KARŞI KIYI - Tamamlandı

35. Bölüm - Bodrum Bodrum

Elissa'nın , babasından kalan gayrımenkullerin ve teknenin biriken vergi borçları, marina sahiplerinin tekneyi iki kez yer değiştirip icra takibi başlatması, konağın belediye ve turizm müdürlüğüne biriken borçlarıyla cebelleşmekten başı dönmüştü. Dağ gibi biriken bürokratik işlemlerin altından kalkamıyordu. Bodrum'a geldiği ilk birkaç gün dinlenip Madam Natali ile vakit geçirdikten sonra işlere koyulmakla vakit kaybetmişti. Geldiğinde zaten Mayıs sonuydu. 5 gündür avukat, belediye, tapu vergi dairesi arasında koşturuyordu ama daha pek azını halledebilmişti çünkü başka sorunları da vardı. Hem yabancı oluşu, hem Türk bürokrasisine aşina olmayışı işleri zorlaştırınca avukatın tavsiyesiyle bir mali müşavirle anlaşmaya karar verdi.

Babasının mirası olan mal varlıklarının üzerine konan şerhleri kaldırana kadar cebinden epey yüklü harcamalar yapması hatta İstanbul'daki Yunanistan büyükelçiliğine gidip bazı evraklar alıp geri gelmesi gerekti. Tüm bunlar olurken 12 gün geçmiş Haziran gelmişti ve İstanbul'dan Bodrum'a döndüğünde avukatı, Adli tatilin başladığını söyleyince Elissa'nın kafası iyice karıştı. Mahkemelik olan arsa için Eylül'de tekrar gelmesi gerekecekti ve bu durum çok sinir bozucuydu.

Kafası tüm bu işlerle meşgulken, kiraladığı arabayla eve dönüyordu ki bir an direksiyon başında gözleri dalar gibi oldu. Yolun ortasında bir karartı görmesiyle aniden frene asıldı ve aracı keskin bir lastik cayırtısıyla sarsılarak durdu. Elissa emniyet kemeri bağlı olmasına rağmen ileri geri savrularak başını cama vurdu. Daha da fenası durduğu anda ön kaputtan gelen Pat! Sesiydi.

Bir çığlık atıp eli ayağı titreyerek kemerini çözmeye çalıştı, etraftan insanlar arabanın etrafına toplanmaya başlamıştı. Birinin kapısını açıp,

"Hanımefendi iyi misiniz?" dediğini kulakları uğuldayarak duydu ama cevap veremedi. Birine çarpmıştı galiba ama emin değildi. Elissa'nın kemerini çözüp arabadan çıkmasına yardım ettiler.

Sonra her şey çok karıştı. Elissa şok halinde kaldırımda ellerini başının üstüne kaldırıp yerde yatan yaşlı adama bakıp ağlamaya başladı. Polis geldi, ambulans çağırdılar.

Elissa derin bir nefes alıp kendi şokunu doktorluk içgüdüsüyle derhal savuşturup yerde yatan yaralıyı muayene etmek için yere çöktü.

Çevredekilere,
"Ben doktorum." Deyip baygın adamın nabzını ve tansiyonunu yokladı, başını ve boynunu elle muayene edip genel durumuna baktı, kırığı veya kanaması yoktu ama adam baygındı ve 60 yaşının üzerinde görünüyordu. Elissa ambulans beklerken gelen polislere yavaş geldiğini ve adamın birden önüne fırladığını söyledi.

Kaza yerinden polis aracıyla en yakındaki özel hastaneden gelen ambulansı takip edip hastaneye gittiler.

Elissa, avukatını ve Madam'ı arayıp hastaneye çağırdı. Çarptığı kişi 66 yaşında bir Japon turistti ve acil serviste ilk müdahalesi yapılırken Elissa perişandı. Nasıl olduğunu anlayamamıştı, kafası dalgındı ama bir ana caddede normal seyrinde üstelik ancak 40'la gidiyordu. Polis kaza tutanağına ek olarak mobese kamera kayıtlarının inceleneceğini söyleyip Elissa'nın pasaportuna el koydu.

Baygın adam uyandı, genel durumu iyi görünüyordu ama kazanın nasıl olduğunu hatırlamadığını söyledi. Şikayetçi olup olmamak konusunda kararsızdı, kendi konsolosluğunu arayıp başına gelenleri anlatınca, konsolosluk Japon vatandaşına, İstanbul'dan bir avukat yollayacaklarını, avukat gelene kadar hastanede kalıp ifade vermemesini söyledi.

Olay yerine gelen polis amiri Elissa'ya,
"İster burda bekleyin ister karakolda. Avukat gelip kazazede ifade verene kadar bizimlesiniz." Dedi.