuldan ayrılmak istediğini söylemişti. Babası kızını ciddiye alıp okuluna görüşmeye geldiğindeyse idareciler, Elissa'nın okulda hiçbir sorunu olmadığını söylediler. Öğretmenleri genç kızdan çok memnundu. Alekos ta Elissa'yı karşısına alıp Atina'nın en iyi okullarından birinde okuduğuna ve geleceğini kurtaracağına dair bir konuşma yaparak duygularını görmezden geldi, önemli olan ders notlarıydı?!..

Elissa yine hayallere tutunup sabretmişti, bu kez hayali yazın çabucak gelmesiydi. Akşam Muğla Havaalanından Ebruli Konağa geldiklerinde kendilerini karşılayanlar arasında Kerem de olur sanmıştı. Kendilerini getiren siyah minibüsün sürgülü kapıları açıldığında Onu göremeyince ağlayacak gibi oldu. Hatta Madamın kollarına atılınca hıçkırdı. İçeride babasına çaktırmadan Kerem'i sordu. Ne Ahmet, ne Madam cevap vermediler. Doğrusu Kerem'in o yaz işe gelip gelmeyeceğini onlarda bilmiyordu henüz. Gelmezse, Elissa çok üzülecekti, bunu biliyorlardı.

Ahmet hem arayıp telefonla, hem Kerem'in çalıştığı yat tershanesine gidip hususi olarak işe çağırmıştı oğlanı. Ancak Kerem o yaz başında liseden mezun olmuştu. Yani artık otel stajı mecburiyeti kalmamıştı. Ve okulun ikinci dönemi raporla ve devamsızlık doldurarak, okula gitmemiş, yat tershanesinde işe başlamıştı.
Ahmet'e
"Abi biz babamla konuşup karar verdik, otelci olmaycem ben. Teknecilik daha iyi zanaat, hem bana devamlı iş lazım."
"Anladım kardeşim, haklısın ama senin usta Haziran 15 dedin mi hangarı kapatır giderdi, noldu bu sene gitmiyor mu? Yazın boş kalma bize gel dedimdi? Kaptan da seni istiyor bak, Pazartesi gelecekler, gel üzme kimseyi?"
Kerem cevap verememişti. Pazartesiye kadar ağzını bıçak açmadı, kimseyle konuşmadı, doğru düzgün uyumadı, dertli dertli düşündü durdu. Ahmet'in son sözlerini zihninde defalarca tekrarladı 'Pazartesi gelecekler, gel üzme kimseyi?' Ne demekti bu?..

Elissa sabah erkenden uyandı. Madam kahvaltıya çağırdı, surat astı, gitmedi. Geçen sene depremden sonra tadilatla güçlendirilen terasa çıktı, sokağa bakmaya başladı. Dua etti 'Tanrım, Kerem gelsin lütfen? Senden tek istediğim O?! Gelmezse ben Onu nasıl göreceğim? Yoksa beni umursamıyor mu?"
1 saat geçti, tam ağlamaya başlamış, umutsuzluğa kapılmıştı ki Keremi sokakta gördü. Yürüyerek geliyordu. Elissa tiz bir çığlık atıp merdivenlere koştu. 4kat aşağıya patır kütür koşturarak yuvarlanırcasına telaşla indi. Gözlerindeki nemi silmeyi unuttu zaten önünü de görmüyordu, aceleden merdivenlerin bitiminde kendini frenleyemedi ve o sırada kapıdan içeri giren Keremle çarpıştılar.

"Ayyy! Kereeeem?!" bir eliyle alnını tutarak nefes nefese durup heyecanlı bakışlarla oğlana bakmaya başladı, gülüp dudaklarını kemiriyor, bir şey söylemek istiyor konuşamıyordu.

Kerem de çarpışmanın etkisiyle sarsılmıştı, sabah sabah bunu beklemiyordu.
"Rum Gızı?" dedi sevinçle kızın yüzüne bakarak.

Elissa saklayamadığı bir sevinçle yerinde zıplayarak
"Hoşgeldin Kerem!" dedi.
Kerem kara kara düşünmekten Elissa'nın umutlu dünyasına adım attığına mutlulukla gülümsedi.
"Kalos tin* Elissa." (*Hoşgeldin)

KARŞI KIYI - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin