Bölüm 73

51.5K 2.8K 534
                                    

Bölüm 73 - Toprağa Düşen Su Damlası -
♤♤

Genç adam derin bir nefes alıp yeni bir güne başlamak için ilk adımı attı, gözlerini araladı. Ciğerleri hemen yanında uyuyan kadının kokusuyla bayram ederken ilk birkaç saniye yalnızca tavana baktı. Her güne bu kokuyla başlıyor ve ilk işi şükür etmek oluyordu çünkü o yanındaydı. Sevdiği kadın tam olarak yanındaydı.

Gözlerini usulca yan tarafına düşürdü. Oda bir hayli sıcak olduğundan olsa gerek üzerlerindeki yorgan her ikisinin de bellerine kadar sıyrılmıştı. Devran ilk defa evin sıcaklığı konusunda Betül'e hak verdi. Yavaşça yana doğru dönerek dirseğinin üzerinde doğruldu, Betül'ün üzerine eğildi, onu daha dikkatli inceledi.

Her bir santimini ezbere bildiği yüzünü, tıpkı sınav sabahı notlarını yeniden okuyan bir öğrenci gibi titizlikle inceledi.

Genç kadın sırt üstü uzanmıştı. Üzerinde koyu lacivert şortlu, askılı bir takım vardı. Takımın üst tarafı kısa olduğu için çıkıntılı karnının büyük bir kısmı açıktaydı. Genç kadının bir eli pijama takımının üzerinden olmak üzere iki eli de karnındaydı. Devran bu görüntü karşısında derince gülümsedi. Öyle bir gülümsedi ki, onu şu zamana kadar görmüş tüm arkadaşları, ailesi hariç tüm çevresi görse bir hayli şaşırırdı.

Sevdiği kadın hayalindekinden bile daha güzel bir anne olacaktı. Devran bu gerçekle yüzleştikçe daha beter heyecanlanıyordu. Elini anında genç kadının karnına atmak, dudaklarını kadifeyi andıran yumuşak teninde gezdirmek, belki de daha fazlasını istese de yalnızca seyretti.

İçli bir nefes alıp ona daha fazla yaklaştı. Yıllar önce kalbini kaptırdığı, ondan yaşça bir hayli küçük olan bu kızın şimdi kalbinin sahibi olduğuna, yetmiyormuş gibi karnında ondan parçalar taşıdığına inanamıyordu. Oysa ilk başlarda imkansız gibi geliyordu, şimdi o kız onun çocuklarını taşıyordu. Tanrı'ya ne kadar şükür etse yetmiyordu sanki.

Devran'ın bedeninin sıcaklığını uykusunda olsa dahi hisseden kadın ise bilinçsiz bir şekilde yavaşça yan döndü. Devran kadının ne yapacağını anlayarak kendini sırt üstü yatağa bıraktı ve genç kadının çıplak göğsüne sokulmasına izin verdi. Betül yüzünü Devran'ın omuzu ile göğsü arasına yerleştirdi, eli ise anında Devran'ın göğsünün üzerine konmuştu. Avucunun altındaki zavallı organ sanki o avucun içine yerleşmek istiyor gibi istikrarla Devran'ın goğüs kafesini dövmeye başladı. Evlendikten sonra kalbi sakinleşir, kadının varlığına alışır sanıyordu ama işler tam da tahmin ettiği gibi yürümemişti. Her geçen gün ona daha fazla bağlanmış, onsuz geçirdiği saatleri sayar olmuştu.

Devran bir kolunu Betül'ün bedenine sıkıca doladı. Ötekiyle yorganın ucunu kavradı ve biraz daha yukarı çekti. Annesi hep uyuyanın üzerine kar yağar derdi. Şimdiye kadar dünya saçması gelen bu söz, genç kadınla birlikte ilk uyudukları geceden beri çok mantıklı geliyordu. Kendine gülmeden yapamıyordu, annesi görse önceden onu dinlemediği için bir ton laf söylerdi.

Devran dudaklarını Betül'ün başının üzerine bastırıp kokusunu derince içine çekti. Boştaki eli ise göğsündeki elinin üzerine kapandı. Şimdiye bu yataktan kalkması ve şirket ile ilgili dosyalarla uğraşması gerekiyordu lâkin sevdiği kadın uykuya bir hayli düşkündü. Üstelik sabah ilk uyandığında midesi bulanıyordu, kendi kokusu ise mide bulantısına iyi geliyordu. Hal böyle olunca yanında olmak dosyalardan, birkaç parça kağıttan daha önemli bir hale geliyordu. Oysa o bunca senedir yatakta tembellik yapmadan direkt kalkardı. Betül'ün aksine uykuyu pek de sevmezdi.

Ama şimdi sevmese de kalıyordu yatakta. İşi olsa da kalıyordu, bu hamilelikten önce de böyleydi çünkü adı gibi iyi biliyordu ki genç kız sabah ilk gözünü açtığında boş bir yatağı değil, kendisini görmeyi isterdi. Bunu sözlü olarak hiç itiraf etmemiş olsa da değişiyordu. Gün geçtikçe Betül'ün istek ve zevklerine göre değişiyordu. Karşılıklı olarak birbirlerine uyum sağlıyorlardı.

Başı Yok Sonu ÇokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin