Başı Yok Sonu Çok

Bölüm 9

Kedinin üzerindeki elimin üzerinde hareketsizce duran ellerimize, daha doğrusu elimin üzerine kapandığı için benim elim gözükmüyordu, onun kemikli eline baktım sessizce. Bir adamın her ayrıntısının bu derece etkileyici olması haksızlıktı.

Epilasyona gideceğimi bilmesini istemezdim ama yapacak bir şeyim yoktu. Bunun için ezilip büzülmeyecektim elbette ki. O ensemdeki saçlarımdan derin nefesler çekerken içine ben de kısık sesle "Yalan değildi," diye mırıldandım. Elini ve bedenini üzerimden çektiğinde beni bıraktığı boşlukla irkildim. Bedenim, onun varlığını memnuniyet ile karşılıyordu. Yakınlığına alıştıktan sonra da uzaklaşması her şeyden daha zor geliyordu.

"Bebeğim," dedi duraklayarak. Bir an bana söylediğini sanıp kalbim tekledi, ki bunu bilerek yaptığına kalıbımı basardım, ardından devam etti. "Emreciğim ve epilasyon." Her adımında söylediği kelimeler eşliğinde önüme kadar geldi. Kalçasını arkasındaki masaya yaslayıp kollarını da iki yanından masaya yaslayarak dik dik yüzüme bakmaya başladı. "Hepsinin bir araya gelmesi aklıma hiç hoşuma gitmeyen şeyleri getirdi."

Onun bana yaptığı gibi ben de incelemeye başladım önümdeki iri bedenini. Altındaki koyu gri eşorfmanı, üstünde siyah iri bedenini tamamen sarıp sarmalayan tişörtüyle ulaşılmaz duran adamın benim gibi gözleri hariç hiçbir ayrıcalığı olmayan bir kıza ilgi duyması ve bunu açık açık belli etmesi bir araya gelince derin nefesler çektim içime.

Masaya dayadığı gergin kollarında belli olan damarları benim en zayıf noktamdı. Bir erkekte en çok hoşuma giden damarlardı ki Devran'ın elleri ve kolları bana görsel bir şölenden de fazlasını sunuyordu.

"Malesef," dedim dudaklarımı bükerek. "Doğru anladın." Epilasyonu tüm vücut yaptıracaktım ve telefonda belirtmemiş olsam da yapacak kişinin Emre olmasını tercih etmeyecektim. Cinsel yönelimi farklı olabilirdi ama bu onun benim için karşı cins olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Yine de sanki işlemi Emre yapacakmış gibi anlamasını bozmak istemiyordum. Nasıl davranacağını merak ettim. "Tabi ki böyle bir şey olmayacak." Oldukça sert çıkan sesiyle kucağımdaki kedi huzurunun bozulmasıyla ters ters Devran'a baktıp mırıldandı. Tüylerini okşayarak yeniden uykuya dalmasını sağladım. Tek kaşımı kaldırıp alttan alttan ona baktım.

"Üzgünüm ama olacak. Ek kısıma o makineden alacağım için denemem gerek," diye kısaca açıklama yaptım. Açıklama yapmasam da olur muydu? Elbette lâkin zıttına gidersem abilerime söyleyebilirdi ve ben cidden bütün her şey tamamlanana kadar kimsenin bir şey öğrenmesini istemiyordum. Ayrıca kendi bedenimin de epilasyona ihtiyacı vardı. Yalnızca mecburiyet değildi yani.

Tabii açıklama yapmam beni anlaması için hiç de yardımcı olmadı. "Yardımcın gitsin o zaman Betül, elin adamı vücudunu mu görecek?" Yükselen sesiyle irkildim ve omzumun üzerinden ardımda kalan eve baktım. Kedi rahatsızlıkla kucağımdan atlayıp karanlıkta kayboldu bu sırada. "Biraz sessiz olur musun Devran abi?" Alışkanlıkla ağzımdan çıkan abi sözcüğüne kadar her şey normaldi. Konu bir anda dağıldı. Devran epilasyonu tamamen unutuverdi.

Tek kaşı tehlikeli bir kıvrımla yukarı kalktı. Yüzü zaten çok da yumuşak değildi ama şu anda buz kesti demek pek de yanlış sayılmazdı. Yutkunup bacaklarımı açıp ayaklarımı yerle birleştirdim. Ayağı kalkmaya hazır bekliyordum. Adam bana açık açık söylüyordu ve ben ondan hoşlanmaya rağmen ona abi diyordum yine ve yeniden.

Hareketlenmeme kısaca baktı. "Abi?" diye sordu kısık bir ses tonu kullanarak. Gergince elimi enseme atıp ayağı kalktım. Her şey o kadar ani gelişiyordu ki nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Bir yanda alışkanlıklarım ve tek düze hayatım diğer yandan da eskiden sönük olan lâkin şu sıralar alevlenen hislerim vardı. Önünden geçip eve doğru attığım ilk adımda aniden kolumdan tuttuğu gibi beni masayla arasına çekti.