Elissa, hastanedeki odasında, öğlen molasından önceki son hasta kabulünü yaptıktan sonra masasının üstünü toparlıyordu. Sekreteri Begüm ile havadan sudan sohbet ederken Begüm sordu,"Elissa Hocam, hastanenin 20. yıl kutlamasına gelecek misiniz?"
Elissa yüzünü kırıştırdı ve huzursuzca,
"Yok ben gelmeyeceğim." Dedi."Aaa neden? Çok güzel bir otelin balo salonunda yemekli eğlence yapılacak. Hem herkesle tanışmış olursunuz o gece?" diyen Begüm'e cevap vermeden akşamki anılarına daldı Elissa...
Elissa'ya davetiyeyi bizzat hastane yöneticisi Güney vermişti ve benzer sözlerle mutlaka katılması için ısrar etmişti adam. Güney'in ısrarına belki gelirim diye cevap verse de, o davetiyeyi eve götürdüğünde, Madamdan duyduğu şey, kesin olarak gitmemeye karar vermesine neden olmuştu. Madama etkinlikten hevessizce bahsederken, kadın önce,
"Katılmalısın bence pedimu. Geçici olarak çalışıyor olsan da, birazcık sosyalleşmekten kimseye zarar gelmez. Git eğlen, gencecik yaşında hayatı böylesine kaçırmana gönlüm razı gelmiyor. Gidip sana güzel bir elbise alalım. Bir güzel süslenip o davete gitmeni istiyorum, hatrım için lütfen? Artık hayatını düzene sokmalısın." Demişti.
Elissa 'canım istemiyor, keyfim yok' dese de, Madam ısrar etmiş ve davetiyeyi eline alıp incelemişti. Aniden karar değiştirip davetiyeyi elinden yere attı ve,
"Vazgeçtim gitme! Senin altıncı hissinin ne kadar kuvvetli olduğunu unutmuşum. İstememekte haklısın Elis'im. Bu otel, Kerem'e ait."
"Öyle mi?"
"Ne.(*) Bizim Konakta kısa bir dönem çalışan bir kız vardı hani, hatırlar mısın bilmem? İsmi Canan idi?" (Evet)
"Hatırlıyorum, eee?"
"O kızın babasına ait 2 büyük oteli Kerem satın aldı, restore etti, isimlerini değiştirdi, Canan, Ahmet, Kadriye ve Burak ile birlikte işletiyor. Nasıl yaptı bilmiyorum ama çok güçlü bir adam oldu."
"Nasıl oldu Madam? Ne yaptı da bu kadar zengin oldu?"
"Kendisine sormuş değilim bu konuları, fakat bazı söylentiler kulağıma çalındı. Bodrum küçük bir yer. İnsanlar konuşuyor ve... Mmm, iyi şeyler duymadım. Babası ve ağabeyinin ölümü büyük bir trajediydi."
"Nasıl öldüler?"
"Ağabeyi kaçakçılık işleri yapıyordu. Patronları ile girdiği silahlı bir çatışmada vuruldular. Babası oğlunu kurtarmak için oraya gitmiş ve kaza kurşununa hedef olmuş. Ağabeyi de orada 3 kişiyi öldürdü, kendisi ağır yaralandı, birkaç gün yoğun bakımda kaldı. Ziyarete gitmiştim. Kerem çok perişandı. O zaman askerdeyken yeni gelmiş idi."
"Ah. Bana o gün söyleseydin Onu arardım. Hiç değilse başın sağolsun derdim. Daha evlenmemişti!"
"Alekos her şeyi biliyordu, ben seni aradım ama konuşmama baban izin vermedi. Yine tartıştık babanla ve bana çok kızdı. Sana Bodrumdan haber vermememi kati olarak tembihledi. Zaten Alekos hastaydı, sen de yeni yeni toparlamaya başlamıştın. Söyleyemedim."
"Neyse, sonra ne oldu Kerem'e?"
"Bir süre iş aradı, kimse çocuğa iş vermedi. Sizin olaylar duyulmuş idi, kimse Ona güvenmedi, hapis yatmış diye iş vermek istemedi. Ustası da vefat etmişti, çocuk ortada kaldı. Canan'ın babası, otelinde işe aldı Kerem'i. O otelde yatıp kalkıyor ne iş olsa yapıyordu. Zaten Cananların otelleri iflasın eşiğindeydi. Bana, Raşit Ustasının tersanesini kendine miras bıraktığını söyledi ama Ustanın çocukları, mirası bozmak için mahkeme açmıştı. Sonra o miras ile mi bu kadar büyüdü bilmiyorum. Canan'ın babasının işleri iyi değildi, iflas ettiler, otellere haciz geldi, adamın büyük kumar borcu varmış, canını kurtarmak için kaçtı. Korhan öldü, Kerem o kadın ile apar topar evlendi. Bir yıl Onu hiç görmedim sonra... Oteli Kerem işletmeye başladı. Tekrar gördüğümde, otelleri satın almıştı. Ağabeyinden büyük bir para kaldığı ve o kanlı parayı, iflas eden otel sahibine verip akladığı söyleniyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARŞI KIYI - Tamamlandı
RomantikYunanlı güzel Elissa, tatil için geldiği Bodrum'da gönlünü balıkçı çocuğu Kerem'e kaptırır. Modern Aslı&Kerem efsanesi tadındaki çokça romantik bu hikayede aşıklar, ömürlük bir aşk destanı için büyük bir savaş vermek zorundadır. Gülmeli, ağlamalı, m...