44. Bölüm - Gel Artık

2.4K 287 132
                                    


(Medya; Hüsnü Arkan & Rubato - Kırık Hava )


Madam, Elissa ve Kerem birlikte neşeli bir kahvaltı hazırlığına koyuldular küçük mutfakta. Elissa hiçbir anısını unutmadığı gibi Kerem'in kendisine Raşit Usta'nın teknesinde özel olarak hazırladığı kahvaltı sofrasında, domates ve salatalıkları yıldız şeklinde doğradığını da unutmamıştı. Yine yapmasını istedi.

Kerem nazlandı, 'Sevdiğim unuttum ben o işleri yaa!' diyerek.

Elissa hemen terslendi,

"Unuttun he? Başka neler unuttun bakayım?"

"Kızma kızma, tamam ver bakalım yapabilecez mi? On senedir mutfağa girmedim ben ama neyse, seni kıracağıma kafamı kırarım Rum Gızı."

"Madam, ne söylemek istedi?"

Madam ve Kerem gülüştüler. Kerem Elissa'nın istediği gibi bir tabak hazırladı keyifle. Kerem tezgahta iş yaparken Elissa arkasından beline sarıldı,

"Çok özledim seni, çok çok çok sersem! Ahh benim Kerem mou!" diye mırıldandı.

Madam mutfakta değilken Kerem kıza dönüp kucağına alıp tezgahın boş kısmına oturtuverdi, boynunu koklayarak öptü.

"Özledim diyon ama icraatı görelim!"

"Yapma! Madam görecek. Ayıp."

Kerem kıs kıs gülerek geri çekildi, Elissa tezgahtan atlarken Madam gelince başını eğip gülümsedi, gülerek anlamazdan geldi eski aşıkların oynaştığını.

Sohbet edip şakalaşarak güzel bir kahvaltı ettiler. Madam gençlerin gözlerinde gördüğü parlak sevince iç geçirerek baktı ve neşelerine ortak olurken inceden inceye nasihat etmeyi ihmal etmedi.

"Artık birbirinizi üzmek ayrılmak yok emi çocuklarım. Böyle sevda yüzyılda bir bulunur. Ayde artık çok gülecek yüzünüz, daha çok gençsiniz, telafi edecek çok zaman vardır. Kerem'in ailesini incitmeden, diğer kadının gururunu kırmadan, küçük oğlancığı ihmal etmeden yeni hayatınızı güzel güzel kurun bakalım. Hayat bana şunu öğretti, kimsenin acısı üzerine mutluluk inşa edilmez. Sizi ayıran Kaptan, kendi günahıyla kahroldu, eridi, bitti. Korhan'ın başına gelenler ise tam bir ibret öyküsü... Kaderdir deyip geçmeden önce, biz ne hata ettik, bakmak gerek? Hatalarınızla yüzleşecek çok vaktiniz oldu değil mi?"

Elissa başını ağır ağır sallayıp,

"Ben acele ettim. Kerem'e yaşımı doğru söylemedim. Onu ilk gördüğümde benden kaçmasın diye yaşımı büyüttüm, sonra utandım yalanımdan dönemedim. O gün... Bana evlenme teklif ettiğinde heyecandan kalbim duracaktı! Söylemeliydim. Böyle olacağını düşünemedim. Hemencecik onunla kalmak istedim. Benim aceleciliğim sevgimdendi... Fakat bizi tükettim."

Kerem dalıp gitti Elissa konuşurken. Alekos'un şikayetiyle gözaltındayken duyduğu utancı ve babasının gelip yüzüne tükürdüğünü anımsadı. O an! Anların en fenası olarak hala gururunun ortasında mıh gibi çakılıydı. Yüzünü kırıştırdı dalgınca boşluğa bakan gözlerle. Elissa'ya dokunduğu için duyduğu pişmanlıkla kavrulduğunu nasıl silebilirdi kişisel tarihinin tüm sayfalarındaki dipnotlarından?

Geçti, bitti, unuttum diyemedi. Kızın yaşının tutmadığını bilseydi boylarından büyük işlere kalkışmaz, hemen evlenme kararını vermese aşkından ölse ona elini sürmezdi.

Elissa gözlerinde yaşlarla Kerem'in istemsizce kucağında yumruk yapıp sıktığı eline uzandı.

"Yalnızlığıma ver? Anlıyor musun? Tek istediğim, sendin."

KARŞI KIYI - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin