Bölüm 61

79.1K 3K 630
                                    

Bu bölümden sonra evlilik hayatlarını okumaya başlayacağız, zaman atlaması olur mu olmaz mı ona tam olarak karar veremedim ama yuksek ihtimalle olacaktır. Yine de siz fikrinizi söyleyin.

Bir de bölüm sonunda ufak bir cinsel içerik var :)))

Çok çok seviliyorsunuz!!
Keyifli okumalaaar!!

Devran yanında yayvan bir biçimde oturan, aslında çoktan rüyalar alemine dalan kadına bakarken kalbi ona baktığı her an olduğu gibi yine dolup taşacak kadar ağırlaştı. Zihnindeki gerekli gereksiz her bir ayrıntının silinmesi için bir bakışı, hatta varlığı yeterdi. Betül. Ömrünü şenlendiren, daha anlamlı bir hale getiren kadının ta kendisi. Yıllarca biriktirdiği duygular gün yüzüne çıkmadan ya da Devran bu duygulara bir isim belirlemeden önce olduğu gibi şimdi de genç adamın tek varlığıydı. Şimdi ise Devran araba kullanırken tıpkı gecenin içinden doğan bir güneş gibi öylece yanında tüm masumiyeti ile uyuyordu. Henüz uykuya dalalı on dakika olmuş olsa da Betül çoktan derin alemlere dalmış gibiydi.

Evden çıkmadan evvel giyinmiş olduğu beyaz elbisesi ile cennetten çıkmış gibiydi. Masum haline tezat olacak şekilde elbisenin eteği bir hayli yukarı sıyrılmış, bembeyaz tenini genç adamın gözleri önüne, bilinçsiz de olsa, sermişti. Elbisenin kalın askısı omuzuna doğru sıyrılmış, dekolteli yakası daha da can yakıcı hale gelmişti. Bu baştan çıkarıcı hali Devran tarafından ilk andan itibaren fark edilmiş olsa da bu konuya fazla odaklanmamaya çalışıyordu. Görmezden gelmek her ikisi için de en iyi seçenekti.

Sonuçta evliliklerinin ilk birlikteliğinin bir araba koltuğunda olmasını istemezdi. Yani Betül istemezdi...

Devran derin bir nefes alıp gaza daha sert bastı. Yaklaşık bir saatlik bir yol daha vardı önlerinde, aklı farklı noktalara kaymamalıydı. Onun yerine başka bir şey düşünmeye çalıştı. Düşünceleri yine yanındaki kadınla bağlantılıydı. Betül'ün annesi Nalan hanımla alakalıydı düşünceleri. Kadın son zamanlarda daha anlayışlıydı. Devran, yaptığım ufak konuşma işe yaradı, diye düşündü.

Devran Emre ile ufak bir iş birliği planlamış, daha önce Betül'ün yaralanma hadisesi sebebiyle yapamadığı teklifi Hilal'de yapma kararı almıştı. Hem Betül'ün içinde olduğu ortamdan bir nebze de olsa ayrılmasını, nefes almasını istemiş hem de Betül'e Hilal'i önceden göstermek istemişti. Emre, birlikte yaptıkları plana tam anlamıyla uyup Betül'ü apar topar götürdüğü günün sabahı Devran da erkenden uyanmıştı. Emre'nin Betül'ü evden çıkardığı haberini vermesinin üzerinden daha bir saat geçmemişti ki Devran soluğu Ahmet beylerin kapısında aldı.

Amacı ilk başta Ahmet bey ile Betül hakkında konuşmak, Ahmet beyden üstü kapalı olası bir şehir değiştirme durumu için müsade istemek, ağzını aramak olsa da bahçe kapısından girip Nalan hanım ile karşılaşınca amacı yön değiştirmişti. Nalan hanım Ahmet beyin evde olmadığını belirttikten hemen sonra asmak üzere olduğu elbiseyi yeniden çamaşır selesinin içine bıraktı. "İstersen geç arka bahçeye sana bir kahve yapayım, karşılıklı içelim oğlum?" diye sorunca Devran reddetmedi.

Madem kayınvalidesiyle baş başa kalmışardı o halde uzun zamandır ertelemek zorunda kaldığı konuyu konuşabilirdi. Fırsat resmen ayağına kadar gelmişti ve Devran bu fırsatı geri tepmedi.

Dakikalar sonra Nalan ile birlikte sade Türk kahvelerini yudumlarlarken Nalan gülerek Betül'ün ne denli heyecanlı oluşundan bahsetmeye başlamıştı. Konu Betül'e gelince Devran, Nalan'ın ağzından çıkacak en ufak bir eleştiriyi gözler olmuştu ki konuyu açsın ama Nalan elbette Devran'ın yanında bu akılsızlığı yapmamıştı ve yapmayacaktı da. Devran bunu fark edince elinde tuttuğu beyaz fincanı yavaşta tabağa geri bıraktı. Boğazını temizleyerek Nalan'ın dikkatini çekti. "Nalan teyze, ben aslında bu konuyu seninle daha önce konuşacaktım, vazgeçmiştim ama madem Betül hakkında konuşuyoruz, konuşayım diyorum," dedi sert bir sesle.

Başı Yok Sonu ÇokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin