Güney Karacan, Bodrum'un en büyük özel hastanesinin işletmeciliğini yaparken, yazın kapasitesinin çok üzerinde doluluğa ulaşan nüfusa yetecek sağlık personeli bulmakta sıkıntı yaşıyordu. Hele cerrah bulmak ve kadroya almak çölde serap görmek gibiydi. İyi cerrahlar çok yüksek ücretler talep ediyordu fakat yazlık bir beldede kışın in cin top oynarken hasta sayısı maliyeti karşılamıyordu. Yaz döneminde ise geçici personel bulunamıyordu. Sıkıştıkları bu kısır döngüde, tesadüfen tanıştığı Elissa'nın varlığı Güney'e bir umut olmuştu. Kayıt biriminden iletişim bilgilerini aldığı kadını aramakta tereddüt etmedi.Önce hal hatır sordu, sonra yüzyüze iş konuşmak için randevu istedi. İşten başka şeyler de konuşabilirdi gerçi. Elissa'yı çok beğenmişti. Güney, etrafı pek çok hevesli talibiyle çevrili popüler bir bekardı Muğla cemiyetinde. Pek öyle uzun süreli ciddi ilişkilere yanaşmazdı, biraz başına buyruk ve eğitim almak için 5-6 yıl kaldığı Amerikan kültüründen etkilenmiş geniş fikirli biriydi. Elissa uzun zamandır ciddi anlamda gözüne kestirebildiği ilk kadındı ve şansını deneyecekti. Reddedilmeye pek alışık olmadığı için şansı olacağına da nerdeyse emindi. Yeter ki kadın bekar ve boşta olsun!
Fakat Elissa anlam veremediği bu iş konuşma teklifini dahi kabul etmedi telefonda. Israrına da resmî ve kati bir dille noktayı koydu üstelik.
"Ben buraya miras işlerimi halletmek için kısa sürelik gelmiş idim? Siz iş nerden çıkardı, konuşacak bir şey yoktur, hiç bir teklifle ilgilenmiyorum, teşekkür ederim."
Güney, incinen egosuyla önce 'Hadi be sende!' Diye içinden saydırsa da, yenilgiyi kendine yediremedi. Ertesi gün hastanenin başhekimine arattı Elissa'yı. Tatlı dilli, yaşlı başlı profesör Ayla Hoca, hastanelerindeki cerrah eksikliğinden yakındı. Acil gelen pek çok hastayı mecburen sevk ettiklerini, bu yüzden can kayıpları yaşandığını, acil ameliyat edilmesi gereken hastaların büyük çoğunluğunu çocuk hastaların oluşturduğunu, sadece yaz döneminde kendileriyle çalışacak bir cerraha çok ihtiyaçları olduğunu anlattı.
Hatta epey dil döktü telefonda.
"Onca yıl okumuşsun bu yola baş koymuşsun kızım, yapma etme yazıktır, sen 3 ay boşta gezeceksin, biz burda ağaçtan cerrah arıyoruz nolur gel. Ne şart istersen kabul!" dedi.
Elissa dayanamayıp görüşmeye gitti. Asla aklının ucundan geçmeyecek Bodrumda çalışma ihtimaline 3 aylığına evet demiş olarak geri döndü. Hastanenin yoğunluğunu kendi gözleriyle görmesi hekimlik idealine ve Hipokrat yeminine dokunmuştu. Gözü önünde iki çocuk hasta ambulansla Milasa sevk edilmişti. Devlet hastanesinde de kadrolu doktor açığı vardı o yaz, Bodrum'un hastanelerinin durumu fenaydı. Hastanelerin personel sayısı talebe yetmiyordu.
Madam, Elissa'nın kararını incecik kaşlarını çatıp gözlüklerini burnunun ucuna indirerek aksi bakışlarla karşıladı ve Yunanca söylendi.
"Sen ne yaptın be kızım? Belanı arıyorsun?"
Elissa omuz silkti,
"İşimi yapıyorum. Burda doktora ihtiyaç var, ben de doktorum işte, yaz döneminde kalacağım. Eylülde mahkeme işini halledip başvurduğum şehirlerden birine kalıcı olarak çağrılırım nasılsa. İtalya veya Atina..."Madam dudaklarını büzerek baktı, kim bilir bu yaz nelere gebe diye düşündü ama Elissa'ya daha fazla yorum yapmadı. Kız zaten balkona çıkmış dalgın dalgın manzarayı seyrediyordu. Kaderini arıyor diye düşündü Natali. Kaybettiği yılları, aşkını, ilk heyecanını... 'Gitti bitti be çocuk bakma ardından yeter', demek istedi, dilini ısırıp sustu.
.........
Elissa ambulansla acil getirilen çocuğu hemen ameliyata alma kararı vermişti ailesi çocuğun yanında olmaması rağmen. Okulda gerçekleşen kazada, çocuğun öğretmeni ambulansı arayıp hastaneye getirmişti, pantolonunun metal fermuarına erkeklik organını fena halde sıkıştırmış, kanamalı haldeydi. Ailesini bekleyecek izin alacak vakti de yoktu. 7-8 yaşlarındaki oğlancık öyle acı acı feryat ediyordu ki hastaneyi ayağa kaldırmıştı. Ameliyathanede kanamayı durdurup temizleyince durumun sandığı kadar ciddi olmadığını anladı ve çok fazla tecrübe ettiği sünnet operasyonunu yaptı. Cerrahi asistanlığı sırasında en çok yaptığı ameliyat yeni doğan ve çocuk sünnetiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARŞI KIYI - Tamamlandı
RomanceYunanlı güzel Elissa, tatil için geldiği Bodrum'da gönlünü balıkçı çocuğu Kerem'e kaptırır. Modern Aslı&Kerem efsanesi tadındaki çokça romantik bu hikayede aşıklar, ömürlük bir aşk destanı için büyük bir savaş vermek zorundadır. Gülmeli, ağlamalı, m...